Bayram: Bu salgınla birlikte uykudan uyandık adeta..!Bingöl Online Gazetesi Yazarlarından Maarif Müfettişi Eğitim ve Denetim Uzmanı Bünyamin Bayram, verdiği mülakatta uzaktan eğitim sürecine dair detayları anlattı. Yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın öğretmen günün büyük bir bölümünü okullarda geçirdiğine dikkat çeken Bayram: 'Bundan sonra herşeyin değişeceği gibi okulların temizlik anlayışı da değişecek ve çok daha iyi olacaktır' dedi. Öğrencilere, öğretmenler eve öğrenci velilerine tavsiyelerde bulunun Bayram, Bakanlığa da önerilerini aktardı..Çinin Wuhan kentinde ortaya çıkan, 28 ülkeye yayılan ve yüzbinlerce kişiye bulaşan, binlerce kişinin ölümüne neden olan Koronavirüs'ünün yayılmasını önleme kapsamında birçok yerde olduğu gibi ülkemizde de ilk, orta, yaygın eğitim ve üniversitelerde eğitime ara verildi. Tabi öğrencilerin eğitim hayatlarını sürdürebilmeleri için uzaktan eğitim uygulamasına geçilerek, evlerde online dersler verilmeye de başlandı. Kitlesel uzaktan eğitim 1950'lerden itibaren kitlelere, başta televizyon olmak üzere farklı kanallarla dünyada yaygınlaşarak bugün erişilebilir hale gelmeye başladı. Genelde yerleşik okul eğitiminin bilgi işleme modelinin uzaktan sağlanmasına dayandırılmıştır. Ülke olarak, bir yandan dünyada yaşanan küreselleşme, bilişim çağı, yapay zeka ve dijital devrim gibi gelişmelere uyumlu bir değişim çabalarına ilaveten, bir anda okul eğitimleri kesintiye uğrayan öğrencilere, karantina ortamında yani evlerinde eğitimlerini sürdürmelerini sağlayacak olanaklar sunma durumuyla da karşı karşıya kaldık. Tüm bu yaşanan gelişmeleri ve uzaktan eğitime dair detayları Bingöl Online Gazetesi Yazarlarından Maarif Müfettişi Eğitim ve Denetim Uzmanı Bünyamin Bayram'a sorduk…! İşte o röportajdan öne çıkanlar….
Salgın nedeniyle okulların tatil edilmesini ve tatilin uzatılmasını doğru buluyor musunuz? Koronavirüs salgını, dünyanın çoğu ülkesinde bilirsiz bir süre boyunca okulların kapanmasına neden oldu. Eğitim Bakanlıkları, okullar ve öğretmenler, uzaktan ve online öğrenme yoluyla öğrencileri uzaktan desteklemenin yollarını bulmak için uğraşıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı zamanında ve yerinde bir karar vererek, eğitime geçiçci olarak ara vermiştir, uzatmaya giderek de doğru bir karar alınmıştır. Bilindiği gibi virüs kapalı ve kalabalık ortamlarda daha çok yayılmaktadır. Uygulanan online eğitim hakkında kısaca bir bilgi verir misiniz? Uzaktan eğitim sistemi uzun yıllardır Milli Eğitim Bakanlığı'nın uygulamaya koymuş olduğu, dijitalleşme ve eğitimde teknolojinin kullanılması çalışmalarının bir sonucudur. Bakanlık, öğretmenlerin hizmetiçinde yetiştirilmesinde de bu yolu kullanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı,23 Mart itibarıyla okuldaki ders programlarıyla aynı içerikte geliştirdiği Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile online, uzaktan ve TRT ekranlarından EBA TV aracılığıyla, ev ortamında öğrencilerin derslerinden geri kalmamasını sağlayacak bir sistem geliştirerek devreye koydu. EBA TRT'de yayınlanan ilkokul, ortaokul ve liseler için EBA (Eğitim Bilişim Ağı) TV (üç kanal olarak)eğitim programını da açıkladı. Her kademe için haftalık ders programı belirlendi. İlk dersi de sayın bakanımız verdi. İnşallah çocuklarımız evlerinde dersleri rahat ve verimli bir şekilde takip ediyorlardır. Öğrencilerimiz ders programlarına günlük ve haftalık yayın akışına eba.gov.tr e TRT internet sitesinden ulaşabilirler. Uzaktan Eğitm Yoluyla sağlanan eğitim, okulda sunulan eğitimin, çerçevesi ve kalitesinde bir uygulama olduğunu söylemek güçtür. Ancak, korkulacak bir durum da değildir. Her işte bir hayır vardır, koronovirüs önlemleri nedeniyle bir anlamda evler okula dönüşecek. Ünüversiteler de online eğitime geçecek. Türkiye'deki 207 üniversitenin 123'ünde Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi var. Zannediyorum uzaktan eğitime başlanacak. Alt yapısı olmayan ünüversiteler de YÖK koordinasyonuyla oluşturulacak ders malzemeleri havuzundan yararlanacaklardır.
Uzaktan Eğitim Modelinde ne tür sorunlar yaşanabilir? TV kanalı üzerinden yayınları izlemek daha bir verimli oluyor sanıyorum. İnternet yoğunluğu nedeniyle derslerin izlenmesinde teknik problemler olabilir. Zamanla aşılacaktır. Bildiğiniz gibi okullarda eğitim, öğretmen ve ortam kontrollü bir anlayışla sürdürülmekte ve öğrencilerimiz de buna alışmış durumda; dolayısıyla uzaktan eğitime uyum sağlamaları biraz zaman alacaktır. Aslında, Bakanlığımız ve okullar bu tür özel durumları ön görerek, uzaktan eğitimin nasıl sağlancağı konusunda uygulamalı eğitimlerle daha bir hazırlıklı olabilirler, öğretmenler, velilere ön bilgilendirme ve eğitimler yapılabilirdi. Burada asıl sorun şu, çocuklar bu eğitim imkânında yeterince yararlanabilecekler mi, böyle bir öğrenme becerisine yani kendi öğrenimlerini sürdürebilme becerisi dediğimiz “öğrenmeyi öğrenme” becerisine ne kadar sahipler? Maalesef öğrencilerin bireysel olarak öğrenimlerini planlayıp sürdürme becerilerinde çok iyi oldukları söylenemez. Ayrıca Anne-babalar bu uygulamaya ne kadar hazırlar? Ev ortamında öğretmen görevi anne ve babalara düşüyor. Anne –babalar da öğreticilik rolleri kapsamında kısa bir eğitimden geçirilmelidir. Bir diğer konu da çocukların evde sıkılması, okuldaki sosyal ortam evde yok. Çoğu defa anne ve babalar yetersiz kalmakta ve çocuklarına yetmemektedirler.
Uzaktan eğitim süreciyle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'na neler önerilebilir? Bakanlık yoğun bir ders programı önermektense, çocukların güzel eğitsel beceriler kazanmasını sağlayacak programlara yönelmelidir, bu durumu bir fırsat olarak görmelidir. Öğrencilerdeslerden kopmasınlar yeter, okul açıldığında ders telafi sağlanabilir. Çocuklar okullara döndüklerinde yeni bir akademik takvim oluşturularak (hafta sonları, ara sınav kaldırma, resmi tatilleri değerlendirme vb.) çocukların eksikliklerinin telafi edilmesi yoluna gidilebilir. EBA tv üzerinden oluşturulacak kanalarla eğitici filimler yayınlanabilir, eğitici çocuk oyunları oynamayı, masallar dinlemelerini sağlayacak yayınlar yapılabilir. Anne ve babaların çocuklarla iyi vakit geçirmelerini sağlayacak etkinlik örnekleri sunulabilir, sadece derslerle yetinmek büyük bir yanılgıya da götürebilir. Bireysel öğrenmesini planlama beceri kazanmalarında, sabır, zor durumlarla başa çıkma, dayanıklılık, iç dünyası ve pisikolojini yönetebilme gibi önemli değerler kazanabilirler. Çünkü sadece karşı karşıya olduğumuz virüs değil, içinde yaşadığımız çağın zorlukları, insan bedenini, zihnini ve ruhunu zorlayan durumlar var, bunları aşabilecek değerlere ihtiyacı var çocuklarımızın. Ev süreci bu anlamda gayet güzel bir şekilde değerlendirilebilir. Bakanlık bundan sonra uzaktan eğitim sisteminin, öğrencinin hedef belirleyip ilerlemesinde, etüt tamamlama, ödev verme, video izleyebilme, sorular çözme, cevap videolarını izleme gibi birçok özelliklerinden yararlanılabilir.
Okullara ve öğretmenlere sunulabilecek tavsiyeler nelerdir? Uzaktan eğitim Bakanlık Merkezince yürütülen bir sistem. Ancak öğretmenler bu eğitim sürecinin verimli geçirilmesinde önemli bir yere sahipler. Çocuklar uzaktan eğitim uygulamasında en büyük desteği öğretmen ve anne babalardan alacaklardır. Akıllarına takılacak sorularını sorabilecekleri veya bir durum karşısında ne yapılacağına karar verememeleri durumunda öğretmen desteğine ihtiyaç duyacaklardır. Okullar bir okul web sitesi veya oluşturacakları sosyal iletişim ağlarıyla öğrencilerine ve velilere ulaşabilmeleri, bu yolla öğrencilere akademik destek yanında manevi destek ve moral verebilmeleri önem arz ediyor. Güzel kitaplar önerilerek çocuklar okumaya yönlendirilebilir, böylece okuma zevk ve alışkanlıkları kazanmaları sağlanabilir. Yine bu günler, kendimizle olan sohbetlerimizi derinleştirmek için iyi bir dönem olabilir. Kendisiyle pozitif diyaloglar kurabilmeli çocuklar, burada da öğretmene ihtiyaç var Viktor Frankl, “İnsanın Anlam Arayışı” kitabında şöyle der: “Güçlü bir nedeni olan herkes, her türlü ‘nasıl'a katlanabilir”. İşinde, ilişkilerinde, ürettiklerinde bulduğun anlam ancak insanı dayanıklı, dirençli, yılmaz kılabilir. Çocukların hayatlarını anlamlı kılan bilgilendirme ve yönlendirmeler yapılmalıdır. Ayrıca, öğrencilerin bu salgın sürecini sağlıklı geçirebilmelerinde öğretmenlere görev düşüyor, bilindiği gibi öğretmen takip ve ilgisi, çocuğun olumlu davranışlar kazanmalarında önemli bir etkiye sahiptir. Özellikle süreçle ilgili olarak; el hijyeni, sosyal mesafe, kapalı alanları havalandırma, tuvalet kullanma, moral, kapalı ve kalabalık alanlardan uzak durmaları konusunda öğrencilerine önerilerle destek olabilirler.
Siz de uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yaptınız, okullarımızda hijyene ne denli önem verilmektedir? Bakın en önemli bir konuya değindiniz. Maalesef bizde hijyen konusunda yeterli bir uygulamanın olduğunu söyleyemeyiz. Ayrıca bölgeden bölgeye de bu temizlik ve hijyen anlayışı ve uygulamaları da farklılaşmaktadır. Bu bir kültür ve eğitim olayıdır. Bakanlığımız temiz okullara beyaz bayrak vererek ödüllendirme yoluna da gitmiştir, temizlik ve sağlıkla ilgili genelgeler de yayınlanmıştır, ancak biz daha çok akademik başarıyı ön plana çıkardık, bu tür uygulamaları hep geçiştirdik, Okullarda genel temizlik konularına ağırlık veriliyordu ancak salgın karşısında ne yapılacağı konusunda bilgilendirmenin ve eğitimin ihmal edildiğini söyleyebiliriz. Bu salgınla birlikte uykudan uyandık adeta, Yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın öğretmen günün büyük bir bölümünü okullarda geçiriyor. Corona virüs tehlikesine karşı bakanlık okullarda hijyen uygulamasına başladı. 6 Marttan itibaren el temasının olduğu tüm alanlarda yapılacak Hijyen uygulaması, hafta sonları ve eğitim saatleri dışında yapıldı, sıra, masa, tahta gibi sık kullanılan yüzeyler haftada en az bir kez dezenfekte edilecek. Bundan sonra herşeyin değişeceği gibi okulların temizlik anlayışı da değişek ve çok daha iyi olacaktır. Derslere verdiğimiz önem kadar bundan sonra hijyene verilecektir sanıyorum. Her şeyde bir hayır vardır.
Sizce uzaktan eğitim modelinin ilerleyen dönemde salgın tehdidi geçtikten sonra da devam etmesi mümkün müdür? Eğitim ve bilişim ağı dediğimiz ve içerisinde bütün okulların, derslerin uygulamaları, videoları olan bir uygulamadır. Öğrenciler bu ağ üzerinden eğitimlerine devam edebileceklerdir. Bu tür eğitim yani online eğitim öğrenci ve öğretmenin aynı ortamda, sınıfta, okulda bulunmasının mümkün olmadığı durumlarda kullanılan bir modeldir. Uzun dönem olarak tasvip edilecek bir yöntem değildir. Çocukların karşılıklı etkileşim içinde oldukları, sosyalleştikleri, eğitimlerini planlayıp uygulayabildikleri, karşılıklı konuşma ve soru-cevap etkinliklerin, geri bildirimlerin olduğu okul ortamının yerini tutamaz. Yeni nesil eğitim modelinde akademik başarının gerekli olduğunu ancak tek başına yeterli olmayacağını, akademik başarıya ek olarak, öğrencilerin İngilizce, bilişim, spor, sanat ve kişisel gelişim gibi becerilerle de donatılmasının yanı sıra etik, üretim, girişim, oyun ve oyunlaştırma, mutluluk, sevgi gibi bazı kavram ve değerlerle yetiştirilmesi gerekiyor. Akademik başarı gerekli ama tek başına yeterli değildir. Yeterli hale getirebilmek için diğer beceri ve değerler de gerekiyor. İşte bunu sağlayacak olan da örgün eğitim sisteminin temelini oluşturan OKUL ortamlarıdır. Uzaktan eğitim okulun destekçisi olarak görülmelidir. Sınıftaki aktivite, öğretmen ve akran desteği, sosyalleşme, topluluğun bir parçası olma,hissi olarak bağlılık gibi değerler okul ortamında gelişir. Uzaktan eğitimi özel ve olağandışı durumlarda kullanılan bir eğitim modeli olarak görmeliyiz. Dolayısıyla uzaktan online eğitim yeri ve zamanı gelince gereken bir model olarak bundan sonra sık sık başvurulacak daha çok hayatımızda yer alacaktır. Uzaktan eğitim mekân ve zamanı aşma çabasıdır bir anlamda. Toplum olarak bu süreci en güzel bir şekilde aşma dileğiyle, Selam ve sevgilerimle
YORUM YAZIN
|
|