Kava, yaptığı açıklamada, yaklaşık 17 milyon 300 bin öğrencinin emeklerinin karşılığını göreceği eğitim sürecinin, karne heyecanıyla sona erdiğini belirtti.
Öğrenciler için dinlenme, öğretmenler için yenileme, yöneticileri içinde sorunların tespiti ve çözüm bulunacağı bir döneme girildiğini vurgulayan Kava, eğitimin, bire bir insan ilişkilerine dayanması bakımından hassas yorucu ama ülkenin geleceğiyle, yarınlarının hazırlanmasıyla ilgili olduğu için de güzel ve değerli bir çaba olduğunu kaydetti.
Kava, şunları aktardı: “Erdemli topluma ulaşmada verilen her katkı, sağlanan her bir katılım bizim için kıymetlidir. Ancak bu amaca ulaşmanın sadece okul binası inşa etmekle, donanım sağlamakla mümkün olmayacağı da açıktır. Türkiye'nin yarınki sorumluluklarını üstlenecek nesiller yetiştirmek, çağın gereklerine cevap verebilecek nitelikte güncel, gücünü medeniyet değerlerinden alan bir müfredatla mümkündür. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir. Eğitime ilişkin reformların kalıcı hale gelmesi, derslerin boş geçmemesine, sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır."
Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmesi gerektiğini belirten Kava, “Eğitime ilişkin reformların kalıcı hale gelmesi, derslerin boş geçmemesine, sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Bu nedenle, hem yeni öğretmen kadroları ihdas edecek hem de sözleşmeli öğretmen alımındaki hatayı telafi ederek sözleşmeli öğretmenleri kadroya geçirecek; ücretli öğretmenlere iş güvencesi ve kadro sağlayacak yasal bir düzenlemeye ihtiyaç vardır” dedi.
Mülakatla istihdam hatasından dönülmesi gerektiğini ifade eden Kava, şunları söyledi: “Bakanlık, yeni alımlarda bugünkü tecrübeyi de göz önüne alarak, bu durumu gözden geçirmeli; yeni personel alımı tercihinde, mülakat uygulaması yerine adil, hakkaniyet, ehliyet ve liyakat ölçülerine göre istihdamı yeniden düşünmelidir. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik kaldırılmalı, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları sorunu artık çözüme kavuşturulmalıdır. Aday öğretmenlerin asli öğretmenliğe geçişlerinde uygulanan yazılı ve sözlü sınav kaldırılmalı, bunun yerine mesleki gelişim odaklı hizmet içi eğitim süreci konulmalıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitim çalışanlarına ve öğrencilerimize, zamana yenik düşen değil, zaman içinde yenilenmelerini, yeni döneme daha aktif ve daha nitelikli başlamalarını sağlayacak verimli bir tatil dönemi diliyor, mezun olan öğrencilerimizin yeni başarılara imza atmalarını temenni ediyor; yeni eğitim-öğretim yılına sorunsuz başlamak için, dikkat çektiğimiz sorunların acilen çözülmesi gerektiğinin altını bir defa daha çiziyoruz.”