2005 yılında çıkarılan Özürlüler Kanunu'nun engelliler için kâğıt üzerinde önemli hak ve kazanımlar getirdiğini belirten Beğboğa, aradan geçen 3 buçuk yılda hak ve kazanımların hayata geçirilmediğini, kâğıt üzerinde kalmaya devam ettiğini söyledi.
Beğboğa; “2022 Sayılı Yasa, Özürlüler Kanunu ile verilmiş olan kazanımların rövanşını alırcasına yaşlıları ve engellileri ezen, kapılarına haciz memurlarının dikilmesine yol açan bir cendereye dönüştürülmüştür. 81 bin engellinin muhtaçlık aylığı kesildi. Altı Nokta Körler Derneği olarak, 2022 Sayılı Yasadaki muhtaçlık sınırının asgari ücretle belirlenmesini, bu aylığın hiçbir kriter gözetmeksizin işsiz tüm engellilere ödenmesini istiyoruz. Muhtaçlık aylığı engelliler için bir işsizlik tazminatına dönüştürülmelidir. Temmuz 2006'da yürürlüğe giren Sağlık Kurulları Raporları Yönetmeliği'nin, Avrupa Birliği standartlarına uyum gerekçesiyle iş gücü kaybı oranını sağlık kurulları raporları ile ölçtüğünden ciddi hak kayıplarına yol açtı” ifadelerini kullandı.
Yüzde 100 görme engelli olan bir vatandaşa yüzde 95, yüzde 70 sakatlığı bulunan bir fiziksel yâda zihinsel engelliye yüzde 30 iş gücü kaybı raporu verildiğini söyleyen Beğboğa: “Sağlık Kurulları Raporları Yönetmeliğinin ivedilikle değiştirilmesini istiyoruz.
Özel ve rehabilitasyon hizmetleri anayasamıza göre devletin asli yükümlülüğü iken, bu hizmetler son yıllarda hızla özel sektöre devredilmiş bulunmaktadır. Bu hizmetlerin pahalılığı nedeniyle devletçe yapılan ödemeler yeterli olmadığından özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinin niteliği bir hayli düşmüş, bu alan vahşi bir rekabetin ve rant hırsının egemenliğine terk edilmiştir. Bu merkezlerde eğitilen engelliler ayda en fazla 10 saat eğitim görmekte, bu eğitim ise onların gelişimine ve gerekli yararı görmelerine yetmemektedir. Özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerine daha çok kaynak ayrılarak devlet tarafından sürdürülmesini, mevcut özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerindeki eğitim süresinin arttırılmasını istiyoruz.” Şeklinde ifadeler kullandı.