TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve Bingöl Milletvekili Enver Fehmioğlu, 2017 bütçe görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi hakkında konuştu. Konuşmasına İstanbul'da yaşanan hain saldırıda hayatlarını kaybedenlere rahmet dileyerek başlayan Fehmioğlu, Tüm Milletin ve İslam Aleminin Mevlid Kandilini tebrik etti.
“AK PARTİ İKTİDARLARI DÖNEMİNDE EĞİTİME BÜYÜK ÖNEM VERDİK”
Fehmioğlu, AK Parti iktidarları döneminde eğitime büyük önem verdik. Bütçenin en büyük payını Milli Eğitim Bakanlığına ayırmamız, bunun en büyük göstergesidir. Çünkü eğitim ve öğretim; ülkelerin yatırım yapmak zorunda oldukları en önemli alandır. Eğitim ve öğretime ayrılan bütçe imkânları, asla gereksiz harcama değil, bilakis oldukça gerekli ve kârlı bir yatırımdır. Okul öncesi eğitimden başlayarak, lisans hatta lisans üstü eğitimlere kadar geçen tüm süreler, meşakkatli ve pahalı bir girişim olarak görünse de, asıl zor ve pahalı olan cehalettir, cahil kalmaktır” dedi.
“ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİYİ EĞİTİMİN ASLİ UNSURU SAYDIK”
Eğitimin ve öğretimin okullaşmış hali olan eğitimin üç başlık altında ele alınması düşüncesinde olduğunu ifade eden Fehmioğlu, “Birincisi ‘Bina ve Donanım'dır ki; bu bağlamda gerek Bakanlığın bütçe kaynakları, gerekse yapılan bağış destekleri ile eğitimin fiziki şartlarında çok büyük iyileştirmeler sağlanmış, bu sayede ülke genelinde büyük oranda çiftli eğitimden tekli eğitime geçişler başlamıştır. Her eğitim kademesinde derslik başına düşen öğrenci sayısının yeni yapılan derslikler sayesinde 30'un altına düştüğünü memnuniyetle ifade etmek isterim. Kendi seçim çevremden yani Bingöl'den örnek vermek gerekirse, Bingöl genelinde okullarımızın %90'ında tekli, yani normal eğitim yapılmakta ve derslik sayısına düşen öğrenci sayısı 20 ile 23 arasında değişmektedir. Genç nüfusumuzun hızla artışını da dikkate aldığımızda, bu yatırımların ne kadar önemli olduğunu takdirlerinize sunuyorum. Çünkü; eğitim ve öğretimde başarıyı yakalamanın olmazsa olmazı öncelikle fiziki şartların iyileştirilmesi ve rahat bir ortamın sağlanmasıyla mümkündür. İkincisi; Öğretmen-Öğrenci ve Personel yapısıdır. İktidarlarımız boyunca Öğretmen ve Öğrenciyi eğitimin asli unsuru saydık. Okul harici kurumlara ihtiyacı kaldırıp, tüm eğitim ve öğrenim gereksinimlerini okul çatısı altında edinmelerini sağladık. Eğitimcilik kimliğinden uzaklaşıp, geleceğimiz olan evlatlarımızı yanlış ve kötü niyetli yönlendirme çabası içinde olanları bertaraf ederek, derslerin boş geçmesine fırsat vermeden, Sözleşmeli Öğretmen atamalarını gerçekleştirdik. Öğretmenlerimizin maddi imkânlarında iyileştirmeler yaptık. İhtiyaç hisseden öğrencilere okullarda kurslar açtık. Velilerimizi ek maddi yükten kurtardık. Okullarımızda ki Hizmetli ve
İdari personel ihtiyaçlarındaki eksiklikleri de gidermeye çalışıyoruz. Önümüzdeki sorunları da hep birlikte aşacağımıza inanıyorum. Sayın Milletvekilleri, Milli Eğitimde üçüncü ve en önemli başlık ise ‘'müfredat'' çalışmalarıdır. Eğitimin her kademesinde müfredatın güncellenmesi ve geliştirilmesi için sivil, özgürlükçü bir eğitim ortamını hazırlama gayreti içerisinde olduk. Bu anlamda, 28 Şubatın eğitim üzerindeki izlerini sildik. Tek tipçiliğe son verdik, kıyafet serbestliğini getirdik. Kat sayı adaletsizliğini ortadan kaldırdık. Müfredatta anti demokratik ifadeleri ayıkladık. Farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açan düzenlemeler gerçekleştirdik. Seçmeli dersler alma imkânı getirdik” şeklinde konuştu.
“OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ ZORUNLU EĞİTİM KAPSAMINA ALACAĞIZ”
Fehmioğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Sayın Milletvekilleri, bütün yapılan bu değişiklikler neticesinde, Devlet Okullarında okuyan öğrencilerin Özel Okullarda okuyan öğrencilerden daha başarılı olduğu tespitini de memnuniyetle ifade etmek istiyorum. İnşallah önümüzdeki dönem Okul Öncesi Eğitimi, Zorunlu Eğitim kapsamına alarak öğrencilerimizin eğitimde çok daha başarılı olmalarını sağlayacağız ve daha önemlisi; dünü bugün ile buluşturarak, geleceğe kendi medeniyetinin kökleri ile bağlantısını kurmuş, kimlik sahibi bireylerin yetişeceği bir eğitim ortamı hazırlama çalışmalarımıza hiç durmadan devam edeceğiz”