Karlıova Hacılar mevkii termal suyu ve ihale edilmesi sürecine ilişkin tartışmalar devam ediyor. CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın meclis konuşmasında konuyu gündeme getirmesine BDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken de katıldı.
Meclis kürsünde konuşan Baluken, Hacılar köyündeki termal suyla ilgili ihale aşaması ve ihale sonrasında kamuoyunda infial durumun yaşandığını belirterek: “Bingöl'ün diğer sorunlarıyla ilgili uluslararası anlaşmalar bölümünde de söz alıp Genel Kurula ve Türkiye kamuoyuna bilgilendirme amaçlı bir konuşma yapacağım. Ancak, özellikle bu Hacılar'daki termal suyla ilgili duyarlılığınızı Bingöl halkı adına sizlerden rica ediyoruz. Bakın, bu termal su bulunduğu zaman, termal su özelliklerine göre birinci derece kalite olarak belirtilmiş; 500 metre derinlikte, 70 santigrat derece sıcaklığında ve dakikada 30-35 litre gibi akışkanlığı olan bir özelliği var. Bu termal suyla ilgili ihale süreci, ihalenin devredilmesi, ihale sürecinden sonraki kamuoyunda oluşan tepkilerin tümü tamamen bir gizlilik içerisinde yürütülmüş ve deyim yerindeyse “Ben yaptım oldu, bitti.”ye getirilme gibi bir çalışma içerisine girilmiştir. Özellikle bizim buraya getirdiğimiz önergelerde sizler son derece ön yargılı yaklaşıp “ret” oyu kullandığınız için, ben durumun vahametini size AKP'li milletvekillerinin seçim beyanlarından ve şu anki beyanlarından izah edeceğim. Bakın, bu termal kaynak suyla ilgili ihale süreci şöyle gelişiyor: Bingöl kamuoyundan, Bingöl basınından tamamen saklanarak, MTA'nın resmî web sitesinde yayınlanan bir ihale ilanıyla ihaleye çıkarılıyor. İhaleye giren tek bir firma oluyor ve bu firma da milyarlarca dolarlık getirisi olan bir termal kaynak suyu 470 bin dolar gibi çok komik bir rakama alıyor” diye konuştu.
Eşref Taş'ın seçim vaatlerini hatırlattı
Eşref Taş'ın seçim öncesi vaatlerini de hatırlatan Baluken: “Bununla ilgili daha önce Bingöl milletvekillerinin seçim bildirgelerinde kullanmış olduğu birtakım şeyleri burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Bingöl Milletvekili -AK Parti adayı- Eşref Taş'ın seçim bildirgesinde belirttiği cümleler şunlardır: “Karlıova bölgemizde, Bingöl'e yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta, MTA tarafından bulunan termal su saniyede 33 litre akmaktadır.” Termal suyun özelliklerini sayan Milletvekili Arkadaşımız, özellikle ısıtma sistemlerinde kullanılıp konut ve iş yerlerimizin ısınma ihtiyacının önemli ölçüde karşılanmasını gündeme getiriyor, burada yapılacak büyük bir turistik termal kompleksin bölgeyi ve ilimizi cazibe merkezi hâline getireceğini belirtiyor, aynı zamanda da bu termal suyun seracılıkta kullanılarak bölgede tarımla ilgili ciddi bir hamlesel çıkışın yapılacağını söylüyor. Eşref Taş'ın seçim bildirgesinde termal suyla ilgili kullanmış olduğu cümleyi aynen okuyorum: “Bu yatırımı gerçekleştirmemiz hâlinde ilimize milyar dolarlık bir ihracat getirisi sağlanacaktır.” Yani milyar dolarlık ihracat getirisi sağlayacak bir proje, 470 bin dolara, bir tek firmanın girdiği bir ihaleyle Bingöl kamuoyundan ve Türkiye kamuoyundan saklanarak -deyim yerindeyse- peşkeş çekiliyor. Burada şu hususu özellikle belirtmek gerekiyor ki ihale süreci 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Yasa'ya da tamamen aykırılık teşkil ediyor. Özellikle 13'üncü maddenin (b) bendinde özelleştirmeyle ilgili, süreçlerin tekelleşmesiyle ilgili yürütülen faaliyetlerinden dolayı iptaliyle ilgili düzenlemeler var”
Baluken, firmaya yüklendi
Termal su ihalesini alan Özyapıcılar firmasına sert eleştirilerde bulunan Baluken: “Bakın, bu ihaleyi alan firma, Öz Yapıcılar firması, şu anda Bingöl'de mevcut bulunan tüm termal suların işletme hakkını elinde bulunduran firmadır. Ilıcalar bölgesinde ve Hamamlar bölgesinde bulunan termal suyun işletme yetkisi Öz Yapıcılar şirketine aittir. Burada Öz Yapıcılar şirketinin Ilıcalar bölgesinde daha iyi rant sağlaması amacı ile il özel idaresi tarafından işletilen ve bölge halkının daha düşük fiyatlarla yararlandığı bir termal tesis de -deyim yerindeyse- atıl hâle getirilip bir harabeye çevriliyor. İl özel idaresi tesisi harabeye çevrildikten sonra Öz Yapıcılar şirketi mevcut termal sudan yararlanma fiyatlarına yüzde 50 zam yapıyor yani Ilıcalar bölgesinde termal suyu elinde bulunduran firma orada, o bölgede, o yörede, o köyde yaşayan insanlarımızın da şifa amacıyla termal sudan yararlanamayacağı şekilde bir rant sağlama girişimini devreye sokuyor. İşte, Ilıcalar'da böylesi bir rant arayışında olan firma, Hacılar'da da Bingöl için milyar dolarlık getirisi olacağı söylenen bir ihaleyi gizli saklı -deyim yerindeyse- kendisine peşkeş çektirilecek şekilde alıyor. Bu resimden sonra Bingöl halkının sizden beklentisi şudur: Burada bizler dile getirdiğimiz için bu araştırma önergesine “ret” oyu vermemeniz hem Bingöl kamuoyunun hem de bizim beklentimizdir. Bu ihale sürecinden başlayarak Bingöl'ün yaşamış olduğu sorunlarla ilgili bir araştırma komisyonunun kurulması ve çözüme yönelik önemli projelerin derhâl hayata geçirilmesiyle ilgili beklentiyi buradan ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.
“Belediye Başkanı suyun satılmasına karşı”
Serdar Atalay'ın termal su ile ilgili gazetelere verdiği demeci meclis kürsüsünde okuyan Baluken, Başkan Atalay'ın da suyun satılmasına karşı olduğunu ifade ederek: “Bakın, yine, şu anda Bingöl Belediye Başkanı olan AKP'li Serdar Atalay'ın Bingöl basınındaki ihale süreci ve termal suyun değerlendirilmesiyle ilgili beyanatlarını okuyorum. Hacılar suyunun bulunmasıyla ilgili süreci anlatıyor şu anki Belediye Başkanımız ve şöyle söylüyor: " Hepimiz, özel idare vasıtasıyla belediyenin de ortak olabileceği bir proje ile seracılıkta, termal turizmde kullanılmak üzere getirilmesini planlıyorduk. Maalesef kaynak devrine ilişkin ihaleden ihale bittikten sonra haberdar olduk. Çok üzüldüm. Bingöl'ün birçok ihtiyacında kullanılabilirdi. Bu kaynağın özel sektöre satılmış olmasını yanlış bir tercih olarak değerlendiriyorum. İhale sonrası bu görüşümü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız Bey'e de ilettim. Bu suyun şehir için çok ciddi faydalar sağlayacağını belirttim. İhale edildikten sonra yapabileceğimiz bir şey kalmadı. İhale süreciyle ilgili herhangi bir bildirim yapılmadı. Hükümetimizin de şeffaflık ilkesine aykırı olduğunu da Sayın Bakana bildirdim. İlana çıkmış olsa bile yerel aktörlerin haberdar edilmesi lazım. Belediyemiz ve İl Özel İdaresi birlikte daha yüksek bir meblağ verebilirdi. Bu, Kalkınma Ajansına ya da AB Projesi kapsamında projeye dönüştürülüp finanse edilebilirdi. Bingöl'ün genel menfaatlerine uygun bir ihale olmamıştır” şeklinde konuştu.