Demokratik çözüm süreciBaykal: "Başbakan'ın yol arkadaşı olmayacağız"..."ETNİK KİMLİK DAYATMASINA MARUZ KALIYORUZ" CHP Genel Başkanı Baykal, çeşitli ziyaretlerde bulunmak için Aydın'a giderken, İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Baykal, havaalanında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ''Kürt açılımı diye başlayan, sonra mahcup bir şekilde Kürt lafı unutularak demokratik açılıma dönüştürülen, şaka yapar gibi milli birlik politikasına dönüştürülen politikayla ilgili yeni şeyler söylemek gerekiyor'' dedi. Söz konusu politikanın bir ayı aşan süredir konuşulduğunu ifade eden Baykal, şunları kaydetti: ''Bugün yarın politikanın kırkı çıkacak. 'Daha hiçbir somut sonuç vermedi' diyemem, hedef bile ilan edilmemiştir. Maalesef bu durum topluma çok ciddi zarar vermeye başlamıştır. Türkiye'yi derin bir kimlik sıkıntısı içine sokmaya başlamıştır. Ülkemiz etnik kimlik dayatmasına maruz kalmıştır. Bu tartışmalar bizi ayrıştıran, birbirinden uzaklaştıran, birbirinden kaygı duyan insanlar haline dönüştürmeye başlamıştır. Bu fevkalade sakıncalı bir gelişmedir.'' "YETERİNCE ARKADAŞINIZ VAR" Başkan'ın dün yaptığı açıklamada bizimle ilgili bir ilişki kurma ihtiyacı içinde olduğunu görüyorum. Şunu açıklıkla ifade etmek istiyorum. Biz arkasında kim var bilmediğimiz, nereye varacağını görmediğimiz, Türkiye'ye hangi zararları vereceğini daha şimdiden gözlemlemeye başladığımız bu sürecin hiçbir şekilde parçası olmayacağımızı, Sayın Başbakan'ın bilgisine sunmak istiyorum. Sayın Başbakan yanlış bir yola çıkmıştır. Bu yolculuk içinde Türkiye'ye şu ana kadar cok ciddi zararlar vermiştir. Bu gidişle daha da çok zararlar verecektir. Vermeye yönelmiştir. Biz bu yanlış yolculuğunuzda sizin yol arkadaşınız olmayacağız. Sizin zaten yeterince yol arkadaşınız var. Size bu yolculuğunuzda en kısa zamanda durum değerlendirmesi yapıp, tekrar kendinize yeni bir yol haritası çizmenizi tavsiye ediyorum. İmralı'dan gelen yol haritası değil, size Anadolu'da Kürt kökenli insanların ezici çoğunluğunun da dahil olduğu, milyonlarca insanımızın arzu ettiği istikamette bir yol haritası içine kendinizi sokmanızı tavsiye ederim. PKK , Kürt kökenli insanlarımızın temsilcisi değildir. Kürt kökenli insanlar burada başka kökenlere sahip diğer insanlar gibi bu toplumun öz evladıdır" diye konuştu. ULUSLARARASI KURUMLARIN KARARI VAR Hükümetin Ermenistan açılımını da değerlendiren Baykal, Türkiye'nin 1991 yılında Ermenistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olduğunu hatırlattı. CHP Lideri, şöyle konuştu. Buna karşın Ermenistan'in Türkiye'nin toprak bütünlüğünü içeren Kars Antlaşması'nı tanımadığını belirten Baykal, buna karşın sınırın Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarının 5'te birini işgal etmesinden sonra kapatıldığını hatırlattı. Baykal, "Bu Kafkaslar'da toprak bütünlüğüne saygı, ulusal egemenliğe saygı, barış ve istikrar anlayışları açısından da gözetilmesi gereken bir duyarlılığı yansıtmaktadır. Kafkasya'da böyle olup bittilere Türkiye'nin göz yumması düşünülemez. Azerbaycan bizim kardeş ülkemizdir. Yakın ilişkilerimiz var. Onun ötesinde çok ciddi çıkar bağlantılarımız var. Birlikte çok önemli projeleri götürüyoruz. Gelecekte bu konuda çok daha ileri işbirliği yapmamız gerekiyor. Azerbaycan'ı bu işgal karşısında yalnız bırakmak Türk Dış Politikası bakımından yalnız bırakmak kesinlikle kabul edilebilir değildir. Çok vahim bir hata olur. Şimdi bir protokol imzalandı. Bu protokolün metnine baktığınız zaman işgalle ilgili tek söz yok. Metinde işgalin kaldırılacağı ile ilgili bir taahhüt yok. Dikktatinizi çekerim. Karabağ sorununun çözümününü ifade etmiyor. Karabağ sorunu vesilesiyle tartışma götürmeyen Azerbaycan topraklarına yönelik işgalin kaldırılmasından söz ediyorum. Bunların kaldırılması lazım. Karabağ sorunu ayrıca müzakere edilir. Zaman içinde halledilir. Ama işgal kabul edilemez. Bu işgali de tek tarafı olarak iz söylemiyoruz. AB'nin BM'nin bütün uluslararası kuruluşların kararı var ki orada yaşanan olay işgaldir. Bu işgale son verilmesi gerekiyor" "TÜRKİYE SÖZ VERDİ Mİ ARKASINDA DURUR" Türkiye'nin sınırı kapatma kararından sonra Ermenistan'ın bir arayış içinde olduğunu kaydeden Baykal, bunun memnuniyet verici olduğunu söyledi. Baykal, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tanıması karşılığında sınır kapısının açılmasının doğru bir yaklaşım olmayacağını ve Azerbaycan'a karşı bir hareket olacağını dile getirdi. Baykal, şöyle devam etti: "Başbakan Bakü'de 'işgale son vermeden bunu yürürlüğü koymayacağız' dedi. İşin düğümlendiği nokta budur. Bu çerçevede sorumu soruyorum. Bildiğiniz gibi bu Protokol 2 Nisan'da imzalandı. 7 Nisan'da Obama Türkiye'deydi. 24 Nİsan'da da Amerikan Kongresi'nde soykırımla ilgili bir oylama yapıldı. Şimdi Obama'ya Türkiye adına, Sayın Cumhurbaşkanı acaba ziyaretten beş gün önce imzalanmış olan bu protokolü herhangi bir şarta bağlı olmadan yani Azerbaycan'ın topraklarının işgaline son verilmesi şartına bağlı olmadan uygulanacağı konusunda Obama'ya bir değerlendirme yapmış mıdır, yapmamış mıdır? Soru budur. Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başkan Obama'ya buradaki ziyareti sırasında imzalanmış olan bu protokolü herhangi bir şarta bağlı olmadan uygulama kararlılığı içinde olduğumuzu söylemiş midir söylememiş midir. Protokol 2 Nisan'da imzalandı. Ağustos'ta Meclis başkanlığı ziyaretinde kamuoyuyla paylaştı. Kamuoyu Eylül ayında öğrendi. Şimdi Başbakan da bunu ilan ederken, Azerbaycan Meclisi'ndeki taahhüdünü meclis Başkanı'nı ziyareti sırasında ifade etti. Başbakanın böyle bir anlayışı var. Şimdi ben Cumhurbaşkanı'nın anlayışını merak ediyorum. Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki anlayışı nedir? Başkan Obama'ya ne söylemiştir. Yani Türk kamuoyu avutulmak oyalanmak ve yanıltılmak istenildiği için mi acaba hiçbir hukuki metinde olmayan bir taahhüt, sanki varmış gibi ilan ediliyor. Bunun aydınlığa kavuşması lazım. Bu sorumu İzmir'de Sayın Cumhurbaşkanı ve iktidarın Türkiye'nin tüm yetkililerinin, kamuoyunun dikkatine sunuyorum. Türkiye ciddi bir ülkedir. Bir söz verildi mi arkasında durur. Ve verdiği sözü de kamuoyu önünde savunacak kadar tutarlılığa ve cesarete sahiptir" habertürk YORUM YAZIN
|
|