Fransa'nın istediği olduBrüksel'de toplanan AB liderleri taslak metni imzaladı. Taslak sonuç bildirgesinde Fransa'nın istediği gibi "katılım" ve "üyelik" ifadeleri yer almadı.![]() AB Dönem Başkanı Portekiz'in başkenti Lizbon'da dün imzalanan AB
yeni anayasasının ardından bugün de Belçika'nın başkenti Brüksel'de AB
liderleri zirvesi yapıldı. Zirvenin ardından taslak sonuç bildirgesi
imzalandı. Belgede, Türkiye'ye yönelik "katılım" ve "üyelik" ifadeleri
yer almadı. AB dışişleri bakanlarının hafta başındaki toplantısında,
genişlemeye ilişkin alınan kararlardan "katılım" ifadesi, "üyelik"e
atıf olacağı gerekçesiyle Fransa'nın ısrarıyla çıkarılmıştı.
Fransa'nın ısrarı nedeniyle “katılım konferansı” yerine “hükümetler arası konferans” ifadesini tercih edilirken “müzakerelerin amacının üyelik olduğu” ifadesini kullanmaktan kaçınmışlardı. Genişleme stratejisi başlığı altında Batı Balkanlar için kuvvetli ifadeler kullanılırken Türkiye'ye yer verilmiyor. AB Konseyi Türkiye ve Hırvatistan'la bu ay içinde düzenlenecek
Hükümetler Arası Konferanslarla yeni fasılların açılmasını beklediği
ifade ediliyor. Türkiye'deki son seçimlerden “yüksek katılım oranı” ve “TBMM'de
daha geniş temsil imkanı sunması” nedeniyle övgüyle bahsedilen
belgede, Türk halkının “demokrasi, istikrar ve ilerleme” iradesini
gösterdiği belirtiliyor. Brüksel'de Avrupa Birliği zirvesi devam ettiği sırada yaklaşık 400 Ermeni gösteri yaparak 'soykırım'ın tanınmasını istedi. Zirvenin yapıldığı bölgeye yakın bir parkta toplanan Ermeniler, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye "hoşgörülü yaklaşımını" eleştirdi. İzinli gösteriyi düzenleyenler, AB aleyhinde pankartlar taşıdı ve sloganlar attı.
AB zirvesinin başlangıcında devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelen AP Başkanı Pöttering, daha sonra basın toplantısı düzenledi. Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Hans-Gert Pöttering de, AP olarak Türkiye'nin tarihi sorumluluklarını tanıması gerektiğini söylediklerini belirterek, “bunun üzerine çıkamayacaklarını” kaydetti. Pöttering, "1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını tanımasının AB üyeliği için Türkiye'ye şart olarak dayatılıp dayatılamayacağının" sorulması üzerine, "bir Alman olarak konuştuğunu" ifade etti ve “Almanya'nın nahoş geçmişinin (tanınması için) ülkenin önüne konulmasının gurur verici olduğunu” söyledi. "Geçmişin trajik olaylarının tekrarlanmaması için tarihin öğretici rolü olduğunu" belirten Pöttering, “bunun için ahlaki ve zihinsel hazmetme sürecinin tamamlanması gerektiğini” kaydetti. Pöttering, Hitler'in ve Stalin'in savaş suçlarından bahsederek 1915 olaylarıyla bunlar arasında bağlantı kurulamayacağını ve “her olayın kendi şartlarında tanımlanması gerektiğini” vurguladı. AP Başkanı Pöttering, “(1915 olaylarına ilişkin) AP olarak Türkiye'nin tarihi sorumluluklarını tanıması gerektiğini söyledik, bunun üzerine çıkamayız” şeklinde konuştu. Türkiye'de ifade özgürlüğünün olmadığının iddia edilmesi üzerine "buna katılmadığını" belirten Pöttering, "tüm dünyada basın özgürlüğüyle ilgili sorunlar yaşandığını" anlattı. “İnsan hakları, siyasi taahhütlerimizin merkezinde. Hangi din ve
hangi ülke olursa olsun her insanın haysiyet ve onuruna aynı şekilde
saygı gösterilmeli. Seçici değiliz. İnsan haklarını herkes için talep
ediyoruz” diyen Pöttering, Türkiye'ye yönelik temaslarında insan
haklarına ağırlık verdiğini bildirdi. YORUM YAZIN ![]()
|
|