Emlak ve otomobil işiyle uğraşan Muzaffer Yıldırım, bir şirketten aldığı 4 bin 950 YTL'lik çek karşılıksız çıkınca, şirketin eski ve yeni sahibi hakkında suç duyurusunda bulundu. Soruşturma sonunda, şirketin eski sahibi Gökhan Kalınyazgan ile yeni sahibi Asım Kütükoğlu hakkında dava açıldı.
Kalınyazgan'ın avukatı, savunma dilekçesinde, "Müvekkilimin eşi bir dönem Başbakanlık F-02 teşkilatında meslek memuru olarak görev yapmış, ayrıca kimi üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalışmış, başarılı bir şahsiyettir" dedi. Yıldırım'ın avukatı, Başbakanlık'tan böyle bir teşkilatın bulunup bulunmadığını sordu.
Başbakanlık'ın yanıtında, "Başbakanlık'a bağlı kuruluşlardan F-02 şeklinde kodlanan kuruluş, MİT Müsteşarlığı'dır" denildi.
Emekli MİT mensubu Mahir Kaynak, MİT'e F-02 denildiğinin devlette bilindiğini, bunun kaynağının geçmiş yıllarda bütçe cetvelindeki kodlanma olabileceğini belirtti.
Avukatın dilekçesinde şu ifadeler yer aldı:
“Müvekkil G.K saygın ve itibar sahibi bir şahıstır. Müvekkilin sadece kendisi değil ailesi de cemiyet hayatında ve iş hayatında oldukça saygın bir yere sahiptir. Müvekkilin eşi bir dönem Başbakanlık F-02 teşkilatında meslek memuru olarak görev yapmış ayrıca kimi üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalışmış başarılı bir şahsiyettir.”
Davada, mağdur avukatı olarak görev yapan Kemal Vuraldoğan ise bu dilekçe üzerine Başbakanlığa bir yazı yazdı. Ve, “Başbakanlıkta F-02 teşkilatı olup olmadığı, varsa hangi görevi üstlendiği, çalışanlara ve eşlerine imtiyaz tanınıp tanınmadığı” sordu. Vuraldoğan'a “Başbakan adına 1. Hukuk Müşaviri Ümit Ulvi Canik” imzalı yanıt geldi. Yanıt şöyle: “Başbakanlıkta F-02 şeklinde teşkilat bulunmuyor. Bununla birlikte Başbakanlığa bağlı kuruluşlardan F-02 şeklinde kodlanan kuruluş, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı'dır. Anılan Müsteşarlığın görevleri Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda açıkça belirtilmiştir. MİT'de görevli hiçbir personele, aile bireylerine veya yakınlarına herhangi bir özel ayrıcalık ve imtiyaz tanınmamaktadır.” Vuraldoğan, başvurusunun gerekçesini şöyle anlattı: “Başbakanlığa başvurmamın nedeni bu tarz savunmayı iki nedenle tehlikeli bulduğum içindi. Birincisi, bazı kamu görevlilerinin yapanların ve ailelerinin imtiyazlı olduğu intibai yaratılıyor. İkincisi ise, belli sosyal çevrelerden gelenlerin suç işlemeyeceği havası yaratılıyor. Böylece bir sınıfsal ayrım yapılıyor.”
Milliyet/Vatan