Bingöl Valiliği, Bingöl Belediyesi ve Bingöl
Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenlediği 3.Bingöl Sempozyumu'na katılmak
üzere Bingöl'e gelen Iğdır Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi olarak
görev yapan Yrd. Doç. Dr. Mücahit Karaoğlu; Bingöl'ün iklimi ve iklimin
etkileri üzerinde önemli açıklamalarda bulundu.
3. Bingöl
Sempozyumu'nun Çevre ve İklim Oturumu'nda Bingöl İklimi ve Etkileri
üzerinde bir bildiri oturumunu gerçekleştiren Yrd. Doç. Dr. Karaoğlu,
Bingöl ve ilçelerinde iklim benzerliğinin olduğunu ve Bingöl'ün Doğu
Anadolu Bölgesi'nde olmasına rağmen su açığının olmadığına dikkat çekti.
Bingöl'ün sıcaklıkları arasında harika bir uyumunun olduğunu
söyleyen Karaoğlu, Bingöl'ün ve ilçelerinin küresel ısınmadan
etkilenmediğini vurgulayarak, Bingöl'ün tarım yönünden bölgeye göre
ortalamanın üzerinde olduğunu söyledi.
Bitki Örtüsünü Daima KorumalıyızLokal
anlamda bir bölge incelediği zaman burada da iklim üzerinde barajların
etkisinin görülebileceğini söyleyen Karaoğlu, “Ormanlar adeta mıknatıs
gibi buharı çektiği için barajların etkisini kırabiliyor. Nemli hava
yüksek boyutlu ağaçlara çarptığı zaman nemini bırakıyor ve bu şekilde de
ağaçlar nemi ve buharı çekmiş oluyor. Barajların olması iklimin
yumuşaması anlamına gelir. Küresel ısınmada bunun baş faktörüdür.
Bilimsel anlamda barajların iklim üzerinde etkisi olduğunu diyebiliriz.
Çünkü açık su yüzeyinde buharlaşmanın meydana gelmesidir. Su yüzeyleri
ve ormanlar bir arada olduğu takdirde en ideal durumdur. Orman olmaz
ise, buharlaşma bölgeye yağış olarak tekrar geri gelmez. Ormanlaştırmaya
önem verilirse, o zaman nemi büyük bir oranda toprakta tutarsınız. Yani
ormanlar ikliminin dengelenmesinde çok büyük bir faktördür. Su
yüzeylerinde de var ama ormanın faktörü daha fazladır. Açık bir alanda
sıcaklık 30 derece ise ormanlık alanda sıcaklık 15 derecedir. İklimin
değişkenliğini fiziki olaylarla da izah etmek mümkün değildir. Bitki
örtüsünü daima korumalıyız” dedi.