Eğer bu sayı doğruysa (Olabilir ya! Bir işçinin 3 aylık alacağı içeride kalmış ve Sayın Başkan çalışan işçi sayısını 3 ile çarpmış olabilir.) Bingöl Belediyesi Türkiye'nin en büyük KİT'i haline gelmiştir. Bu kadar personel istihdam eden bir Belediye hiçbir zaman hizmet üretemez. Özel İdare ve Köy Hizmetlerinde çalışan işçi sayısı 429 iken Bingöl Belediyesinde 621 işçinin çalışıyor olması normalin ötesinde bir durumdur. Kaldı ki, Bingöl Belediyesi avuç içi kadar bir alana hizmet ederken, Özel İdare Ve Köy Hizmetleri 7 ilçe ve tüm Köy ile Beldelere hizmet götürmektedir. Bingöl'ün hacmi nedir ki? 621 işçi el ele tutuşsa Bingöl'ün etrafını kuşatır. Seçimden önce yaptığımız fizibilite çalışmalarında ilin işçi ihtiyacı sayısını tüm ayrıntılarıyla belirlemiştik ve bu sayı telafuz ettiğiniz sayının çok ama çok altında bir sayıydı. Bu sayıda bir yanlışlık var. Sayı ya abartılmıştır veya yanlış verilmiştir. Belediyenin kaynakları sınırlıdır, bu kaynaklarla adam gibi hizmet edilsin istiyoruz, bu kaynak bu kentte yaşayanların kaynağıdır ve kişilerin istihdamında kullanılarak ulufe gibi dağıtılmasına karşıyız. Çok sayıda kişi istihdam ederek hizmetteki eksiklikleri, aksaklıkları hiç kimse gizleyemez',dedi.
BİN- DER Başkanı KARASU: ‘Sayın Serdar ATALAY mimardır. Seçim döneminde en fazla bu kimliğini kullanmıştır. Mimar olmakla modern kent ölçülerini eşit kılmaya çalışmıştır. Hiçbir alakası olmamakla beraber bu özelliğine vurgu yapmıştır. Ama, uygulamalarına bakılınca durum çok farklı. Kent halkı arasında, kaldırımları işgal eden üçgen biçimindeki yapılara verdiği ruhsatlarla, ‘sözde mimar' nitelemesine maruz kalıyor. ‘Sözde' ifadesini hiç sevmem ama, bu aralar Bingöl halkının en çok kullandığı kavram budur. Sayın Başkan bilmeli ki, verdiği o ruhsat izinleriyle koca bir kenti katlediyor. Bingöl kenti, tarihinde en büyük ‘kent dejenerasyonu' ndan birini yaşıyor. Ruhsatları neye karşılık verdiğinizi bilmiyoruz ama, bu kent bizim, bu kentte yaşayanlarındır. Sayın ATALAY kenti yönetin, emlakçılık işinden vazgeçin, bırakın emlakçılığı Veysi Bey yapsın,' dedi.
BİN- DER Başkanı KARASU: ‘Sayın ATALAY : ‘Kayıp 1 trilyon hadisesinden bir sonuç çıkmadı mı? Açıklamayı ne zaman yapacaksınız? Ziraat Bankası- Ulu Camii arasına gecekondu yapmak için mimar olmak mı gerekiyor? Diğer il belediyeleri bu türden yapıları belli bir bedel karşılığında ortadan kaldırıyorken sizler hangi gerekçeyle bu yapıya izin verdiniz? Kürük Suyu'nu çok ucube gerekçelerle köylere verdiniz. Yasal dayanağınız olmadığı gibi, açıklamanız da oldukça ironikti. Bu kentin suyunu hangi vekilin emriyle kuruttunuz. Bu kentin suyunu siz mi, milletvekilleri mi idare ediyor? Belediye de 621 işçinin çalıştığı doğru mu? Çalışmadan maaş alan, ihtiyaç fazlası işçi çalıştırılıyor mu? 3 katlı yapılara 4, 4 katlı yapılara 5'inci kat ruhsatı veriyorsunuz. Bina imar planlarında değişiklikler yapıyorsunuz. Exstra kat ruhsatlarının bir bedeli var mıdır, bu bedeller nasıl tahsil ediliyor ve bedellerin tahsilatı hangi kurumlara ve ne tür belgelerle yapılıyor? Bu sorulara sessiz kalacağınızı tahmin ediyorum. Ama, Devlet Bakanı Sayın Cevdet YILMAZ'ın bu sorulara sessiz kalmayacağını düşünüyorum. Çünkü; Kendileri yürütmenin bir elemanıdır', dedi