DPT ve TÜİK'ten sorumlu Devlet Bakanı Yılmaz, 2010 yılı büyümesinin beklentilerin üzerinde geldiğini, IMF ve OECD başta olmak üzere tüm tahminlerin üzerinde gerçekleştiğini vurguladı. Türkiye'nin bu büyümeyle OECD ülkeleri içinde en yüksek büyümeye sahip ülke olduğunu belirten Yılmaz, kişi başına milli gelirin de 10 bin doları aşarak kriz öncesi döneme döndüğünü anımsattı.
8.9'luk büyümenin 5.4 puanının hizmetler, 3.4 puanının sanayiden geldiğini belirten Bakan Yılmaz, yatırımlardaki artışın yüzde 30 olduğunu söyledi. Özel sektörün yıllık yatırım harcamalarında yüzde 33.5'lik artış olurken, son çeyrekte bu oranın yüzde 49.5 gerçekleştiğine dikkat çekti.
Artan tüketici ve üretici güveninin Türkiye'nin kriz sonrası izlediği doğru ekonomi politikalarının sonucu olduğunu belirten Bakan Yılmaz, “Orta vadeli programımızı herkesten önce açıkladık. Bütçe disiplininden taviz vermedik” dedi.
Cari açıkta birkaç yıl sorun olmaz
Tüketim ve yatırım harcamalarındaki artışın aynı zamanda cari açık yaratarak kırılganlık riski taşıdığı savlarını da değerlendiren Bakan Yılmaz, Türkiye'de büyümenin hızlı olduğu dönemlerde yatırım ve aramalı ile petrol ve gaz ithalatının artması nedeniyle cari açığın da arttığını, bunun geleneksel bir sorun olduğunu söyleyerek, “Aramalı ve yatırım malı ithalatı artıyor. Enerji ithal eden bir ülkeyiz. Petrol fiyatları artıyor. Dolayısıyla ithalatta öngörülenin üzerinde bir artış var. Ama bankacılık sisteminin güçlü olması, uluslararası piyasalarda Türkiye'ye duyulan güven sayesinde bugüne kadar cari açığın finansmanında bir sıkıntı yaşamadık. Önümüzdeki birkaç yılda da finansman sorunumuz olmayacak görünüyor. Ama cari açığın orta vadede çözümü için önlemler alıyoruz” diye konuştu.
Hormonlu büyüme değil
Zaman zaman kamuoyu gündemine gelen “Bu büyümeler hormonlu istihdama yansımıyor” iddiaları anımsattığımızda ise Bakan Yılmaz, şöyle konuştu: “Bakın 2010'nun son çeyreğinde otomotiv üretimi yaklaşık yüzde 18, beyaz eşya yüzde 16, inşaat yüzde 17.5 artmış. Yatırım harcamalarındaki artış da ortada. Bu büyüme istihdama da yansıdı. Avrupa ve Amerika işsizlik sorunuyla uğraşırken, Türkiye'de son bir yılda 1 milyon 317 bin kişi iş buldu. İstihdamdaki artış, büyümedeki artıştan daha çarpıcı.”
İstikrarlı büyümeden yanayız
Büyümenin 2011 yılında da devam edeceğini belirten Bakan Yılmaz, ancak bunun 2010 yılındaki seviyede olmayacağını söyledi. 2010'un kriz sonrası toparlanma yılı olduğunu ve yüksek büyümede baz etkisine işaret etti. 2011 için yüksek büyüme beklememek gerektiğini belirten Bakan Yılmaz, yüzde 4.5-5'lik bir büyüme öngördüklerini anımsatarak, hükümet olarak sürdürülebilir ve istikrarlı büyümeden yana olduklarını tekrarladı.