Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen ve büyük yıkımın yaşandığı 11 ilin haricindeki illerdeki hasar tespit çalışmaları neticesinde Bingöl, Kayseri, Mardin, Tunceli, Niğde ve Batman illerinizde yer alan bazı yerleşim birimlerinde az, orta veya ağır derecede hasar gören binalar olduğu tespit edildiği, bu nedenle, bahsi geçen illerde hasar meydana gelen binaların bulunduğu yerleşim yerlerinin de 'Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi' kabul edildiği açıklanmıştı.
KESİN HASAR TESPİTİ BAŞLIYOR
Depremden hemen sonra ön hasar tespit çalışmalarını yürütülen ve geçen hafta alınan Genel Hayata etkililik Olurunun alınmasının ardından harekete geçen Bingöl Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, pazartesi itibariyle kesin hasar tespiti çalışmalarını başlatıyor.
Ön hasar tespiti için 5 Bini aşkın dilekçeyi kabul eden ve 3 Bin civarındaki dilekçeyi değerlendirip ön tespitlerini yapan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, kesin hasar tespit çalışmalarına Bingöl merkez ve bağlı köylerinde başlayacak. Bayramdan hemen sonra da ilçeler, beldeler ve bağlı köylerinde incelemelerini yapacak. Tespitler bittikten sonra itiraz süreci için askı ilanına çıkılacak ve 1 aylık süre sonunda listeler netleşecek. Bu çalışmaların 3-4 ay sürmesi bekleniyor.
AĞIR HASARLILAR ACİLEN YIKILACAK
Keskin hasar tespit çalışmalarında sadece Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen yapılar incelenecek. Riskli ve eski yapılar bu kapsamda olmayacak. Çalışmalar tamamlandıktan sonra sonuç raporları AFAD'a gönderilecek ve hak sahiplendirmeler başlayacak.
500-700 arası ağır hasarlı yapının çıkması beklenen tespit çalışmalarında ağır hasar raporu verilen bu yapıların en kısa sürede yıkımı istenecek. Yıkımı yapılmayan yapılar, AFAD'dan alınacak ödenekle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü marifetiyle yıktırılacak. Ancak temel sorun, ağır hasar verilen yapıların yıkımı sürecinde mülk sahiplerinin olası itirazları ve mahkeme süreçleri… Geçmiş depremlerde yaşanan benzer sorunlar ağır hasar raporu verilmesini memnuniyetle karşılayan hak sahiplerinin, yapı inşa sürecine kadar yapının yıktırılmasını istememesi için konuyu mahkemeye taşıması. Bu da yıkılmayan yapılarda izin verilmese de vatandaşların barınmakta ısrar etmesiyle can güvenliği tehlikesinin devam etmesine sebep olacak.
ARSA PROBLEMİ DE SÜRECE ETKİ EDEBİLİR…
Deprem sonra yapılan hak sahiplendirmelerinde yaşanan bir diğer sorun da miras olan mülkler üzerindeki varis haklarına bağlı anlaşmazlıklar. Mülk sahiplerinin kendi aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle yeni konutun yıkılan konut yerine yapılması mümkün olamayabiliyor. Bu sebeple yeni konut alanı arayışına giren AFAD'ın orman arazisi veya mera arazilerine konut inşa etme zorunluluğu doğuyor ancak orman kanunlarının katı kuralları nedeniyle ruhsat alma süreçleri de uzayabiliyor. 2015 ve sonrasındaki depremlerde ortaya çıkan ve yapıların tamamlanıp teslimini engelleyen en temel sorun olarak sıralanan bu hususların bu süreçte minimize edilmesi için de özel bir çaba harcanması bekleniyor.