Bingöl'ün bin dertli merasıBingöl ile Elazığ arasında kalan ve hangi şehre ait olduğu bile belli olmayan Alabal köyünün 10 haneli Polan mezrasındaki vatandaşlar, nüfus kayıtlarının Elazığ'a, tapu kayıtlarının da Bingöl'e bağlı olmasından dolayı hiçbir hizmet alamıyor.![]() Bingöl ile Elazığ arasında kalan ve hangi şehre ait olduğu bile belli olmayan Alabal Köyü'nün 10 haneli Polan mezrasındaki vatandaşlar, nüfus kayıtlarının Elazığ'a, tapu kayıtlarının da Bingöl'e bağlı olmasından dolayı hiçbir hizmet alamıyor. Elazığ'ın Karakoçan ilçesinden içme suyu şebekesi bekleyen vatandaşlar, tapu kadastro kayıtlarının ait olduğu Bingöl'ün Yayladere ilçesine gönderiliyor. Yayladere'den hizmet isteyen vatandaşlar da, nüfus kayıtlarının ait olduğu Elazığ'ın Karakoçan ilçesine yönlendiriliyor. 2 arada kalan vatandaşlar, sosyal yardımlaşma ve yerel yönetim hizmetleri gibi konularda ne yapacağını şaşırmış durumda sorunlarının çözümleneceği günü bekliyor. Yayladere ilçesine 17, Karakoçan ilçesine ise 30 kilometre mesafedeki Polan mezrasında büyük sorunlar yaşadıklarını anlatan kadınlar, su taşımaktan bıktıklarını anlatıyor. 89 yaşındaki Hanım Dilek, yaşlı haliyle hala kovalarla su taşıdığını belirterek, çektiği eziyetin bitmesini istiyor. 42 yaşındaki Şadiye Dilek de, "Çamaşırımızı, bulaşığımızı köyün çeşmesinde yıkıyoruz. Evlerimizde banyo var ama su olmadığı için ihtiyacımızı çeşmenin yanındaki barakada gideriyoruz. Kışın çeşme başındaki barakada su kaynatıp banyo yapmak zor oluyor. Çektiğimiz eziyetin bitmesini istiyoruz." diyor. Mezra sakinlerinden 85 yaşındaki Yusuf Dilek de yaşadıkları olayları şöyle anlatıyor: "Geçen yıl su sorunundan dolayı çıkan kavgada 2 kişi yaralanıp hastanelik oldu. Sürmelikoç köyü, Özlüce Baraj Lojmanları ve Kalkanlı köylerine şebeke suyu verildi. Yalnız Polan mezrasında şebeke suyu yok. Biz sularımızı yaz aylarında kovalarla, kış aylarında ise eşeklere yükleyerek getiriyoruz. Eşekler su taşımamak için kaçıyorlar. Mecburen kovalarla kadınlarımız taşıyor. Karakoçan Kaymakamlığına gidiyoruz Yayladere'ye git diyor, Yayladere'ye gidiyoruz Karakoçan'a git diyorlar. Bu şekilde oradan oraya gidiyoruz. Bingöl ve Elazığ arasında sahipsiz kaldık." Köy elektriğinin 1989 yılında, telefon şebekesinin ise 2003 yılında bağlandığını belirten Hüseyin Dilek, Yayladere'nin 1987 yılında ilçe olmasından sonra tapu kadastro işlemelerinde topraklarının Yaylayadere'ye bağlandığını belirterek, "Nereli olduğumuz belli değil. Bu yüzden sosyal yardımlaşmadan kömür, yiyecek ve diğer ihtiyaçlarımızı alamıyoruz. Bir hastamız oluyor nereye götüreceğimizi şaşırıyoruz." şeklinde konuşuyor. Karakoçan Kaymakamı Erdinç Yılmaz da, mezranın resmi olarak Karakoçan'a bağlı olmadığı için istenilen şekilde hizmet verilemediğini söylüyor. Kaymakam Yılmaz, "Ortada belirsiz bir durum var. Mezra tapu kayıtlarında resmi olarak bize bağlı olmadığı için harcama yapamıyoruz. Ama oradaki insanlarımızın mağduriyetini gidermeye çalışacağız. Bu aşamada biz hemen bir çözüm bulamayız." diye konuşuyor. BingolOnline/Bingöl Kent Haber YORUM YAZIN ![]()
|
|