Hac müracaatlarının yapıldığı bugünlerde vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Bingöl Belediyesi Gelir Müdürü Sebahattin Yakuphanoğlu, kutsal topraklara gitmek için en güvenilir aracının Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu söyledi.
Tavsiyelerinin nedenini 2008 yılında yaşadığı talihsizlikle açıklayan Yakuphanoğlu, başından geçenleri şöyle anlattı ve tavsiyesini açıkladı.
2007–2008 yıllarında hacca gitmek için Diyanet'e başvuruda bulundum. Her iki yılda da kurada ismim çıkmadı. 2008 yılında bazı arkadaşlar tarafından seyyar şirketlerin yurt dışı vizesiyle hacca götürebileceğinden bahsedildi. Bizde bu aracı insanlara inanarak kişi başı 300 Avro para yatırdık şirketlere. Yeşil pasaportunuzu yurtdışına gönderip giriş çıkış vizesi yapıldıktan sonra İstanbul'dan uçağa binip ineceksiniz denildi. Kutsal topraklara gitmeyi o kadar çok istiyorduk ki, bu anlatılanlar bize inandırıcı geliyordu. 24.11.2008 tarihinde bize kesin gün verilerek hacca gitmemiz söylendi. Bu arada hac için çanta kumaş ve rehberlik için kitap verildi. Beklediğimiz gün geldi ama yola koyulamamıştık. 25 Kasım günü bize vize alınamadığı belirttiler. Günler aleyhimize işliyordu ama ‘bugün-yarın' diyerek bizi oyalıyorlardı. Günler böylece akıp gidiyordu ve herkes kutsal topraklarda ibadetini yaparken bizler hala yola dahi koyulamamıştık. Ne yazık ki, geçen yıl kutsal topraklara gidemedik. Ankara'da faaliyet gösteren bu şirkete ödediğimiz paraların bir tek kuruşunu dahi geri alamadık. Bunca idarecilik hayatımda ilk defa böyle bir yanlışa düştüm. ‘Milli görüş vasıtasıyla gideceksiniz' denildi. Bahse konu şirket, bütün doğu ve güneydoğu insanlarından hac vadiyle para toplamış. Nisan 2008'den Nisan 2009'a kadar herhangi bir geri ödemede bulunulmamıştır. Şirket sahibinin doğulu, hacı, hoca olduğu söyleniyor. Soruyorum şimdi. Müslüman Müslüman'ı kandırabilir mi? mı Cenabı Allah yalanı men ediyor. Yalan söyleyen Allah'ın düşmanıdır. Hiç kimsenin, Diyanet harici hacca gitmemesini tavsiye ediyorum. Özel şirketlerle gidilecekse de çok iyi araştırılmalı, müftlüklerden şirketle ilgili bilgiler teyit edilmeli, güven kazanılmadan, gerçek teminat alınmadan şirketler tercih edilmemelidir. Bütün şirketler aynı yanlışı yapmıyor tabiî ki. Biz böyle bir talihsizlik yaşadık, insanlarımızı uyarmak ve aynı yanlışa düşmemelerini istiyoruz. Lütfen dikkatli olun”