Erdoğan son senaryoları yorumladıBaşbakan Erdoğan, Org. Özkök'ün görev süresi ve cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili senaryolara tepki gösterdi. Erdoğan, Şemdinli konusunda da bir itirafta bulundu.Erdoğan, İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero ile başlattığı ‘Medeniyetler İttifakı' girişimi çerçevesinde oluşturulan Akil Adamlar Grubu'nun ilk toplantısına katılmak üzere önceki akşam bu ülkeye gitti. Ancak Başbakan'ı taşıyan ANA uçağında bulunan gazetecilerin gündemi İspanya'daki toplantıdan ziyade Türkiye'deki tartışmalardı. Erdoğan, başta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök'ün görev süresi olmak üzere cumhurbaşkanlığı seçimi, Şemdinli gezisinde yaşanan olaylar ve muhalefetin sert eleştirileri ile ilgili sorulara çarpıcı cevaplar verdi. Gündemin ilk basamağını Korkut Özal'ın “Ben başbakan olsam, Özkök Paşa'nın görev süresini bir yıl daha uzatırdım.” beyanatı teşkil ettiği için 7 gazeteciden oluşan mini basın toplantısının ilk konusu da bu oldu. Erdoğan, tartışmayı üzücü bulurken, bu türden iddiaların hükümet ve Genelkurmay arası ilişkiler açısından hoş olmayan bir durum meydana getirdiğini kaydetti. Bu konudaki tartışmaları cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağlayan Erdoğan, “Bizim gündemimizde cumhurbaşkanlığı seçimi yok. Bizim gündemimizde bugün (önceki gün) Samsun'da yaptığımız 10 bin kişilik miting var, Güneydoğu Anadolu için öngördüğümüz projelerin bir an önce hayatiyet kazanması var.” diye konuştu. Seçim sisteminde değişiklikler yapılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, en son 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Çankaya Köşkü için gündeme getirdiği 5 artı 5 gibi konuları bu bağlamda konuşmaya hazır olduklarını bildirdi. Ancak hemen ardından CHP'nin bu teklife sıcak yaklaşmadığını vurguladı. Başbakan, “Korkut Özal bu tartışmaların çıkacağını bile bile neden bu ifadeleri kullandı? Bu davranışı; acaba beni dışarıda bırakamazsınız anlamına mı geliyor; ya da Korkut Bey akıl hocanız mıydı?” sorusuna ise şu karşılığı verdi: “Akıl hocalığı ifadesi hem şık değil hem de doğru değil. Bizde akıl hocalığı yoktur, müşavere vardır. Kendisiyle karşılaştıkça konuşuruz; ama düğünden düğüne karşılaşırız. Nitekim en son yine bir düğünde görüşmüştük, çok uzun zaman oldu.” Şemdinli'ye giderken endişeliydik Söz Şemdinli'ye geldiğinde Başbakan olayların dışarıdan görüldüğü gibi olmadığına işaret etti. “Doğrusu giderken endişeliydik.” itirafında bulunan Başbakan, 21 Kasım'da gerçekleştirdiği ani ziyaretten ilginç anekdotlar aktardı: “Halk bize nasıl bakacak diye düşünüyorduk. Ama bir baktık halk alkışlıyor, kucaklaşıyoruz. Birkaç genç Roj TV ağzıyla yazılmış pankartlar taşıdı. Gençlere, ‘Bakın ben Şemdinli hakkında konuşmak istiyorum, siz bana olaylarla hiç ilgisi olmayan tek ağızdan çıkmış sloganları getiriyorsunuz.' dedim. Birkaçı hemen indirdi, sonra birileri dürtükledi ve yeniden kaldırdılar pankartları.” Başbakan'ın aktardığı bu anekdotlar bölgede yürütülen soruşturmanın şeklini de belirler nitelikte. Kendisini tehdit altında hissettiği için vatandaşların tanıklıklarının verimli olmadığını anlatan Erdoğan, olayların mülkiye müfettişlerinin denetiminde somut ve teknik bulgular yardımıyla araştırıldığının altını çizdi. Başbakan, olayların hemen ardından Susurluk manşetlerinin atılmasının da araştırmalar üzerinde baskı unsuru oluşturduğunu savundu. Başbakan Erdoğan, Şemdinli'de yaptığı konuşmayı naklederken, konu kendiliğinden üst kimlik tartışmasına geldi. CHP lideri Deniz Baykal'ın son günlerde yaptığı çıkışları eleştiren Erdoğan, grup konuşmalarında ‘seksen küsur kere Türk milleti ya da milletim' dediğini, Baykal'ın bunları görmezden gelmesini ise anlamadığını kaydetti: “Sayın Baykal beni ‘Türk milleti' demekten korkan biri olarak nitelendiremez. Bu benim ciğerime işlemiş bir konu. Baykal'ın kuşkusu varsa aynaya baksın.” Erdoğan, Baykal'ın ‘Yugoslavya benzetmesi'ne de karşı çıktı. Ben Kürt'üm ya da Laz'ım demenin, Türkiye'yi Yugoslavya yapacağını iddia edenlerin yanıldığını söyleyen Başbakan, Türkiye'de farklı etnik kökenler arasında hiçbir zaman tarihe karışan ülkedeki gibi bir ilişki olmadığını vurguladı. Erdoğan, “Orada her etnik unsurun kendi milli kilisesi var. Oysa bizde halkın yüzde 99'u Müslüman ve bizim bir camimiz var. Bu bizi Yugoslavya'dan ayıran önemli faktördür.” görüşünü dile getirdi. Zaman YORUM YAZIN
|
|