2010'un Nisan-Mayıs-Haziran aylarında evlenen çift sayısı geçen yıla oranla yüzde 0,5 düşerken, boşanmalar ise yüzde 5,7 oranında arttı. Boşanmaların yüzde 39,7'si evliliğin ilk 5 yılında olurken evliliğin 16 yıl sonrasındaki boşanma oranlarının artışı dikkat çekti. Boşanmalarda en yüksek artış, geçen yıllara oranla Marmara Bölgesi'nin doğu illerinde yaşandı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2010 yılı 2. dönem evlenme ve boşanma istatistiklerini açıkladı. 2010'un Nisan-Mayıs-Haziran dönemini kapsayan ikinci döneminde 162 bin 488 çift evlenirken, 32 bin 743 çift boşandı. 2009'un aynı dönemine kıyasla evlenme sayısındaki artış yüzde 0,5 olurken boşanma sayısındaki artış da yüzde 5,7'yi buldu. Boşanmaların yüzde 39,7'si evliliğin ilk 5 yılı içinde, yüzde 24,3'ü ise 16 yıl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde görüldü. Boşanmalarla ilgili tek bir sebep ortaya sürülemeyeceğini söyleyen Psikolog Enise Akgül, 'Bahar ve yaz aylarına tekabül eden artış oranları yeni bir dönem başlamadan karar verme aşamasına gelinmesi olabileceği gibi kişilerin akıllarında olan ayrılma kararını, eşleriyle, kendi aileleriyle veya eşinin ailesiyle geçirdikleri daha uzun süreli tatillerde pekiştirmeleri söz konusu olmuş olabilir.' tespiti yaptı.
Boşanma sayısındaki en fazla artış yüzde 10,6 ile Marmara Bölgesi'nin doğu illerinde gözlenirken en büyük düşüş ise yüzde 9,8 ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi'nde gerçekleşti. İstatistiğin bölgeler üzerinden yapılarak kültürel kodları ortaya çıkardığını belirten Psikolog Esra Bayraktar, 'Orta ve İç Anadolu'da boşanmanın yasak ve ayıp olduğu görüşü hakim olurken batıya doğru gidildiğinde yalnız yaşayan kadın sayısı, ekonomik özgürlükler arttığı için kadının boşanma kararı almasının daha hızlı olduğu görülmektedir. Bu, Orta Anadolu'da evlilik kalitesinin daha iyi olduğunu ya da batıda düşük olduğunu göstermez. Tamamen kültürel kodlarla alakalı.' dedi. Psikolog Enise Akgül ise bireyselleşmenin artmasının, en sık ayrılık sebeplerinden biri olduğunu ifade etti. Ekonomik dengesizlikler, evlilik ideallerinin farkı ve keskinliği, karı-kocaya biçilen orantısız roller, ailelerin davranış şekilleri çoğu kişi için huzursuzluk kaynağı olabiliyor. Evliliğin ilk 5 yıllık döneminde ve 16 yılın üstünde gerçekleşen boşanmaları da değerlendiren Bayraktar, Türk kadınının çocuklar büyüyünce uzun yıllar sabrettikleri evliliklerini sorguladığını ve boşanmak için cesaret bulabildiğini dile getirirken, ilk yıllarda yaşanan boşanmalarda evliliğin iyi yürümeyeceğine dair görüşlerin, formalite evliliklerin ve çocuk olmadan yolları ayırma düşüncesinin etkili olduğunu açıklıyor.
ZAMAN