İl Sağlık Müdürü Bingöl, 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü münasebetiyle yazılı bir açıklama yaptı.
2002 verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 12.28'i özürlü olduğunu belirten Bingöl, “Ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma özürlüler ile zihinsel özürlülerin oranı %2.58 iken süreğen hastalığı nedeniyle özürlü olanların oranı ise %9.70'dir. Özürlülere yönelik olarak geliştirilen politikalarda; özürlüleri ve ailelerini bilinçlendirmeye yönelik bilgi paylaşımı için gerekli olanakların ilgili kurumlarca sağlaması, etkin bir tıbbi bakım şartının devlet tarafından güvence altına alınması, özürlülerin kendi kendine yeterlilik ve işlevsellik konusunda olabilecek en iyi düzeye çıkarılması ve bu düzeyin korunması için rehabilitasyon programlarının uygulanması, yardım servislerinin geliştirilmesi öncelikli konulardır. Bu kapsamda geliştirilen; sağlık, rehabilitasyon, eğitim, sosyal güvenlik ve istihdam konularındaki politikalar özürlülerin topluma başarılı bir şekilde entegre olmasını sağlayacaktır” dedi.
Özürlülüğe yol açan pek çok faktör bulunduğunu söyleyen Bingöl, özürlülüğe yol açan faktörleri şu sözlerle açıkladı:
“Akraba evliliklerine bağlı olarak daha sık görülen genetik hastalıklar (kalıtsal hastalıklar), annenin sahip olduğu kronik hastalıklar (diabet, hipertansiyon, epilepsi, kalp hastalıkları), gebelikte geçirilen enfeksiyon hastalıkları (kızamıkçık, toksoplazma, Hepatit B, suçiçeği, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, vb), annenin yaşı, annenin hamilelik döneminde karşılaştığı sorunlar (doktor kontrolünde kullanılmayan ilaçlar, tehlikeli kimyasal maddeler sonucu annenin zehirlenmesi, röntgen ışınlarına maruz kalma, annenin kötü ve yetersiz beslenmesi, stres), doğum esnasında karşılaşılan sorunlar (uzun süren doğum süreci sonucu bebeğin oksijensiz kalması, Erb paralizisi gibi doğum esnasındaki yanlış uygulamalara bağlı sakatlıklar, erken veya geç doğum), doğum sonrasında karşılaşılan sorunlar (bebekte yüksek ateş ve havale görülmesi, kafa travmaları, kazalar),uzun süren yenidoğan sarılığı, zehirlenmeler, yanlış antibiyotik veya diğer ilaçların kullanılması, metabolik sorunlar, çocuk ve erişkin dönemde ortaya çıkan çeşitli sebepler (psikososyal örselenmeler, iş kazaları ve meslek hastalıkları, ev kazaları, trafik kazaları, çevresel faktörler, yaşlılık, doğal afetler) sayılabilir.”
Bingöl, özürlülere yönelik Sağlık Bakanlığı'nın yürüttüğü hizmetleri de şöyle açıkladı:
“Vatandaşlarımızın özür durumlarının belgelendirilmesi amacıyla düzenlenen özürlü sağlık kurulu raporları, 16.07.2006 tarih ve 26230 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri doğrultusunda düzenlenmektedir. Söz konusu yönetmelik ile hastalık ve özür durumlarına ilişkin olarak tüm vücut fonksiyon kaybı oranları bilimsel kurullar marifetiyle uluslararası standartlar da göz önünde bulundurularak hazırlanmakta ve gözden geçirilmektedir. Yurt sathında özürlü sağlık kurulu düzenlemeye yetkili 380 hastanemizde özürlü vatandaşlarımıza bu hizmeti sunmaktayız. Özürlülerin sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını kolaylaştırmak üzere sağlık hizmetlerinin verildiği mekânların çevresel ve mimari açıdan düzenlenmesi ve özürlü bireylere özel durumları gereğince muayene ve diğer hizmet birimlerinde öncelik verilmesi hususlarında çalışmalarımız aralıksız olarak devam etmektedir. Özürlü vatandaşlarımızın toplumun vazgeçilmez bir parçası olarak hayatın içinde daha aktif olmalarını diliyor, bir gün her birimizin özürlü bir vatandaş olabileceği bilinci içinde Dünya Özürlüler Günü'nü kutluyoruz.”
Mehmet Ali YILDIRIM
Bingöl Online Haber Servisi