Erdoğan: hayır'da patinaja devam ederizBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'in, Türkiye'nin değişime yönelik medeni yüzü olduğunu belirterek, ''Bizler bu değişimi tercih etmek zorundayız.' dedi hayır çıkması halindeki öngörüsünü açıkladı.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'in, Türkiye'nin değişime yönelik medeni yüzü olduğunu belirterek, ''Bizler bu değişimi tercih etmek zorundayız. İnanıyorum ki değişimle sadece İzmir değil, Türkiye de kazanacak. Buna başaramadığımız taktirde patinaja devam ederiz. Bu da İzmir'e ve Türkiye'ye yakışmaz'' dedi. Başbakan Erdoğan, Ege Bölgesi Sanayi Odası ev sahipliğinde Balçova Termal Otel'de düzenlenen ''İzmir'in Temsilcileri Buluşuyor'' temalı akşam yemeğinde yaptığı konuşmada, 12 Eylülde yapılacak halk oylamasının arifesinde olunduğunu belirterek, her gün iki il ve ilçeleri gezdiklerini, bu kapsamda İzmir'de bulunduklarını söyledi. Bugün İzmir'de restorasyonu tamamlanan İzmir Devlet Tiyatrosu Konak Sahnesi'nin açılışını yaptıklarını belirten Başbakan Erdoğan, bu konuda Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile İzmir Valisi Cahit Kıraç'a teşekkür etti. İzmir'in, Türkiye'nin değişime yönelik medeni yüzü olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, ''Bizler bu değişimi tercih etmek zorundayız. İnanıyorum ki değişimle sadece İzmir değil, Türkiye de kazanacak. Bunu başaramadığımız taktirde patinaja devam ederiz. Bu da İzmir'e ve Türkiye'ye yakışmaz'' diye konuştu. Kendisinden önce konuşan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar'ın, İzmir'in merkeze gönderdiği her 4 lira karşılığında 1 liralık yatırım aldığına ilişkin sözlerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, ''İzmir'e hiçbir iktidarın yapmadığı yatırımlar gerçekleştirdik. Sadece Beydağ ve Gördes Barajları, içme ve sulama suyundaki en önemli talebiydi İzmir'in. Ulaşımda da önemli adımlar attık, duble yollar yaptık. Durma noktasındaki raylı sistemi, Ulaştırma Bakanlığını devreye sokmak kaydıyla çözüme ulaştırdık. İnşaat 29 Ekim'de bitmiş olacak'' dedi. -ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ SÜRECİ- Anayasa değişikliği süreci içinde bulunulduğunu, bunun partisinin, şahsının ya da birkaç arkadaşının hazırlığı olarak algılanmaması gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Bunu böyle değerlendirmek insaf dışı bir yaklaşımdır. Bu bir AK Parti projesi değildir'' diye konuştu. Değişiklik sürecinde sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, akademisyenlerle iletişim içinde olduklarını, siyasi partilerle de diyalog içine girdiklerini, ancak bekledikleri yaklaşımı alamadıklarını belirten Başbakan Erdoğan, muhalefet partilerinin gönderilen taslakların kapağını bile açmadıklarını söyledi. Muhalefet partilerinin Anayasa değişikliği konusunda seçimlere 1 yıl kalmasını gerekçe olarak gösterdiklerini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Parlamento, yasama yapma yetkisi bitene kadar yasa yapar. Buna kimse 'Hayır yapmayın' demez. Böyle birilerini görmezden gelmekle, 'Bir sene var seçimlere' dediğiniz zaman, bugüne kadar maalesef yatmaya hazır, heyecanı olmayan, coşkusu olmayan bir siyaset anlayışının bakışıyla yaklaşırsınız. Biz konuya böyle yaklaşmadık.'' Anayasa paketinin Meclisten geçirilmesi sırasında milletvekillerini oy kabinine göndermeyenlerin referandumda vatandaşlardan oy kabinine gidip ''Hayır'' oyu kullanmasını istediklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, muhalefet partilerinin Anayasa paketi içindeki maddeleri değerlendirmekten çok, genel seçim varmışçasına hareket ettiklerini söyledi. Erdoğan, ''İleri geri konuşuluyor. Kimi zaman da yeri geliyor insanı kahrediyor. Kalpazanlık falan, bunlar çok çirkin şeyler'' diye konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda çöp dağlarıyla işgal edilmiş, suyu akmayan, havası kirli ve önemli sorunları olan bir şehir devraldığını belirten Erdoğan, çok sayıda projeyi hayata geçirdiklerini, Türkiye'de düşünülemeyecek projelerin hayata geçtiğini ve belediyenin 2.5 milyar olan borcunun da 1.3 milyar dolara düşürüldüğünü anlattı. Başbakan Erdoğan, ''Bizim için şu parti, bu parti değil, önce insan meselesi sonra ülke meselesi. Önce insanlarımızın sorunlarını çözeceğiz, sonra ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağız. Bizim meselemiz budur'' dedi. -DANIŞTAY- 1990'lı yıllarda Telekom'un özelleştirilmesinin Türkiye'yi 25 milyar dolar kaybettirdiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, Danıştayın davayı geciktirmesinin iş yoğunluğu ya da personel eksikliğinden kaynaklanmadığını, buradaki yaklaşımın ideolojik olduğunu dile getirdi. Aynı Danıştayın Sağlık Bakanlığının Tam Gün Yasası'nı bir basın açıklamasını gerekçe göstererek 1 günde iptal ettiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: ''Bu kadar mahirdiniz, 30 ay İzmir Limanı kararını niye geciktirdiniz? 1.5 milyar dolar da buradan kaybettik. 'Niye bu kadar geriliyorsun' diyorlar. Gerilmiyorum, dertliyim. Derdimi ortaya koyuyorum. Ülkem için bu meseleleri ortaya koyuyorum. Buradan girişimci de etkileniyor, kaybediyor, ithalat ve ihracat etkileniyor. Biz yargının bu yaklaşımlarından gerçekten çok çektik. '' Muhalefet partilerinin iddia ettiği gibi anayasa paketinde HSYK'nın atama yetkisinin elinden alınmadığını, bu yöndeki eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını belirten Başbakan Erdoğan, TBMM'den çıkan her yasanın Anayasa Mahkemesine götürüldüğünü ve Cumhuriyet tarihinde yasaların bu kadar çok Anayasa Mahkemesine götürüldüğü başka bir dönem olmadığını dile getirdi. Yargının bu yaklaşımlarının küresel sermayeyi de endişelendiğini belirten Başbakan Erdoğan, ''Bu tür adil yargılamanın, tarafsız yargılamanın olmayışı, onların buna şahit olması bile bizi nereye getiriyor'' diye konuştu. Erdoğan, kendileri için önemli olanın ideolojik tartışmalardan sıyrılıp kalkınmayı gerçekleştirmek olduğunu da kaydetti. Yargıya eleman almak istediklerini, öte yandan Danıştayın mülakat aşamasında kamera bulundurulması şartını getirdiğini ifade eden Erdoğan, bunun ''dünyanın hiç bir yerinde görülmeyecek trajikomik bir yaklaşım olduğu'' kaydetti ve ''Gizli kamera şakası ne oldu, sistemi kilitliyor'' ifadesini kullandı. İktidarların yolsuzlukla suçlanmasını da eleştiren Başkan Erdoğan, yolsuzluk ve talan içindeki bir iktidarın İzmir'e ve Türkiye'ye bu kadar yatırım ve proje kazandırmasının mümkün olmayacağını söyledi. Türkiye'nin 2.5 yıldır İMF ile bir ilişkisi olmadığını, Türkiye'nin İMF'ye olan borcunun 6.9 milyar dolara düşürüldüğüne işaret eden Erdoğan, Merkez Bankasının kasasında ise 75 milyar dolar bulunduğunu belirtti ve ''Nereden nereye geldik, talanın olduğu bir hükümette siz bunları neyle gerçekleştirirsiniz'' dedi. Türkiye'nin borçlanma oranının düştüğünü, enflasyonun düşürüldüğünü, Halk Bankası ve Ziraat Bankasının esnafa ve çiftçiye çok uygun şartlarla kredi verir hale geldiğini anlatan Başbakan Erdoğan, ''12 Eylülden sonraki süreçte Türkiye artık çok daha farklı bir dönemin içine girecek. Gerek işveren, gerek yurt içi ve dışı girişimciler için farklı döneme gireceğiz'' diye konuştu. Erdoğan yılın ikinci çeyreği için çok ciddi büyüme olacağını da ifade ederek, ekonomi politikaları konusunda kendilerini yargılayanların dünyada yapısal olarak meselelerini halletmiş ülkelerin global krizde düştüğü duruma bakmaları gerektiğini kaydetti. Erdoğan, konuşmasını, ''Bu ülke bizim, İzmir bizim, hep birlikte el ele verip dayanışma içinde İzmir'i de ülkemizi de muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağız. 100. yıl Türkiye için önemli bir hedeftir. 1 trilyon dolar dış ticaret hacmini yakalayacağız'' sözleriyle tamamladı. İzmirli iş adamları, basın kuruluşları ve STK temsilcilerinin katıldığı yemekte, Devlet Bakanları Selma Aliye Kavaf ve Mehmet Aydın, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hüseyin Tanrıverdi ve Nükhet Hotar da hazır bulundu. AA YORUM YAZIN
|
|