Bingöl ilinin içine kapanık bir il konumuna düşürüldüğünü belirten Bayırkan; “Kendi ilimizde olması gereken ürünleri dışardan ilimize pazarlar durumuna geldik. Oysaki üretime dayalı bir modele geçmediğimiz sürece ve ürettiğimiz mal ve hizmetleri yurt içi ve yurt dışına pazarlamadığımız sürece ilimiz gelişmez. İşte bu noktada yerel yönetimin rolü çok büyüktür. Yerel yönetim iç dinamiği tetikleyen en büyük unsurdur. Yerel yönetim iyi çalışmadığı sürece her şeyi seçilen milletvekilinden bekler duruma geçeriz. Bunun içinde bir adım ileri gidemiyoruz. En iyi vekil kimdir derseniz: tayin, atama yapan, yemek yediren hasta ziyareti yapandır. Burada vekillere de haksızlık yapmayalım bunlar insani şeyler. Bence biraz da arz talep meselesi. Oysa bizim dönemde yerel yönetimle vekillerimiz bir birlik içinde ekip halinde sorunları çok rahat aşacağımızdan hiçbir kuşkum yoktur. Beklentileri büyütmek yerel yönetimin ana görevidir. Bireysellikten çoğunluğa geçtiğimiz gün başarmışız demektir” ifadelerini kullandı.
İlimizde 2003 yılında acı bir deprem yaşandığını belirten Bayırkan; “ 2003 Mayıs ayında bir deprem geçirdik. Allah bir daha yaşatmasın. Ama biz bunu fırsata çevirebilirdik. Başta Başbakanımız olmak üzere gelip giden Bakanların hadi hesabı yoktu. Ayağı yere basılı kaç proje ürettik. Bunu yapacak yerel yönetimdi. Önceciklerimizi belirledik mi? Sorarım hemşehrelilerime ne tür bir gelişme oldu. Sadece konut yapıldı. Bu konutların çoğunluğunu köylerimiz için yapıldı. Köylülerimizi hayvancılık, tarımcılık, arıcılık gibi işlere yönlendirmemiz gerekirken biz ne yaptık onlarında şehirde yaşamasını teşvik ettik. Tabii buda şehri tıkadı. Örneğin bir yerde daha önceden bir bakkal varsa yanında üç dört bakkal daha açıldı. Belediyede buna göz yumdu şimdi ne oldu akşama kadar hepsi neredeyse siftahsız iş yerlerini açıp kapatıyorlar. Değişik alanlara esnafı yönlendiremedik” ifadelerini kullandı.
İş adamlarına çağrıda bulunuyoruz ama!..
Bayırkan: “İş adamlarına hep çağrıda bulunuyoruz gelin kendi ilinize yatırım yapın diyoruz. İlimiz teşvik alan iller arasında diyoruz. Bu konuda samimi olmak gerek iş adamı neden Bingöl'e yatırım yapsın. Başta yerel yönetim olarak alt yapıyı sağladık mı? İstihdam edilmek üzere mesleki eğitimden geçmiş deneyimli eleman yetiştirdik mi? Kendi ürettiğimiz mal ve hizmetlere sahip çıktık mı? En basitinden bugün paket süt, yoğurt, hazır su vb ürünlerin kaçı Bingöl ‘de üretiliyor. İşte bunları uygulamamız lazım. İşadamlarımızı yatırım yapmaları için uygun pozisyonları oluşturmamız lazım. Bunu söylerken sözde değil özde uygulamamız lazım” ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşüm, altyapı, çevre düzenleme sosyal faaliyetler, turizm, ekonomik kalkınma ile ilgili projelerim hazır
Başkanlığa seçilmesi durumunda öncelikli olarak oluşturacağı yönetimin kesinlikle şeffaf paylaşımcı bir ruha sahip olacağını vurgulayan Bayırkan; “Başta milletvekilleri, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, mahalle muhtarlarımız ile çok yakın diyalog içersinde olacağız. İyi niyetli olan herkese kapım açıktır. Kişisel çıkar olmadığı sürece herkesin başımızın üzerinde yeri vardır. Projeler üzerinde ne kadar birlik beraberlik olursa amaca da o kadar tez ulaşırız. Her il kendi içinde gecekonduları yıkmaya modernleşmeye doğru gidiyor biz ise hala merkezin dışında konut yapalım diyoruz.sağlıklı iş yerleri ve en önemlisi her şehrin bir meydanı var. Neden Bingöl'de de olmasın. Bunun yanı sıra büyük havuzlu fıskiyeli çevre düzenlemesi yapılmış bir meydanımız olmasın..Neden büyük alışveriş merkezi olmasın. Neden kent içinde gece kondu modeli konutların site şeklinde modern olmasın.
Toplu konutla ile yapacağımız bunlarla ilgili projemiz hazır ve yeri de belli iki yıl içersinde de bitecektir” dedi.