Camiler ve din görevlileri haftasıCamiler ve Dinadamları Haftası başladı. 1986 yılından bu yana her yıl Ekim ayının ilk haftasında kutlanan Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla Diyanet-Sen İl Temsilciliği tarafından yazılı bir açıklama yapıldı.
Bilindiği gibi insanın bir bedeni, bir de ruhi, manevi yanı vardır. Her ikisinin de ihtiyaçları vardır. İnsanın bedeni ihtiyaçlarının kaşırlanmaması nasıl toplumsal rahatsızlıklara yol açmakta ise, ruhi, manevi ihtiyaçlarının giderilmemesi de toplumsal sıkıntılara yolaçmaktadır. Yani, dini ihtiyacını karşılamayan insanın zararı kendisinde kalmıyor, topluma intikal ediyor. Çünkü; Din insanla beraber var olması, insanla beraberde var olmaya devam edecektir. İnsanlık tarihinde ne kadar geriye gidilirse gidilsin, dini inançlardan yoksun bir topluma rastlanmamaktadır. Çünkü; din hayatı anlamlandıran ve yaşanılır kılan değerler bütünüdür. Din bütün toplumların her zaman değer sıralamasının en üstündedir. Din, sosyolizmin “üst kimlik” olarak belirlediği bir olgudur. Din her zaman bilincinde olmadığımız, ama bizimle birlikte olan bir kimliktir. Din Görevlisi: Din görevlilerinin doğumdan ölüme kadar başta tatili ve masi mezhunun olmadan cami içinde ve dışında birçok görevleri vardır. Din görevlileri hem iyi günde hem de kötü günde insanların yanındadır. Evden camiye, camiden eve giden, cami dışında hiçbir işe karışmayan din görevlileri ideal bir din görevlisi olmadığı gibi halk nezdinde de makbul değildir. Zira, toplumumuz çocuğunun doğumunda, sünnetinde, düğününde, askere uğurlanmasında din görevlisini yanında görmek ister. Evini ve işyerini, din görevlisinin ziyaretini hayır ve bereket vesilesi görür. Dargınlık ve kırgınlıkların sona ermesi, insanların alışkanlıklarından kurtulması için din görevlisinin devreye girmesini bekler. Din görevlileri; sağlık hizmeti sunarlar gibi günün her saatinde göreve çağrıldıkları gibi, yangın, kaza veya doğal afet sonucu meydana gelen ölümlerde ölünün 1. sıradaki yakınının göstermeyeceği şefkatle ölüye hizmet sunmaktadır. Ama bunun sonucu çoğu zaman uykusuz ve aç kalmaktadır. Ayrıca; din görevlileri bilhasa sabah çok erken saatte göreve giderken ve hatta camide can güvenlikleri tehlike altındadır. Camiye girince cemaat gelene kadar kendini camiye kilitleme ihtiyacı duyan çok sayıda görevliler vardır. Cenaze hizmeti sunan din görevlileri gerekli hijyenik ortamdan mahrum bırakılmakta, bu iş için gerekli teknik imkan ve hatta elbiseden mahrum bırakılmaktadır. Ayrıca; din görevlileri sorumluluğu ağır olan bir görevi yaparken, görevin saygınlığına zarar vermemek için çok dikkatli olmak, başkaları için normal olan bir çok davranıştan din görevlisi olarak sakınmak zorundadır. Ve camilerimiz Müslümanların var olma sebebi olan ibadet ve kulluk ocağıdır. Sevgi samimiyet duyguların. birliklik ve beraberlik bağlarının kuvvetlendiği mekanlardır. Peygamber Efendimiz tarafından yapılmaya başlanan ve bizzat kendilerinin emek harcadıkları mabetlerdir. Kabe-i muzzama sembolü ve şubesidir. Allah adının anıldığı ibadetgah olarak, Allah'a en sevimli mekanlardır. Toplum için her ferdin, her bölgenin derdinin arzedildiği ve çare arandığı yerlerdir. Camiler bir yönüyle ilim merkezidir. Peygamber (SAV) Medine'den Mescid-i Nebevi'nin hemen yanında “Ashab-ı Suffe” mektebini yaptırmıştır. Bütün mezhep imamlara ve sayısız ilim adamları, tarihler boyu hep cami ve mescitlerden yetişmişlerdir. Camiler bulundukları yerin dindarlık göstergesi ve İslam medeniyetinin alametidir. Aynı zamanda camiler, milletin kalbi, minareler göğe yükselmiş şahadet parmağı ve şadervanlar yüzakıdır. Mirabı ile mabedi, kürsü ile mektebi ve minberiyle devleti temsil eder. Ayrıca Sendikamız din görevlilerine şunları kazandırdı. 1- Vekil imamlarımız asale geçirildi. 2- Yaz kurslarına ders ücreti verilmeye başlandı. 3- Müstazi sayılan din görevlileri göreve döndürüldü. 4- Kuran kurslarının denetimi Diyanet'e devredildi. Sendikamızın hedefledikleri 1- Haftasonu ve bayram tatillerinde izin veya mesai ücreti, 2- Teşkilat Yasası'nın biran önce çıkarılması, 3- Sivil affı, 4- Fahri Kur'an kursu öğreticilerinin sözleşmeli personel statüsüne geçirilmesi, 5- Ek göstergelerin yükseltilmesi, 6- Vekil iken asalete geçenlerde olduğu gibi geçmişte vekillik yapanlarınz hizmetlerinin derece ve kademelerinde sayılması.” 03/10/2005 HABER BİNGÖL GAZETESİ www.bingolgazetesi.com YORUM YAZIN
|
|