İyi Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, 10 ilde büyük yıkıma neden olan ve birçok ilde de hasara yol açan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından uzmanların sıklıkla uyardığı Bingöl'de deprem öncesi gerekli tedbirlerin alınması ve risk değerlendirmelerinin yapılması amacıyla yazılı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na, Meclis Araştırması talebini içeren yazılı önerge sundu.
Türkiye'nin 6 Şubat 2023 tarihine depremle uyanarak bir kez daha depremin yıkıcı gücüne şahit olduğunu hatırlatan Dervişoğlu, Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'1ık depremlerde olduğu gibi her 2-3 yılda bir can ve mal kaybına neden olan yüksek büyüklükte depremlerin yaşandığını vurguladı.
Türkiye'nin deprem bölgesi olduğu gerçeğini unutmadan, tüm yapıların ve yerleşim planlarının tekrar incelenmesi ve denetim birimlerinin etkisinin arttırılması gerektiğinin altnı çizen Dervişoğlu, önergesinde şu görüşlere yer verdi;
“Türkiye Deprem Risk Haritasında 1. Derecede bulunan Bingöl ilimiz, Anadolu, Doğu Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu fay hattının kesişme noktasında olduğu ve yer bilimcilerinin ısrarla üzerinde durduğu en riskli alanlarında yer almaktadır. Bingöl ve ilçelerinde yaşanacak olası deprem kaynaklı tehlike ve risk değerlerinin tespit edilerek önlem alınması, kayıpların en aza indirilmesi, depremlere hazırlık olması için gerekli araştırmaların yapılması ve alınacak önlemlerin ivedilikle belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.”
Dervişoğlu, Meclis Araştırması talebinin gerekçesini ise şöyle özetledi;
GEREKÇE ;
1 Mayıs 2003'te, Türkiye deprem bölgeleri haritasına göre 1. derece deprem bölgesinde yer alan Sancak-Bingöl bölgesinde yerel saatle 03.27'de 6.4 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Geniş bir alanda hissedilen depremde açıklamalara göre 177 kişi yaşamını yitirmiş, 520 kişi yaralanmış, 82 yapı tümüyle yıkılmış, 1602 bina ise (4919 konut ve 599 işyeri) ağır hasara uğramıştır.
Aynı bölge, daha önce 22 Mayıs 1971 tarihinde meydana gelen ve 6,8 büyüklüğündeki depremden de etkilenmiştir. Bu depremde 881 kişi hayatını kaybetmiş, 1.157 kişi yaralanmış ve 3 Bin 965 bina yıkılmıştır.
1 Mayıs 2003 depremi, Doğu Anadolu fay sisteminin batı kesiminde yer alan Sütgölü-Göltepe fay zonundan kaynaklandığı uzmanlar tarafından açıklamıştır. Bu bölgedeki Erzincan- Palu-Karlıova üçgeni içinde yer alan bu fay zonu yakla3ık KB-gidişli olduğu ve batıda Sütgölü'nden başladığı ve doğuda Göltepe'ye kadar birkaç segment halinde devam ettiği tespit edilmiştir. 1971 Bingöl depreminde de bu fay zonu içinde yer alan yerleşim alanları hasar görmüştür.
Doğu Anadolu bölgesinde Palu-Karlıova-Erzincan üçgeni içinde yer alan Bingöl iii ve civarı Türkiye'nin en aktif ve en önemli deprem kuşaklarından olan KB-gidişli sağ yanal atımlı Kuzey Anadolu Fay Sistemi ile KD-gidişli sol yanal atımlı Doğu Anadolu Fay Sistemi'nin etkisi altındadır.
Doğu Anadolu Fay Hattı, Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Elâzığ, Bingöl, Muş'a kadar devam ettikten sonra Erzincan'dan itibaren Kuzey Anadolu Fay Hattı ile birleşmektedir.
Doğu Anadolu Fay Hattı, Türkiye'nin doğusunda olan doğrultu atımlı bir fay hattı olmakla birlikte; Anadolu Levhası ile kuzeye doğru hareket eden Arap Levhası arasındaki dönüşüm tipi tektonik sınırı oluşturmaktadır. İki levhanın göreli hareketlerindeki fark, fay boyunca so1 yanal harekette kendini göstermektedir. Doğu ve Kuzey Anadolu fayları, Avrasya Levhası ile devam eden çarpışma nedeniyle sıkıştırılan Anadolu Levhasının batıya doğru hareketini birlikte barındırmaktadır.
Uzmanların Bingöl-Karlıova için kritik deprem açıklamalarından sonra Bingöl'de ilgili kurumlarca riskli yapılarda denetim çalışmasının başlatıldığı, 361 yapının incelendiği, 165 ağır hasarlı bina tespit edildiği açıklanmıştır. Olası bir Bingöl depreminde, başta Bingöl merkez olmak üzere Tunceli, Erzincan, Erzurum, Muş, Diyarbakır, Elâzığ ve Bitlis de etkilenecektir.
Jeolojik konumu nedeniyle Bingöl ve çevresinde heyelanlı alanların mevcut olması sadece deprem sarsıntılarını değil, aşırı yağış alanlardaki kütle hareketini de tetiklemektedir. Uzmanlar aşırı yağışların ardından gelen bir deprem sarsıntısının yüksek derecede hasara neden olacağı ve depremin merkez üstünden uzak bölgelerin kütle hareketini tetikleyebileceğini açıklamışlardır. Bu nedenle bölgenin yerleşim yerlerinin seçimi önem arz etmektedir.
Bingöl ve ilçelerinde deprem öncesi ve deprem sonrası bir eylem planlama hazırlığının yapılması, ilgili kurumlarla yeni yol haritası belirlenmesi, arama kurtarma ekiplerinin sahada çok daha donanımlı hale gelmesi ve sayı olarak artışın gösterilmesi, bununla birlikte deprem anı ve sonrasında hem sevk hem koordinasyonun yapılması, hem de özellikle barınmayla ve konteyner kentlerin kurulmasıyla ilgili geniş çaplı çalışma başlatılması ve olası depremlere karşı bina onarım ve güçlendirme çalışmalarının incelenerek bu konuda yaşanan aksaklıkların saptanarak giderilmesi gerekmektedir.