Gurbetçi gözüyle 12.12.12Gazete Bingöl Onlinenin dünkü manşetindeki haberde yanıtı aranan Bingölün simgesi ne olmalı? sorusuna, kaleme aldığı bir yazıyla yanıt gönderen hemşerimiz Fuat Karaarslan, 12.12.12 Dünya Bingöllüler Günü kutlamalarına dair görüşlerini de ironik bir dille paylaştı.![]() Gönderdiği yazısında Bingöllüleri “Kartal bakışlı, asil, mert ve yiğit” sözleriyle tanımlayan Karaarslan, Bingöl'ün simgesinin ‘Kartal' olması gerektiği yönünde görüş belirtirken, 12.12.12 kutlamalarına dair beklentilerini de sıraladı. İşte Karaarslan'ın o yazısı… Kartal Bakışlılar Diyarı Bingöl'de 12.12.12 kutlamaları Asil, mert, yiğit, kartal bakışlı ve asi ruhludur Bingöl insanı. Atalarım mesken tutmuş dağları, mertliğine yiğitliğine şahitlik etmiş o dağlar, ondandır ki bağrına basmış cömertliğini sunmuş bu kartal bakışlı insanlara. Asilliğini dağlarından, mertliğini doğasından, kararlılığını sularından alarak şekillenmiş Bingöl insanı. O gün bu gündür dağlarıyla bütünleşmiş, yiğitliğine destanlar, hasretine şiirler şarkılar yazılmış, sevdasına nice canlar feda edilmiş, sürgünler yaşanmış ama o hep dik durmuş, haksızlıklara ruhunun tüm asiliğiyle karşı gelmiş, asaletini her yerde korumuş, koymuş postasını görmüş restini, kim getirirse getirsin üstünü… 12.12. 2012. Rakamları itibarıyla Dünya Bingöllüler Günü tertip edilmişti. Dünyanın her yerinde yaşayan tüm Bingöllüler haberdardı bu durumdan. Ayrı bir telaşımız da bu gün açılacak olan havaalanımıza ilk uçuşla gelecek olan şanslı Bingöllüler kimler olacaktı acaba! Şehirde tam bir bayram havası vardı! Okullar tatil edilmiş, çocuklar en güzel elbiselerini giymiş anne babalarıyla birlikte Genç Caddesi boyunca Bingöl'e ait bal kaymak, tulum peyniri, ceviz, iğde, elma armut, kuru dut, pestil v.s bu güne özel ikram olarak sunulan yiyeceklerden tadıyorlar, gençler Bingöl tarihiyle ilgili kitap ve dergileri inceliyorlar. En çokta seyyar kurulmuş çay stantları önünde yığılma olmuştu, malum hava biraz soğuktu! Dörtyol'un göbeğine kurulmuş olan konuşma platformunun yanındaki hoparlörlerden Rençber Aziz'in sevilen Zazaki şarkıları çalıyor, onu birçok değerli Bingöllü sanatçının şarkıları izliyordu. Çok kalabalıktı ve tam bir bayram havası vardı! Halkta bir dalgalanma başladı, ilk uçuşu gerçekleştirecek uçak yarım saate hava alanına iniş yapacaktı. Yoğun bir kalabalık Madrag'taki (Çeltiksuyu) havaalanına gittik! Çok güzel yapılmış, söz verildiği tarihten önce bile hizmete hazır hale getirilmişti! Belediye ve Kalkınma Bakanımız süper bir hizmet sunmuşlar memleketine! Gelen ilk uçakla beraber heyecan doruktaydı! İlk gelen uçak bize yıllarca sevdaları uğruna sürgün hayatı yaşamak zorunda kalan insanlarımızı getirmişti! Sevinç ve gözyaşı selinin ortasında kalmıştık. Az sonra davul zurnanın çalmasıyla hüznün yerini halay ve sevinç almıştı. Sinevizyondan canlı yayın bağlantısı gerçekleşti! Ulusal kanallar, hükümetin büyük projeler gerçekleştirdiği illere bağlanıyordu. Sıra Bingöl ‘e geldiğinde kurdele, yıllarca memleketine hasret kalanlar ile Vali tarafından kesilerek açılışı gerçekleştirmiş olduk! Bir diğer hizmetin açılışı içinde Kalkınma Bakanımız Gülbahar Barajı'nın butonuna basıyordu! Gerçekten gurur verici bir durumu yaşıyorduk. Sinevizyondan şehrin genel görüntüsü yayınlanıyordu. Müthiş caddeler, kaldırımlar, şehrin görüntüsü çok temiz ve düzenliydi. Belediye Başkanı genç bir mimardı nede olsa! Çok kısa zamanda büyük hizmet gerçekleştirmişti doğrusu! Heyecanımız doruktaydı Bingöllüler olarak! Tam bitti derken Belediye Reisi, yeni yapılan Çapakçur köprüsünün başında kurdeleyi altın bir makasla kesip bizlere ‘hayırlı olsun' diyordu! İkinci uçağımız inmişti bu arada. Bingöllü ünlü sanatçılar, iş adamları, şairler, yazarlar herkes gelmişti! Biz bu kadar hizmet beklemiyorduk doğrusu ama “bu seçilmişlerin hakkını vermek lazım” diyorlardı dışarıdan gelen Bingöllüler! Konvoy halinde şehir merkezine geldik. Dörtyol'da ilk olarak sürgünden gelenler için "Daye Bingöl'ü özledim" şiirini okuyordu M. Emin Barslan! Çok etkilenmiştik hepimiz ama dışarıdan gelenler bir başka etkilenmişlerdi! Hele şehrin girişinde "şıma heyr umey bacarı Çolig" yazısının üstündeki kartal ve çoban resmi harika duruyordu. Aslında bu kadar heyecana hiç birimiz alışık değildik! Sırayla kürsüye çıkan konuşmacılar durumdan memnuniyetlerini paylaşıp, yapılan hizmetleri ve hizmet edenlere haklı övgüler dizdiler! Kimi Bingöl tarihinden, kimi yiğitliğinden ve mertliğinden örnekler vererek anlatılar. Folklor ekibimiz Kartalla oyuna başladığı anda sevinç nidaları, alkış tufanları kopmuştu. Koyunu getiren oyuncu Haseni'yi bire bir canlandırıyordu. Saçlarını bile onun gibi kestirmişti! Ulusal kanalardan veriliyordu Bingöl'deki görüntüler. Bingöllü ünlü sanatçıların türkülerini, ünlü şairlerimiz ve tarihçilerimiz izledi! Tv'deki görüntülerde Bingöl gösterilirken kocaman bir kartal uçuruluyordu. Hepimiz çok eğlendik. Birlik ve beraberlik içinde herkes üstüne düşeni yaptı. En çok takdiri de seçilmişlere verelim! Adamlar o kadar mütevazi ki sahneye isimlerini defalarca anons etmelerine rağmen halkın zorlamasıyla ancak sahneye çıkabildiler. Hele o sahnedeki duruşları, mütevazilikleri, asaletleri aman Ya Rabbim! Bu kadar mı olur! Tüm tv kanalları örnek olarak gösteriyor Bingöl'deki hizmet ve organizasyonu! Kartal bakışlı, asil, mert ve yiğit insanların diyarı Bingöl'den bu günlük bu kadar diyordu haber spikeri! Kapanışa geçerken "her yarıya yarıya, selimo lawo yarıya" lawıkı söyleniyordu. FUAT KARAARSLAN YORUM YAZIN ![]()
|
|