Erdoğan, 100 bin sosyal konut projesinin detaylarını açıkladı100 bin Sosyal Konut Tanıtım Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Yüzde 10 peşinatın ardından kalan tutarın tamamı için aylık 894 liradan başlayan taksitler 240 aya varan vadelerle ev sahibi olma imkânını sağlayacağız'' dedi. Söz konusu projenin toplam yatırım bedeli ise yaklaşık 17 milyar 300 milyon lira.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının koordinesi, Hazine ve Maliye Bakanlığının desteğiyle gerçekleştirilecek projenin tanıtımı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı. Depreme dayanıklı, kimlikli, mahalle kültürünün yaşatılacağı ve yatay mimari esasıyla inşa edilecek sosyal konutlara sahip olma şartları, evlerin modelleri, uygulama özellikleri, ödeme ve vadeyle ilgili tüm ayrıntıları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları: ''17 yıldır sürdürdüğümüz şehircilik hamlesine yeni bir altın halka daha eklemiş oluyoruz. Ülke genelinde 96 millet bahçesi TOKİ tarafından inşa ediliyor. İlk 50 binlik konut projesi büyük ilgi görmüştü. Biz de sayıyı artırmaya karar verdik. Ülkemizin 81 vilayetinde 100 bin sosyal konutun daha inşa sürecini başlatıyoruz. 240 AY TAKSİTLE VERİLECEK Yılbaşı itibariyle temeli attıktan sonra azami 1 ila 1,5 yıl içinde konutları bitirip sahiplerine teslim edeceğiz. Hedefimiz zemin artı 2 zemin artı 3 bilemediniz zemin artı 4 olmak üzere vatandaşlarımızın bu binalara yerleşmeleri. Yüzde 10 peşinatın ardından kalan tutarın tamamı için aylık 899 liradan başlayan taksitler 240 aya varan vadelerle ev sahibi olma imkânını sağlayacağız.'' YATIRIM BEDELİ 17.3 MİLYAR TL Bu konut projeleri, meydanı, camisi, okulu, çarşısı, parkı, yeşil alanı, bina cepheleri ve diğer tüm özellikleriyle geleneksel mahalle kültürümüzü yaşatacak şekilde tasarlanacaktır. Bu konutlar 2+1 brüt, 75 ve 85 metrekare ile 3+1 brüt 100 metrekare olarak projelendirilecek. 100 bin konutluk bu projenin toplam yatırım bedeli yaklaşık 17 milyar 300 milyon lirayı buluyor. 100 bin dar gelirli ailemizin kira öder gibi konut sahibi olabilmelerini temin edeceğiz. BÖLGELERE GÖRE EVLER YAPILACAK Burada bazı özellikleri ortaya koymak istiyorum. Örneğin, Karadeniz; geleneksel yığma taş yapıları andıracak biçimde cephede zemin kat taş kaplamalar, üst katlarda ahşap hissi verecek kaplamalar ve eğimli çatı saçaklarını destekleyen nitelikte Karadeniz'e özgü yöresel ahşap ve taş yapı elemanları karma biçimde kullanılmaktadır. Marmara bölgesiyle alakalı ise; Türkiye'nin Avrupa'ya açılan kapısı olması nedeniyle bu bölgede hem geleneksel hem de modern yapılar yapıyoruz. Ege'nin geleneksel dokusuna uygun çözümlemeleri orada yapacağız. Akdeniz'e gelince, iklimiyle barışık güneş ışınlarını yansıtacak canlılıkta doku ve renkleriyle sade ve yalın cephe çizgileri, yer yer teraslarıyla geleneksel kemerli pencerelerle Akdeniz mimari kültürü burada da yaşatılmaktadır. İç Anadolu bölgesine gelince, kıvrımlı yolları, şirin sokakları, ahşap süslemeleri bitişik düzenli yapıları ve cumbalı evleriyle mahalle kültürünü benimseten konutlar yapacağız. Doğu Anadolu'ya gelince, arazinin zor şartlarına cevap verebilecek nitelikte cephe unsurlarının bölgenin yapısına uygun malzemelerden seçilmesine özen gösterilmektedir. KOMŞU ÖLÜYOR DİĞERİNİN HABERİ YOK Yakın tarihte ülkemizin yaşamış olduğu ekonomik ve sosyal krizlerin diğer alanlarla beraber şehirlerimiz üzerinde de olumsuz etkileri olmuştur. Hiç şüphesiz bu menfi etkilerin başında çarpık kentleşme gelmektedir. Bizim 17 yıldır ortadan kaldırmaya çalıştığımız çarpık kentleşme sorunu 1950'lerden itibaren başlayan, göçlerin sonuçlarından bir tanesidir. İnsanoğlu göğe yakın değil toprağa yakın yaşamalıdır. Ama öyle konutlar yapıldı ki 40 kat 50 kat; bu binaların içerisinde yaşamak aslında mümkün değil. Bu bizim komşuluk hukukumuzu da ortadan kaldırdı. Aynı bina içinde yaşıyor, birbirlerini tanımıyorlar. Komşu ölüyor, diğerinin ondan haberi yok. Bu bize yakışmıyor. İşte onun için bizim yeniden o geçmişte olduğu gibi mahalle kültürümüzü inşa etmemiz lazım. SORUN İÇİNDEN ÇIKILMAZ HALE GELDİ Ve bunu inşa ettiğimiz zaman dayanışmamız çok daha farklı olacaktır. Çeşitli nedenlerle kırsaldan göç eden vatandaşlarımız genellikle denetimsizlik neticesinde şehirlerin etrafına gecekondu dediğimiz sağlıksız yerleşim yerleri kurmuşlardır. Siyasetçilerin göz yummasıyla bu gecekonduların sayısı artmıştır. Belki bu anda hoş geliyor olabilir ama bu aslında oralara yerleşenlere birer ihanettir. Çünkü ne sokaklar sokak, ne altyapı var, hiçbir şey yok. Herhangi bir depremde; işte daha yeni Konya'da olan hadiseyi duydunuz. Yığma bir gecekonduda üç tane çocuk öldü. Şimdi bunlara eyvallah etmek mümkün mü? İstanbul gibi bir şehirde ne yazık ki aynı şeyler yaşanıyor. Şimdi biz bunlara on yıllar boyunca yoksulluğu çoğaltan politikalar eklenince sorun içinden çıkılmaz hale gelmiştir. YORUM YAZIN
|
|