Bankalar tl'li çekleri kabul etmeyince esnaf zorda kaldıKanunun öngördüğü bir yıllık geçiş sürecinin bitmesiyle birlikte 1 Ocak 2006'dan itibaren piyasada yeni lira tek başına kullanılmaya başlanacakBankaların gelecek yıl için sadece YTL cinsinden yazılan çek ve senetlerde işlem yapması ise piyasalarda ciddi bir krize yol açtı. Değerli kağıtlarda TL'den YTL'ye dönüşümü gerçekleştirmeyen şirketlerin çekleri bankalardan dönmeye başladı. Birçok firmanın muhasebe servisi, TL ile yazılmış çekler yüzünden kilitlendi. Çek üzerindeki bilgiler ancak yazan kişi tarafından düzeltilebildiği için TL yazılı birçok çek şirketlerin elinde kaldı. Birçok esnafın çek alacağının biriktiğini ifade eden esnaf örgütleri temsilcileri, yetkili makamların konuya acilen çözüm getirmesini istiyor. İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Tahsin Güzel, sektörlerindeki ticaretin yüzde 80'e yakınının vadeli çeklerle yapıldığını belirterek, hukukî bir boşluğa meydan verilmesi halinde büyük mağduriyetler yaşanacağını ifade ediyor. “TL diye bir para yok, ben bunu ödemiyorum, diyecek art niyetli kişiler olabilir.” diyen Güzel, esnafların aylar sürecek mahkemelere mahkum edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Ayakkabıcılar Odası Başkanı, vatandaşın çek konusunda yeterince bilgilendirilmediğine dikkat çekerek, art niyetli olmasa bile hâlâ ‘milyon TL'li çek yazan kimseler bulunduğunu kaydediyor. TL'den YTL'ye geçişi sağlamakla yükümlü Merkez Bankası ise konu ile ilgili her türlü bilgiye www.ytl.gen.tr'den ulaşmanın mümkün olduğunu dile getiriyor. Bankaların 2006 başına kadarki geçiş sürecinde ‘inisiyatif' almaları gerektiğini kaydeden banka yetkilileri, “Çek yazımında YTL'ye geçişte neler yapılabileceğini Adalet ve Sanayi bakanlıklarının görüşü ile birlikte açıklamıştık. Bu bilgiler internet sitesinde yer alıyor. Ancak konunun hukukî yorum gerektiren bölümlerine açıklık getirecek yetkili merci Adalet Bakanlığı'dır.” diyor. YTL'ye geçiş kanununun bu konuyu çok açık bir şekilde anlattığını vurgulayan Avukat Evran Kırmızı ise “5083 sayılı kanunun 3. maddesinde ‘kıymetli evrak ve hukuki sonuç doğuran diğer belgeler ile ödeme ve değişim araçlarında Türk Lirası'na veya liraya yapılan atıflar 2. maddede belirtilen değişim oranında Yeni Türk Lirası'na yapılmış sayılır' deniliyor. Bu madde, çeklerin üzerindeki TL ibaresinin YTL olarak anlaşılmasını gerektiriyor.” diyerek bankaların konuyu gereksiz yere büyüttüğünü ifade ediyor. Bankalar, müşterilerinden 1 Ocak 2006 ve daha sonraki bir tarihi taşıyan TL cinsinden düzenlenmiş çeklerini, 31 Aralık 2005'e kadar YTL olarak yeniden düzenlemelerini istiyor. Bu durumun yıl sonu hesaplamaları sebebiyle yoğun günler geçiren muhasebecilerin elini kolunu bağladığını ifade eden Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlhan Bora, çok sayıda esnafın konunun ciddiyetinin farkında olmadığını belirtiyor. Bora'ya göre geçiş için ek süre tanınarak, basın-yayın yoluyla vatandaşlar bilgilendirilmeli. Bu ay içinde oda olarak genel bir bilgilendirme semineri yapmayı planladıklarını dile getiren Bora, “Bu olayın başını çekecek olan yine bankalardır. Bankalar TL yazıyor ödeyemeyiz dememelidir.” diyerek bankaların daha fazla sorumluluk almalarını istiyor. Son bir ayda ellerinde biriken çeklerin tutarının 250 bin yeni lirayı geçtiğini vurgulayan Kaynak Basın Yayın Şirketi'nin finans müdürü Nurullah Bayram, yıl sonu hesaplarının kapanmasının yanı sıra çeklerle uğraşmak zorunda kaldıkları için iş yoğunluğunun bir hayli arttığını kaydediyor. NT Mağazaları muhasebe görevlisi Suat Keklik'e göre çek sahipleri 2004'ten kalma çek defterlerini kullandığı için böyle bir problem yaşanıyor. Keklik, böyle durumdaki müşterilerini, acilen 2005 tarihlilerini almaları için uyardıklarını belirterek, “Üzerinde TL yazılı çekler bankadan dönünce müşteriye bildirdik. Onlar da anlayışla karşıladı. Zaman kaybetmeden bu konuda bilgilendirme yapılması gerekiyor.” tespitinde bulundu. Çeklerin, ‘ibraz edildiği anda geçerli olan para cinsinden işlem görmesi' gerektiğinin altını çizen Avukat Evran Kırmızı, yapılması gerekeni, “Burada esas alınacak tarih vade (keşide) değil, ibraz (bankadan paranın istenme süresi 10 gün) tarihidir. Çek ibraz edildiği tarihte tedavülde olan para cinsi üzerinden keşide edilmişse geçerlidir.” diyerek anlatıyor. 31 Ocak 2004 tarih ve 5083 sayılı Para Birimi Hakkındaki Kanun'daki hükümlerin çok açık olduğunu kaydeden Kırmızı'ya göre 5083 sayılı kanunun 3. maddesi, konuya yorum yapılmasına gerek kalmayacak şekilde açıklık getiriyor. Maddede, ‘kıymetli evrak ve hukuki sonuç doğuran diğer belgeler ile ödeme ve değişim araçlarında Türk Lirası'na veya liraya yapılan atıflar 2. maddede belirtilen değişim oranında Yeni Türk Lirası'na yapılmış sayılır' ifadeleri yer alıyor. Kırmızı, “Bu madde çeklerin üzerindeki TL ibaresinin YTL olarak anlaşılmasını gerektiriyor.” diyor. TL olarak kesilen bir çek sahibinin ‘Tedavülde TL diye bir para birimi olmadığı için ben bu çeki ödemiyorum' deme hakkının olmadığını anlatan Kırmızı, ticari örf ve âdetin ticari hukukun kaynağı olduğuna vurgu yaparak, “Hakim, önüne geldiği konuda uygulayacak bir kanun hükmü bulamazsa ticari örf ve âdete bakar. Ticari örf ve âdete göre alınmış bir sürü karar var. Bunda da kanun yoksa hakim örf ve âdete göre karar alır. Çözümsüz kalmaz.” diyerek, bu konudaki görüşlerin geçersiz olduğunu vurguluyor. Nelere dikkat edilmeli? 30 ve 31 Aralık 2005 (cumartesi ve pazar günlerine denk geldiği için) tarihi dahil, 2006'ya ait Türk Lirası cinsinden yazılan çeklerin sahipleri tarafından değiştirilip imzalanması gerekiyor. Değiştirilmeyen ve iyi niyet çerçevesinde ödenmeyen çekler bankalara 01.01.2006'dan sonra ibraz edilebilecek. TL miktarlı çeklerin arkasına ‘yürürlükte olmayan bir para cinsinden düzenlenmiş olduğundan çek niteliği taşımayan iş bu belge ile işlem yapılmamıştır' şerhi konuluyor. Bankalar mükellefleri, zor durumda bırakacak TL yazılı çekler konusunda uyararak ek bir geçiş süresi tanıyabiliyor. 2006'ya ait çeklerde vergi numarası olması gerekiyor. Bu sebeple TL yazılı haneye YTL yazılıp paraf edilen çekler de kabul edilmiyor. ZAMAN YORUM YAZIN
|
|