Futbolcu bağlı olduğu kulübün malı mı?Futbolcular rızası dışında bir eşya gibi alınıp satılabilir mi?
Topuz'un Sarı-Lacivertli ekibe imza attığı gün, Beşiktaş yaptığı resmi açıklamada, “Kölelik”, “Mal” gibi ifadeler kullanarak yaşananları yeni bir boyuta taşıdı. İçeriğinde kölelik ifadeleri yer alan bir açıklamayı Beşiktaş'tan kısa bir süre önce de Fenerbahçe Gaziantepsporlu Bekir İrtegün transferi gündemdeyken kullanmıştı. Kulüplerden peş peşe açıklamalar gelirken, bir yandan da futbolcunun “oynamam” dediği bir ekibe transfer olması tartışmaya neden oldu. Futbolcular bir eşya gibi alınıp, satılabilir mi? Bir diğer deyişle, futbolcu bağlı olduğu kulübün ‘mal'ı mıdır? Bonservis ve ekonomik hakları birbirinden ayıran detaylar neler? Sorun kurallarda mı, kuralları uygulamaya çalışan ehliyetsiz menajerlerde mi? Spor camiasına sorduk, işte aldığımız yanıtlar.. GÜLİN YILDIRIMKAYA gulinyildirimkaya@haberturk.com Türkiye Futbol Federasyonu Hukuk Kurulu eski Başkanvekili - Emre Koçak: Futbolcu emtia değil, rızası dışında transfer edilemez 1995'te Avrupa Adalet Divanı “Bosman kararını” verene kadar futbolcular bir nevi çalışma özgürlüğü kısıtlanmış özel bir sınıf, işçi statüsündeydi. Bu kararla birlikte futbolcu ile kulüp arasındaki ilişki sözleşmeye bağlılık ilkesi eksenine oturtulmuştur. FIFA'nın da 2001'den bu yana yürürlüğe soktuğu 3 transfer talimatının da temelinde ahde vefa ilkesi yatmaktadır. Bir kere belirtilmelidir ki futbolcunun rızası dışında bir kulüpten bir başka kulübe transferi hukuken mümkün değildir. Burada Fenerbahçe genelde Güney Amerika ülkelerinde uygulanan bir finansman modeli olan ekonomik hakların devri anlaşması gerçekleştirmiştir. Bu yaklaşım ve sözleşme tipi Türkiye'de bugüne kadar ilk defa uygulandığı için yeterince anlaşılamamıştır. Futbolcunun yani Mehmet Topuz'un federatif haklarının devri bu ilişkide söz konusu olmadığı için futbolcunun bir emtia yani bir eşya gibi satışı yorumu doğru değildir. Bütün çıkan haberlerin temelinde de bu modelin Türkiye'de bilinememesi yatmaktadır. Transfer için futbolcunun özgür iradesi ve rızasıyla federatif haklarına onay vermesi şarttır. Mehmet Topuz da kendisi bu hakları vermiştir. Kayseri ile Fenerbahçe arasındaki ilişki tamamen ekonomik hakların devrine ilişkin bir sözleşmeye bağlıdır. İlişkinin temelinde bu vardır. Sonraki aşamalarda yapılan bu sözleşmeye bağlı olarak, futbolcunun da rızasıyla federatif hakların devri konusunda anlaşılmış ve Mehmet Topuz'un Fenerbahçe'ye transferi gerçekleşmiştir. FIFA'nın transfer talimatının ilgili maddesinde 3. kişilerin transfer konularına müdahaleleri yasaklanmıştır. Ancak bu model transfer değil finansman modelidir. Buna güzel bir örnek verebiliriz. Brezilya'da olay şu noktaya gelmiştir, her kulüpte futbolcuların yanında menajerlerinin adı ve kulüpleri tarafından belirlenen tahmini değerleri vardır. İsteyen bu değerleri ödeyerek futbolcunun ekonomik haklarının paydaşı olabilir. Sao Paulo'da oynayan Breno'nun haklarının yüzde 30'u karşılığında bir yatırımcı 250 bin dolar ödeyerek ekonomik hakların yüzde 30'unu aldı. Bu futbolcu takip eden sezonda Almanya'nın Bayern Münih kulübüne 19 milyon dolara satıldı. Bu bahsi geçen yatırımcı da bizzat kulübe giderek 5 milyon 700 bin doları aldı. Ancak bu da riskli bir modeldir futbolcu sakatlanır ya da sözleşmesi sona erer serbest kalır. Kulüplerin bu uygulama için son derece şeffaf olması gerekmektedir. Mehmet Topuz'da da Fenerbahçe bu ekonomik hakları aldı ve bu haklarla ilgili sözleşme yaptı. Fenerbahçe ekonomik hakları korumak adına minimum satış değeri belirledi. Başka bir kulüp de bu değeri karşılayamazken Topuz da Fenerbahçe ile anlaşarak bu takıma transfer oldu. Serdar Ali Çelikler Gazete Habertürk Yayın Koordinatörü (Bu sistemde) oyuncu kulübün malıdır Beşiktaş Kulübü Mehmet Topuz ile ilgili açıklamasında, "Futbolcuyu mal gibi alıp sattılar" diye bir ifade kullanmış. Topuz olayına Beşiktaş kulübü özelinde bakarsak, Beşiktaş önce kulüp ile anlaşmalıydı. Söz gelimi Fenerbahçe, Holosko ile anlaşsa; Holosko da "Doguştan Fenerbahçeliyim" dese, buna rağmen Beşiktaş Holosko'nun bonservisini G.Saray'a satmış olsa, son tahlilde Yıldırım Demirören Holosko'yu kime verir? Oyuncunun anlaştığı Fenerbahçe'ye mi yoksa anlaşılan kulüp olan Galatasaray'a mı? Dolayısıyla Beşiktaş oyuncuyla anlaşmışken, Kayserispor ile sözleşme yapmadan transferi bitirdiğini düşünerek acemilik yapmıştır. Ancak olayı sistem eleştirisi üzerine taşırsak sorunuzun cevabı: "Evet bu sistemde oyuncu kulübün malıdır." Bu sadece Türkiye'ye özgü bir durum değildir. Dünyada halka arz edilen ya da satışı yapılan kulüpler, şirket değerlerini gösterirken ellerindeki oyuncuların market değerini de aktif olarak gösterirler. Bu sistemin hafiflemesi, ya da oyuncuya da söz hakkı tanınması için sendika sistemine geçilmesi şarttır. İtalya'da futbolcu sendikası vardır ve futbolcuların aleyhine bir gelişme olduğunda sendika, üyesi oyuncuları maçlara bile çıkartmadığı olmuştur. AHMET ÇAKAR Spor yazarı Futbolcu cahil adamdır, paraya bakar Ortak bir transfer talimatı konulmalı. Siz nikahlı olan bir kadına baktığınız zaman bu durum zina olur. Ama ortada hiç bir kural yok. Futbol federasyonu transferlerin nasıl yapılacağını açık olarak yazmalı ve buna uymayanlara da cezai müeyyideleri koymalıdır. Bu yapılmadığı sürece bu tür tartışılan olaylar yaşanmaya devam eder. Futbolcu cahil adamdır. Hemen dolduruşa gelir. Mehmet Topuz doğuştan Beşiktaşlı olsa ne olur, Fenerbahçeli olsa ne olur. Bunları geçelim. Bunların bir önemi yok. Futbolcu keşe bakar. Parayı kim daha fazla veriyorsa yönünü oraya çevirir. Menajer de alacağı hanuta bakar. Tabii burada menajerlerin hepsini aynı kefeye koymuyorum. İşini doğru ve düzgün yapanlar da var. Ama maalesef sistem tamamen bozuk. Hem transferler hem menajerler için kanun olması lazım, bir düzen olması lazım. Beşiktaş Genel Sekreteri - Kenan Öner: Fenerbahçe de İrtegün transferinde ‘Kölelik' demişti Biz bu konu kapansın istiyoruz. Açıklamamızın sonunda çok anlamlı bir paragraf var. İnsanlar görsün diye bir paragraf ekledik. Biz çifte şampiyonluğumuzu yaşamak istiyoruz. Bir süre önce Fenerbahçe'nin de bir açıklaması vardı: Bekir İrtegün transferiyle ilgili. Fenerbahçe de orada söylemişti, "Gaziantepspor'un köle ticareti zihniyeti ile bir futbolcuyu onun rızası dışında bir başka kulübe satma gibi bir hakkı ve yetkisi olamaz." Biz açıklamamızın sonunda "konuyu kapattık" dedik. O yüzden bunun devamını getirmek bizim gibi önemli yöneticiler açısından doğru olmaz. Ama verdiğimiz mesaj çok açıktır. Bunun artık sizler tarafından yorumlanması lazım. Beşiktaş Eski Futbolcusu, Eski Beşiktaş Menajeri - Ali Gültiken: UEFA ve FİFA kararlarına göre futbolcunun seçme şansı var Şu anki mukavele şartları ve UEFA'nın FIFA'nın futbolun ve futbolcuyla ilgili aldığı kararlar neticesinde bunu söylemek yani “futbolcu maldır” demek mümkün değil. Elbette futbolcular değer olarak futbol kulüplerinin en büyük sermayeleridir. Ama diğer mal dediğimiz şeylere göre bir farkları vardır, transferlerde oyuncular kendi iradeleriyle hareket ederler. Ve seçme şansları vardır. Burada futbolcular hakkında bu yanılgıya düşüren şey, futbolun kurallarına ve prensiplerini bilmeden bunları dikkate almadan yapılan hareketlerdir. Bu da bu işi yapanları bu konuda ciddi yanılgılara götürmüştür. Bunun en canlı örneği de Mehmet Topuz transferidir. Burada menajerler yüzde yüz etkili değildir. Elbette etkileri var ama yüzde yüz değil. Dikkat edilmesi gereken, eğer oyuncu bonservisli oyuncuysa öncelikle bunun kulüple çözülmesi olayın gerçeğidir. İkinci yol da eğer oyuncunun mukavelesi bitmişse ve serbestse o zaman bu işi menajeri ve oyuncunun kendisiyle çözmek gerekir. Fenerbahçe Eski Yöneticisi - Saadettin Saran: Sorun menajerlik sisteminde Bu işlerde oyuncuyla anlaşmak işin bir parçası ama aynı zamanda kulüple anlaşmak da işin bir parçası. Bu ikisi dengeli olmalıdır. İkisi de olmalı ki iş düzgün olsun. Mehmet Topuz olayına bakacak olursak, Beşiktaş'ın hatası sözleşmeli olan ve kulübünde oynayan bir futbolcuyla temasa geçmek, bu etik değil. Fenerbahçe ise kulüple temasa geçiyor ki bu normal. Ama temel sorun Türkiye'deki menajerlik sistemi. Bu gözden geçirilmeli. Ehil olmayan, profesyonel olmayan isimler bu işi yapmaya kalkınca böyle çocuklar da bu duruma düşüyor. Topuz kalkıyor, “Fener forması giymem, oynamam” diyor bunlar da yanlış. Yanlış yönlendiriyorlar. Yani temel sorun olan, menajerlik sisteminin gözden geçirilmesi şart. Sözleşmeli futbolcuyla doğrudan görüşmek de doğru değil. Ama öte yandan Fener'in yaptığı normaldir. Türkiye Futbol Federasyonu Eski Başkanı – Levent Bıçakçı: Futbolcu akıllı olmazsa mal durumuna düşer Futbolcuların bir eşya gibi satılır pozisyonlara düşmemesi için akılları olmaları lazım. Futbolcular eğitimli ya da akıllı olmalı. Aksi bir durumda futbolcu bu duruma düşer. Bu yaşananlarda ehliyetsiz, FIFA lisansı olmayan futbolcuyu yanlış yönlendiren menajerler de hatalıdır ama bu menajerlere görev veren bunları seçenler de futbolcuların kendileridir. Futbolcunun kendisi eğitimli değilse akıllı olmalı, yoksa kendilerini bu durumlara düşürürler. Galatasaray Eski Yöneticisi - Ergun Gürsoy: Futbolcu para kazanıyorsa takım da kazanacak Mal gibi satılmak diye bir şey yok. Kurallar var. Bu transferlerde kulüpler de haklıdır, futbolcular da. Bir futbolcuyu 3 yıllığına transfer ettiğinizde, bu futbolcu sakatlansa da, başka bir şey olsa da parasını ödemeye devam edersiniz. Kulüp böyle bir sorumluluğu üzerine alır. Ama aksi bir durumda ya da şartları yerine getirdiğinde de futbolcunun transfer olma hakkı vardır. Şimdi bu durumlarda futbolcuya eşya gibi satıldı mı diyeceksiniz! Futbolcu nasıl para kazanıyorsa, kulübün de futbolcudan para kazanma hakkı vardır. Transferler tamamen karşılıklı anlaşmalardır, aksi durumda olamaz. haberturk YORUM YAZIN
|
|