·        “RP'den istifamı eleştirenler ve bu partiyi kutsallaştıranlar da ayrıldı.
·        İstifamın ideolojik ve politik yönünden ziyade Bingöl ile ilgili kısmına bakmak lazım
·        Demokratik açılım için geç bile kalındı
·        BDP ve MHP'yi anlamakta zorlanıyorum.
·        Doğu ve Güneydoğu'ya en iyi çözüm demokrasi ve özgürlüktür.
·        Şimdiden 2011 yılı genel seçimleri için aday olacağımı ya da olmayacağımı söylemem için daha çok erken, siyaseti dışarıdan takip ediyorum.”

Bingöl eski Milletvekili Mahmut Sönmez, 2011 yılında yapılacak olan genel seçimlerinde aday olup olmayacağı konusunda henüz bir karar vermediğini açıkladı.

1986 ve 1995 yıllarında iki kez Bingöl'den milletvekilliğini kazanarak, parlamentoya giren Bingöl eski Milletvekili Mahmut Sönmez, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.
İki dönem Bingöl Milletvekilliğini yürüttükten sonra aktif siyasetten çekinir gibi gözüken ancak hiçbir zaman aktif siyasetten çekilmediğini söyleyen Sönmez, 2011 genel seçimlerinde aday olup olmayacağını dair sorumuza ise, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ‘siyaset tek kapılı bir yer, girişi var çıkışı yok' sözü ile cevaplandırdı.

“Şu anda, siyaseti dışarıdan takip ediyorum”

“Aktif siyasetten kasıt adaylık ise, şuanda siyaseti dışarıdan takip ediyorum” diyen Sönmez, siyasetle şuan aktif bir bağlantısının olmadığını söyleyerek, “Seçimlerin normal süresine daha bir yıl var. Bir yıl içerisindeki gelişmeler ne olacak bunları takip etmek lazım. Şimdiden insanın kendisini bağlayacağı bir şey demesi zor. Bu nedenle zamana ve şartlara bakacağız. Onun için ne adayım diyebilirim ne de değilim. Şartlar neyi gerektiriyor bilemem. Bu konuda politikayı içerden ve dışarıdan takip ediyoruz. Siyaseti dışarıdan takip ettiğim için aktif siyasetin içindeyim. Aday adaylık konusunda daha erken” dedi.

“İstifanın ideolojik ve politik yönünden ziyade Bingöl'le ilgili yönlerini ele aldık”

1997 yılında niçin Refah Partisi'nden istifa ettiğini açıklayan Sönmez, verilen kararın sorgulanmasının kolay olduğunu ancak zaman içerisinde kararın değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, gerçekleşen olayın o günkü şartlar içerisinde meydana geldiğini söyledi.
İstifa kararının ideolojik ve politik yönünden ziyade Bingöl'le ilgili yönlerini ele aldıklarını ifade eden Sönmez, “Fiziki yapıdan kaynaklanan bir rahatsızlık ve bu rahatsızlığımız daha sonra teşvik edildi. Daha sonra başka bir arkadaşım da istifa etti. O arkadaşımda şuan iktidar partisinde görev yapıyor. İstifa kararım ideolojik ve politik yönünden ziyade Bingöl'le ilgili yönlerini ele aldım. Bunu politik ve ideolojik yöne çekmek yanlış ki; bundan sonra refah partisinden birçok arkadaş ayrıldı. Şimdi o işin felsefi yönüne girersek bak yine “Saadet Partisi” kongre yaptı. Çok ciddi rahatsızlıklar ortaya çıktı. Sıkıntı şuydu: O günkü parti yönetiminin anlayışı, kendi milletvekilleri dâhil olmak üzere birçok kesimde hoşnutluk görmedi. Buna bir tepki vardı. Bu tepkiler dışında bireysel olarak kaideye alınmadı ama bu bireysel kararlar daha sonra toplumsal kararlara dönüştü. Daha sonra Abdullah Gül'ün başını çektiği bir hareket bu partinin geleneğinde ilk defa aday çıkarttı. Çok cüzi bir oyla kaybettiler ve onun neticesinde daha sonra parti kurdular” diye konuştu.

“Refah Partisi'ni kutsallaştıranlar da ayrıldı”

Parti içerisinde ilk istifa edenlerden biri olduğu için partiyi kutsallaştıran istismarcılar tarafından ihanet düşüncesiyle değerlendirmelerin olduğunu ve bu değerlendirmeleri yapan istismarcıların da aynı şekilde hareket edip partiden ayrıldığını söyleyen Sönmez, partilerin ülkeyi yönetmede asgari müşterekleri olan insanlar bir araya gelmesi amacıyla kurulduğunu ve bu nedenle partilerin kutsallaştırılmaması gerektiğini kaydederek, partilerin hizmet için kurulduğunu ve bütün partilerin siyasi partiler kanuna bağlı olduğunu belirtti.

“Açılım daha önceden olması gerekiyordu”

Hükümetin başlatmış olduğu demokratik açılımın daha önceden başlatılması gerektiğini belirten Sönmez, açılımın içini daha da doldurulmasını ve bölgedeki sivil toplum kuruluşlarından görüş alınması gerektiğini kaydederek, açılımın aceleye getirildiği için bazı yanlışlıkların yapıldığını vurguladı.
Açılımın aceleye getirildiği için batıda bazı kesimlerin ters bir reaksiyon gösterdiğini söyleyen Sönmez, “Bu durumu dengelemek için batıdaki bazı kesimlerin tepkisi çekmemek için hükümetin onların taleplerini asgari düzeyde dinlemeleri gerekiyordu. Bu şekilde o kesimdeki insanların karşısına çıksaydı başarılı olma şansları daha yüksekti. Bu şansızlıkta Türkiye'deki muhalefet partilerin bu anayasa paketi üzerindeki eksikliğidir. Gerçek anlamda demokrasiyi özümledikleri konusunda şüphede bırakmaktır. Muhalefet bu konuda yardımcı olmadı. Muhalefetin görevi eksikleri gösterip doğruları ortaklaşa bulmaktır. İktidarın görüşü doğru olsa da her şeye karşı çıkıldı. Bu konularda ulusal uzlaşmalar olması gerekir. Bu kaçınılmazdı ve bu durum sağlanamadı. Bu ciddi bir eksiklikti. Türkiye şuan bir referandum süreci yaşıyor. Referandumdan sonra TBMM'de ciddi anlamda uzlaşma sağlanılmalıdır ve bununda içeriğinin dolması gerekir Burada hükümeti suçlamaya gerek yok. 70 yıla aşkın devam eden bir eğitim sistemi var. Toplum içerisinde yarattığı şüphe bu kısa sürede bunun aşmanın sıkıntısı olacak doğu ve güneydoğuda ki halk yıllarca eğitimiyle diliyle yaşantısıyla ilgili birçok alanda özgürlükleri kısıtlandı. Önce bölge halkı ve tüm sivil topum örgütleri buna psikolojik olarak hazır olması gerekir. Ondan sonra içeriği doldurularak toplumsal mutabakata anlaşması gerekir” ifadelerine yer verdi.

“BDP ve MHP'yi anlamış değilim”

Referanduma BDP ve MHP'nin hayır demesine anlam veremediğini söyleyen Sönmez, “BDP ve MHP'yi referandumla ilgili verdiği demeçleri anlamış değilim. Siyasi iktidar bu kadarını yapmış, çalışmalarında belli bir mesafe almış. Vatandaşın, bu konuda ki tercihi ya evet ya da hayırdır. Anayasa paketinin en önemli kısmı Türkiye'yi tehlikeden kurtarmaktır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri vesayetin hem yürütmede hem yargıda hem de zaman zaman yasamada hatalar olmuştur. Temennimiz ve beklentimiz o yasamada ki vesayetin kalkmasıdır. Bu anlamda açılımı destekliyoruz. Bu konuyla ilgili Türkiye'deki demokratlarında açılımı desteklemesi gerekir” diye konuştu.

“Çözüm demokrasi ve özgürlüktür”

Terörün bitirilmesi konusunda defalarca daha önceden de bir çözüm bulunulmadığı gibi günümüzde de bir çözüm bulunmadığını vurgulayan Sönmez, terörün bitirilmesi konusunda PKK terör örgütüne ne kadar baskı yapılırsa, yapılsın baskının karşılığını gördüğünü belirterek, terörün bitirilmesi için bölgeye daha fazla ekonomi ve daha fazla ferahlığın sağlanılması gerektiğine dikkat çekti.

Şu an adaylığımı açıklamam çok erken”

2011 genel seçimlerinde aday olup olmayacağı konusunda açıklama yapan Sönmez, genel seçimlerinde milletvekili adayı olacağına henüz karar vermediğini ve adaylığını açıklamak için henüz erken olduğunu söyledi.
1986 ve 1995 yıllarında iki kez Bingöl'den milletvekilliğini kazanarak, parlamentoya giren Bingöl eski Milletvekili Mahmut Sönmez, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. İki dönem Bingöl Milletvekilliğini yürüttükten sonra aktif siyasetten çekinir gibi gözüken ancak hiçbir zaman aktif siyasetten çekilmediğini söyleyen Sönmez, 2011 genel seçimlerinde aday olup olmayacağını dair sorumuza ise, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in sözü ile cevaplandırdı. “Aktif siyasetten kasıt adaylık ise, şuanda siyaseti dışarıdan takip ediyorum” diyen Sönmez, siyasetle şuan aktif bir bağlantısının olmadığını söyleyerek, “Seçimlerin normal süresine daha bir yıl var. Bir yıl içerisindeki gelişmeler ne olacak bunları takip etmek lazım. Şimdiden insanın kendisini bağlayacağı bir şey demesi zor. Bu nedenle zamana ve şartlara bakacağız. Onun için ne adayım diyebilirim ne de değilim. Şartlar neyi gerektiriyor bilemem. Bu konuda politikayı içerden ve dışarıdan takip ediyoruz. Siyaseti dışarıdan takip ettiğim için aktif siyasetin içindeyim. Aday adaylık konusunda daha erken” dedi. 1997 yılında niçin Refah Partisi'nden istifa ettiğini açıklayan Sönmez, verilen kararın sorgulanmasının kolay olduğunu ancak zaman içerisinde kararın değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, gerçekleşen olayın o günkü şartlar içerisinde meydana geldiğini söyledi. İstifa kararının ideolojik ve politik yönünden ziyade Bingöl'le ilgili yönlerini ele aldıklarını ifade eden Sönmez, “Fiziki yapıdan kaynaklanan bir rahatsızlık ve bu rahatsızlığımız daha sonra teşvik edildi. Daha sonra başka bir arkadaşım da istifa etti. O arkadaşımda şuan iktidar partisinde görev yapıyor. İstifa kararım ideolojik ve politik yönünden ziyade Bingöl'le ilgili yönlerini ele aldım. Bunu politik ve ideolojik yöne çekmek yanlış ki; bundan sonra refah partisinden birçok arkadaş ayrıldı. Şimdi o işin felsefi yönüne girersek bak yine “ kongre yaptı. Çok ciddi rahatsızlıklar ortaya çıktı. Sıkıntı şuydu: O günkü parti yönetiminin anlayışı, kendi milletvekilleri dâhil olmak üzere birçok kesimde hoşnutluk görmedi. Buna bir tepki vardı. Bu tepkiler dışında bireysel olarak kaideye alınmadı ama bu bireysel kararlar daha sonra toplumsal kararlara dönüştü. Daha sonra Abdullah Gül'ün başını çektiği bir hareket bu partinin geleneğinde ilk defa aday çıkarttı. Çok cüzi bir oyla kaybettiler ve onun neticesinde daha sonra parti kurdular” diye konuştu. Parti içerisinde ilk istifa edenlerden biri olduğu için partiyi kutsallaştıran istismarcılar tarafından ihanet düşüncesiyle değerlendirmelerin olduğunu ve bu değerlendirmeleri yapan istismarcıların da aynı şekilde hareket edip partiden ayrıldığını söyleyen Sönmez, partilerin ülkeyi yönetmede asgari müşterekleri olan insanlar bir araya gelmesi amacıyla kurulduğunu ve bu nedenle partilerin kutsallaştırılmaması gerektiğini kaydederek, partilerin hizmet için kurulduğunu ve bütün partilerin siyasi partiler kanuna bağlı olduğunu belirtti. Hükümetin başlatmış olduğu demokratik açılımın daha önceden başlatılması gerektiğini belirten Sönmez, açılımın içini daha da doldurulmasını ve bölgedeki sivil toplum kuruluşlarından görüş alınması gerektiğini kaydederek, açılımın aceleye getirildiği için bazı yanlışlıkların yapıldığını vurguladı. Açılımın aceleye getirildiği için batıda bazı kesimlerin ters bir reaksiyon gösterdiğini söyleyen Sönmez, “Bu durumu dengelemek için batıdaki bazı kesimlerin tepkisi çekmemek için hükümetin onların taleplerini asgari düzeyde dinlemeleri gerekiyordu. Bu şekilde o kesimdeki insanların karşısına çıksaydı başarılı olma şansları daha yüksekti. Bu şansızlıkta Türkiye'deki muhalefet partilerin bu anayasa paketi üzerindeki eksikliğidir. Gerçek anlamda demokrasiyi özümledikleri konusunda şüphede bırakmaktır. Muhalefet bu konuda yardımcı olmadı. Muhalefetin görevi eksikleri gösterip doğruları ortaklaşa bulmaktır. İktidarın görüşü doğru olsa da her şeye karşı çıkıldı. Bu konularda ulusal uzlaşmalar olması gerekir. Bu kaçınılmazdı ve bu durum sağlanamadı. Bu ciddi bir eksiklikti. Türkiye şuan bir referandum süreci yaşıyor. Referandumdan sonra TBMM'de ciddi anlamda uzlaşma sağlanılmalıdır ve bununda içeriğinin dolması gerekir Burada hükümeti suçlamaya gerek yok. 70 yıla aşkın devam eden bir eğitim sistemi var. Toplum içerisinde yarattığı şüphe bu kısa sürede bunun aşmanın sıkıntısı olacak doğu ve güneydoğuda ki halk yıllarca eğitimiyle diliyle yaşantısıyla ilgili birçok alanda özgürlükleri kısıtlandı. Önce bölge halkı ve tüm sivil topum örgütleri buna psikolojik olarak hazır olması gerekir. Ondan sonra içeriği doldurularak toplumsal mutabakata anlaşması gerekir” ifadelerine yer verdi. Referanduma BDP ve MHP'nin hayır demesine anlam veremediğini söyleyen Sönmez, “BDP ve MHP'yi referandumla ilgili verdiği demeçleri anlamış değilim. Siyasi iktidar bu kadarını yapmış, çalışmalarında belli bir mesafe almış. Vatandaşın, bu konuda ki tercihi ya evet ya da hayırdır. Anayasa paketinin en önemli kısmı Türkiye'yi tehlikeden kurtarmaktır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri vesayetin hem yürütmede hem yargıda hem de zaman zaman yasamada hatalar olmuştur. Temennimiz ve beklentimiz o yasamada ki vesayetin kalkmasıdır. Bu anlamda açılımı destekliyoruz. Bu konuyla ilgili Türkiye'deki demokratlarında açılımı desteklemesi gerekir” diye konuştu. Terörün bitirilmesi konusunda defalarca daha önceden de bir çözüm bulunulmadığı gibi günümüzde de bir çözüm bulunmadığını vurgulayan Sönmez, terörün bitirilmesi konusunda PKK terör örgütüne ne kadar baskı yapılırsa, yapılsın baskının karşılığını gördüğünü belirterek, terörün bitirilmesi için bölgeye daha fazla ekonomi ve daha fazla ferahlığın sağlanılması gerektiğine dikkat çekti. 2011 genel seçimlerinde aday olup olmayacağı konusunda açıklama yapan Sönmez, genel seçimlerinde milletvekili adayı olacağına henüz karar vermediğini ve adaylığını açıklamak için henüz erken olduğunu söyledi.