Eğitim Bir Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, 'katsayı' sorununun 28 Şubat zihniyetinin adalete sığmayan ve binlerce öğrenciyi mağdur eden uygulaması olduğunu belirtti.
Kava, katsayı uygulamasının, “meslek liselilerine giden öğrenci sayısının azalmasına, meslek liselerinin atölyelerine kilit vurulmasına, meslek liselilerin üniversiteyi kazanma şanslarının kaybolmasına ve gençlerin genel liselere yönelmesine”' neden olduğunu ifade etti.
Uygulamanın “bilimsellikten uzak olduğu'” belirten Kava, YÖK'ün eşitliği esas alan yeni bir sisteme geçme kararının ise, sevinçle karşılandığını söyledi. Danıştay tarafından alınan kararın 'şaşkınlık' oluşturduğu ifade eden açıklamada, Kava şu görüşlere yer verdi: “'Danıştay 8. Dairesi, dört yıl önce 'Katsayı konusunda YÖK yetkilidir' kararı vermişti. 2005 yılında Ankara Aydınlıkevler Ticaret Meslek Lisesi öğrencisi İlknur Öztürk'ün katsayı düzenlemesinin iptali için başvurduğu davada '1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun ilgili maddeleri gereği yüksek öğretim kurumlarına orta öğretim kurumlarını bitirenlerin nasıl gireceğinin Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yüksek Öğretim Kurulu tarafından saptanacağını' ifade eden Danıştay 8. Dairesi bugün YÖK'ün aldığı kararı yok sayma kararı almıştır. Millet adına karar açıklayan yargının, milletin beklentilerinin aksine eşitlik ve adalet duygusunu rencide eden bu kararı, bayram öncesi meslek liselilere matem yaşatmıştır. Bu matem havasının dağıtılması için bir an önce YÖK'ün, hükümetin ve meclisin, hulasa bütün yetkililerin acilen bir adım atması gereklidir.
EŞİTLİK VE ADALET DUYGUSU RENCİDE OLMUŞTUR
YÖK'ün 30.07.1998 tarihli kararının ardından uygulama 1999 yılında başlatıldığında o gün meslek lisesinde kaydı olan tüm öğrenciler için hiçbir çıkış yolu bırakılmadan telafisi mümkün olmayan mağduriyetler oluşturduğunda sesini çıkarmayanların bugün adaletin tesisi ve eşitliğin sağlanmasına yönelik adım atıldığında 'telafisi güç ve imkânsız zararlar oluşacağı' kanaatine varması da anlaşılamamaktadır. Şunu da özellikle belirtmek gerekir ki, meslek liseliler, 'eşit soruya eşit puan' uygulamasında bile dezavantajlı durumdadırlar. Akademik liselerin tamamen yükseköğrenime hazırlayan müfredatına nazaran ağır bir mesleki eğitimi de ihtiva eden bir müfredatla ortaöğrenimini tamamlayan meslek liselilerin üniversiteye girişte başarılı olabilmeleri için özel bir çaba göstermeleri gereklidir.”
Mehmet Ali YILDIRIM
Bingöl Online Haber Servisi