Bingöl İHD Şubesi tarafından Cê Ma Cafe'de düzenlenen imza gününe Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Bingöl Milletvekili İdris Baluken, İHD Bingöl Şube Başkanı Mehmetcan İnce, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, BDP Bingöl İl Başkanı Halis Yurtsever, Eğitim-Sen Bingöl Şube Başkanı Metin Kılıç, İHD Bingöl eski Şube Başkanı Nihat Aksoy, Rıdvan Kızgın'ın Ailesi, Arkadaşları ve sevenleri katıldı.
Söyleşi de ilk sözü alan İHD Bingöl Şube Başkanı Mehmetcan İnce; “Rıdvan Kızgın değerli bir arkadaşımızdı. Onun bıraktığı boşluk doldurulamaz. Ancak biz onu unutturmayacağız ve yaşatmaya çalışacağız. O insan ve doğa sevgisiyle dolu bir arkadaşımızdı. Karlıova'da jandarma köpekleri tarafından parçalanan Hazal Beru olayını, güvenlik gerekçesiyle yakılan ormanları ve buna benzer birçok olayı gündeme getiren ve takipçisi olan Rıdvan arkadaşımızın anısına her zaman bağlı kalacağız” dedi.
Söyleşide konuşan BDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken: “Maalesef yaşadığımız coğrafyada kendi kimliğine, kendi kültürüne, sahip çıktığı için şuan 8 bin kişi hapishanelerde. Biz Rıdvan Kızgın'ın hak, hukuk ve insanlık mücadelesini devraldık. Ve bunu devam ettireceğiz. Bu onurlu yürüyüşte hepinizi selamlıyorum” şeklinde konuştu.
Ardından söz alan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici; “Rıdvan Kızgın gibi birini tanıdığım için çok mutluyum. O zamanlarda Bingöl gibi Jitem'in, faili meçhullerin yoğun olduğu bir yerde İnsan Hakları Derneği'ni açmak kolay iş değildi. Rıdvan Abi insan hakları delisiydi. Devlet insan hakları mücadelesini verenler karşısında yenilmiştir. Şuan milletvekili, belediye başkanı, gazeteciler gibi binlerce aydın ve siyasetçi içerdeyse bu devletin yenildiğinin kanıtıdır. Rıdvan abi ve diğer demokrasi şehitlerinin mücadelesi yarı yolda kalmayacaktır” dedi.
Rıdvan Kızgın'ın hayatını konu alan ‘‘Bir İnsan Hakları Delisi/ Rıdvan Kızgın' kitabının yazarı Şeyhmus Diken: “Buraya bugün 3 yaşından 70 yaşına kadar insanlar gelmişse bu Rıdvan Kızgın'ın verdiği mücadelenin ne kadar insanı olduğunu gösteriyor. Evet o bir insan hakları delisiydi. Nerden çıktı bu kavram. Bu ismi ben yada başka biri bulmadı. Rıdvan Kızgın, cezaevinden yazdığı mektuplarından birinde kendini bu şekilde tanımlıyor. Bu delilik akıl fukarası olmayı değil, cesareti vurguluyor. Bingöl gibi savaş koşullarının keskin olduğu bir yeri tercih etmesi, bunun göstergesidir. Rıdvan Kızgın'ın mektuplarını okuduğumda gördüğüm şey onun yazarlık potansiyeline sahip olduğuydu. Ben daha önce Yazar Mehmed Uzun'un hayatını anlatan bir kitap da yazmıştım. O kitap benim kendi kitabımdı. Ama Rıdvan Kızgın'ın kitabı aslında Rıdvan Kızgın'ın kendi yazdığı kitabıdır. Benim yaptığım onun ortaya çıkardığı parçaları bir araya toplayıp, bir bütün oluşturmaktı” dedi.
Şeyhmus Diken'den sonra salonda bulunan Rıdvan Kızgın'ın arkadaşları beraber yaşadıkları anıları anlattı.
Söyleşinin sonunda Şeyhmus Diken, ‘Bir İnsan Hakları Delisi/ Rıdvan Kızgın' isimli kitabını okurları için imzaladı.