Çıkış yolu tarım ve hayvancılıkBingöllü ihracatçı işadamı güler; bingöl'ün ekonomisi yok, üretimi yok. kendine özgü markalaşmış bir değeri yok. maaş alan 46 bin memur aylığı ile ayakta durmaya çalışan bingöl ekonomisinin tek çıkış yolu tarım ve hayvancılıktır dedi.![]() 2000'li Yıllardan beri Doğu ve Güneydoğu'da ticaretini yaptığı mermeri yurt dışına ihraç eden Bingöllü ihracatçı iş adamı Mehmet Hanifi Güler, Bingöl ekonomisine dair açıklamalarda bulundu. Bingöl'ün coğrafik yapı bakımından zor bir bölge olduğunu ifade eden Güler, Bingöl ekonomisinin ancak tarım ve hayvancılık ile çıkış yolu bulabileceğini belirtti. “DEZ AVANTAJLAR, AVANTAJA ÇEVRİLEBİLMELİ” Bingöl'ün zor olan coğrafik yapısının yanı sıra terör olaylarından dolayı sanayileşme konusunda yeteri kadar ilerleme kaydedemediğini ifade eden Güler; “Şu bir gerçek ki, Bingöl bir Kocaeli bir Tekirdağ yada bir Gaziantep gibi sanayi şehri olamaz. Kamuoyunda yanlış bilinen bazı gerçekler var. Şöyle ki, Bingöl madencilik alanında çok zengin rezervler barındırıyor ancak belli madenler henüz tam manası ile olgunlaşmış yani oluşum evrelerini tamamlamış değil. Servi bölgesindeki madenler zengin fakat onlarda ilimiz ve ilçemize ekonomik katkısı çok fazla değil. Madencilik sektöründe yerli firmaların mutlak suretle desteklenmesi gerekiyor. Mermer madeni ise ilimizin deprem bölgesinde bulunmasından mermer kütle verimi noktasında sıkıntılı. Fay hatları geçen mermer rezervleri blok verimini düşürdüğü için yatırıma elverişli değil. Yedisu ve Yayladere bölgesinde zengin Krom madeni rezervleri var ancak güvenlik sorunu aşılamıyor. Dolayısı ile bu ve gelecek süreçte madenlerin ekonomiye kazandırılması ve bunun ile Bingöl'ün kalkındırılmasını beklemek pek gerçekçi olmaz. Mera alanları ve bitki örtüsü tarım ve hayvancılığa son derece müsait olan ilimizin mutlak suretle bu alanlara yönelmesi ve bunun üzerinde çalışma ve programlar yapması gerekir” diye konuştu. “TİCARETTE PROFESYONELLEŞMEMİZ GEREKİR” Bingöl'de ticaretin bilimsellikten uzak kaldığını ifade eden Güler; “Öncelikle şunu bilmemiz gerekir. Bir alanda gelişmek istiyorsak, o alana hep birlikte yönelmemiz gerekiyor. Bunu kooperatifleşerek, şirketleşerek ve bunları yaygınlaştırarak yapabilmeliyiz. Gerçekçi olarak bakıldığında ilimizin doğası ve coğrafyasında yapabileceğimiz en iyi işin mera hayvancılığı olduğunu görebiliriz. Profesyonel yöneticiler nazarında bir araya gelip kooperatifleşebilir çok sermayeli geniş kapsamlı şirketler kurarak bölgede devletin de katkısını arkasına alarak yatırımlara yönelebiliriz. Bingöl'de tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için Doğu Anadolu Kalkınma Projesi (DAP) ve Bingöl Üniversitesi havza bazlı ciddi çalışmalar yürütmeli. Bingöl insanı zeki ve mücadelecidir 20-25 yıl öncesinde merkezi Gaziantep'te olan Solhan'dan ülke genelinde ciddi ihracatçılar çıktı. 30 yıl öncesinde Genç'te ciddi bir ceviz ticareti dönüyordu. Ama sonrasında ceviz kütüğü sata sata ceviz ticaretini öldürdük. Cevizimiz tadından dolayı Ortadoğu ülkelerine tercihen satılıyordu. Servi'den Tavz bölgesine kadar her noktada yoğun cevizcilik vardı. Sadece benim babam köyde 100 teneke ceviz satıyordu. Bugün bir teneke ceviz 150 ila 200 TL arasında satılıyor. Buda bir köylü için ciddi bir gelir demek. Ancak geldiğimiz noktada bugün ilçemizde Tacikistan ve Özbekistan ithal cevizi tüketiyoruz. Buna da üzülmemek elde değil. Ülkede yapılan araştırmalarda en verimli keçi üreticiliği Bingöl ve Gençte yapılabiliyor. Coğrafyası ve bitki örtü bakımından, akan dere suları. Maalesef bu yönde bir atılım gerçekleştiremedik. 30 yıl öncesinde ki küçük baş hayvan sayısı ile bu dönem arasında çok ciddi fark var. Balcılık ve arıcılık konusunda ciddi atılımlar yapabilmeliyiz. Halen Hakkâri ile Pervari ile boy ölçüşebilecek durumda değiliz. Arıcılar Birliğimiz, Üniversite ile ciddi iş birliği içinde çalışmalar yapabilmeli. Şu an devam eden projeyi çok önemli buluyorum. Bunların daha da desteklenmesi gerekir” dedi. DEVLET TARAFINDAN İLİMİZE GELEN YATIRIMLARIN DAĞILIMI VE YERİNDE KULLANIMI “Ülke olarak dünyada ciddi mühendislik hizmetleri veriyoruz ancak ülke içinde bunu gerçekleştiremiyoruz” diyen Güler; “Bunu kendi ilimizde somutlaştırırsak bir yatırım proğramı ön görülüp 3 yıl sonra vazgeçiliyorsa bu ciddi bir külfettir ciddi bir israftır. Bunun sebebi planlamaya uzun vadeli projelendirmeye dayalı. Bunun Ciddi fizibilite çalışmaları yapılmadan alınan yanlış kararlar neticesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Somut örnek vermek gerekirse Kürük içme suyu ile Genç içme suyu. Kürük içme suyu gelirken Karayolları'nın arka tarafından geldi. Akabinde 5 yıl üzerinden geçmeden Karayolları yol genişletme çalışmalarından dolayı isale hattı deplase edilmek zorunda kalıp kamuya ciddi zararlar verdi. Genç –Bingöl arasındaki içme suyunda da aynı durum oldu. 2 yıl geçmeden tekrar deplase edilmek durumunda kalındı. Bundan dolayı kamu milyonlarca liralık kaynak kaybına uğradı. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Aynı şekilde Bingöl'de 4 yıl önce doğalgaz çalışmalarının yapılacağı bilinmesine rağmen üst yapı çalışmaları yapılıp akabinde doğalgaz çalışmaları için tekrar sökülmek durumunda kalındı. Burada bir planlama sorunu yaşıyoruz. Bunları köprüler, yatılı okullar köy yollarından onlarca örnek vermek mümkün. Devlet tarafından yatırımcıları teşvik etmek üzere sunulan kaynaklarında doğru kullanılmadığı, günü kurtarmak adına kullanıldığı sürdürülebilir olmadığını da söylemek mümkün. Şehir planlaması yönünden de ticari merkezlerin oluşturulması yönünde mühendislik konusunda ne kadar başarısız olduğumuzu da günü birlik düşünüldüğü için uzun vadeli şehirleşme planımız olmadığından bugün Bingöl vilayet olarak bir şehir görünümü verememektedir. Bir şehirleşme bir kentleşme vizyonu sergileyememektedir. Bu durum tespitlerinden sonrada ilimizi heyecanlandıracak yatırımlar da devam ediyor. Bunlardan en önemlisi SÜTAŞ projesi. Başta sayın cumhurbaşkanımız ve başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan, Kalkınma Eski Bakanımız Genel Başkan Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz ilimiz siyasilerinin bunda emekleri büyük kendilerine ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum”
YORUM YAZIN ![]()
|
|