Artan uyuşturucu satış ve kullanımına yönelik risklere dikkat çeken Bingöl Zaza Dil Kültür ve Tarih Derneği (Zaza-Der) Başkanı İbrahim Bukan, ‘toplumsal mücadele' çağrısında bulundu.
İyi, güzel ve erdemli bir yaşamın; her insanın, zümrenin ve toplumun temel amacı ve hedefi olduğunu belirten Bukan, bunu yaşayabilmek ve buna ulaşabilmek için de insanların belli bazı meziyetlerde bulunmaları gerektiğini söyledi.
“AİLE VE SİVİL TOPLUMUN SORUMLULUĞU VARDIR”
Her anne ve babanın, çocuğunun toplum içinde birer saygın ve kişilikli birer birey olmasını istediğine dikkat çeken Bukan; “Ancak bunun için bireyin doğuşundan ve toplum içinde etkin yerini alıncaya kadar anne, baba ve aile içindeki her ferde büyük sorumluluk ve fedakârlık düşmektedir. Etkin yaşamda ve yine aile içindeki gelişiminde sivil toplum örgütlerine de ciddi görev ve sorumluklar düşmektedir. Bir diğer sorumluluk alanı ise konuyla ilgili resmi kurum ve kuruluşlardır. Çarpık gelişen, kültürel değerlerinden yoksun kalan ve toplumun ahlaki değerleri ile donatılmayan her birey toplum içinde bir sorundur ve toplumun yaşam suyunu bulandıran birer etkendir” dedi.
“UYUŞTURUCU MADDE SATIŞ VE BAĞIMLILIĞI ARTIYOR”
Neredeyse her sokak, mahalle ve çevrede kötü alışkanlık ve madde bağımlılıklarına bulaşmış çocuk görüldüğünü ve bunların her geçen gün guruplar haline dönüşerek çoğaldıklarını aktaran Bukan, şu önemli noktaya dikkat çekip mücadele çağrısında bulundu.
“Dünün madde ve kötü alışkanlık bağımlıları bu günün büyükleri oldular. Ve bu günün çocukları da yarının büyükleri olacaklar. Bir toplumun kültür, ahlak ve alışkanlıkları bu periyodlarla zamanla toplumun kültür ve yaşam tarzına dönüşür. Yakın tarihte ilimizde madde bağımlısı ve kötü alışkanlıklarda bulunan kişi sayısı çok azdı veya yok denecek kadardı. Ancak gün ise, gün geçtikçe bu sayı çoğalmaktadır. Bu tür kötü alışkanlıklara bulaşan her birey bunun temininde maddi sıkıntı çektiğinde aynı zamanda hırsızlık alışkanlığı da kendisinde gelişmiş oluyor. Bu tür madde bağımlısı olan bireylerin çoğu aynı zamanda kendi evinin ve çevresinin birer potansiyel hırsızı durumuna gelmektedirler. Hem inançlarımızdan gelen, hem de kültürümüze aykırılık arz eden hakka girme konusu burada ihlale uğrayarak bu inanç ilkesi ve kültürel değerimiz dejenereye uğrayarak toplumumuzun değerlerinde ciddi kırılmalara yol açmaktadır. Bunun için diyoruz ki; başta sivil toplum kuruluşları ve tüm sorumluluk hissini taşıyan insanlarımızın buna karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Çocuğumuzun hayatına ve yaşamımıza kast eden bu tür madde satıcılarına ve kullanıcılarına karşı birlikte mücadele edelim. Bu gün bir şeyler yitirmiş olabiliriz ancak yarınlarda birçok şeyi kaybetmiş oluruz. Onun için yarın geç olmadan, yarının işini bu günden başaralım. Konunun hassasiyet ve acili yetini tüm halkımızın ve sorumluluk sahibi sivil toplum ve kuruluşların dikkatine sunuyoruz.”