Gaziantep'te düzenlenen, AK Parti Genel Merkezi Gençlik Kolları Kış Eğitim Programı'nda konuşan Yılmaz, Türkiye gündemi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin demokratik standartlarını çok daha iyi noktalara taşımak zorunda olduklarının altını çizen Yılmaz, yurt dışından Türkiye'ye olumlu bakıldığını, ancak Türkiye'de birtakım kimselerin huzur bozmaya çalıştığını dile getirdi. Türkiye'nin demokrasi yolunda önemli mesafeler aldığını kaydeden Bakan Yılmaz, artık her şeyin rahatça konuşulduğunu ifade etti. Şiddet ve hakarete varmadığı sürece herkesin rahatça konuştuğunu belirten Yılmaz, "Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, seversiniz sevmezsiniz ama 3 gün sonra seversiniz. İşin dinamiği de burada, birtakım ülkeler teknoloji üretiyorlar. Teknoloji üretimi de bununla ilgili. Özgür tartışmanın olmadığı, fikirlerin rahatça söylenemediği ortamda demokrasi de olmaz, gerçek anlamda gelişme ve kalkınma da olmaz. Bazen bir tane iyi fikrin ortaya çıkması için 10 tane bazen saçma fikri dinlememiz lazım. Dinleyeceğiz, bunlara tahammül etmek zorundayız." dedi.
Demokratik açılım sürecini de değerlendiren Yılmaz, "Enerjimizi kendi içimizde toprağa vermemiz lazım. Gereksiz çatışmalar ve kavgalarla bu büyük enerjiyi, ama bir süre sonra elimizden kaçıp gidecek enerjiyi, ortak hedeflere yönlendirmemiz lazım." diye konuştu. Kavga ederek enerjinin boşa harcanmaması gerektiğini kaydeden Yılmaz, şöyle dedi: "Cumhuriyetin 100. yılına girerken bir taraftan 10 büyük ekonomi hedefimiz var. 2023'lerde 10 büyük ekonomi arasında olacağız. Dünyada 1. ligde bir ülke olmak istiyoruz. Biz bu yüksek hedefleri tutturmak istiyorsak, mutlaka bu sorunları halının altına süpürmeden olanca gerçekliği ile bunları toplumun önüne koyup tartışıp, konuşup bütün fikirleri alıp ortak akılla, istişare ile çözmemiz lazım. Çözerken biraz sıkıntı yaşayabiliriz, heyecanlar artabilir, bazı gerilimler artabilir. Ama emin olun bunları çözmezsek bu büyük hedeflere yürüyemeyiz. Geçici bir şekilde kafamızı kuma gömmüş oluruz. Geçici bir rahatlama sağlarsak, hiçbir sorun yokmuş gibi davranırsak, sorunlar bu şekilde ortadan kalkmaz."
AK Parti Hükümetinin amacının belli olduğunu kaydeden Yılmaz, ülkede huzur ve güven olsun istediklerini belirterek, "Terör istemiyoruz, kardeş kavgası istemiyoruz. Anneler ağlasın istemiyoruz, bir tek insanımız bile bizim için çok değerli. Maneviyatımızda bize bunları söylüyor, bugünkü çağdaş dünyanın geldiği kurallar, hukuk, demokratik normlarda bunu söylüyoruz. Bunlara değer vermek zorundayız. İnsan odaklı bir akış açısı hakim kılmak zorundayız." diye konuştu.
YENİ TEŞVİK KANUNU ADETA BİR KAMPANYA, BU KAMPANYAYI DEĞERLENDİRİN
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, yeni Teşvik Kanunu ile 2010 yılı sonuna kadar adeta bir kampanya yaptıklarını söyledi. Yeni Teşvik Kanunu ile çağdaş ve sistematik bir mekanizma kurulduğunu belirten Yılmaz, bu sistemi hep birlikte korumak gerektiğini ifade etti. Yılmaz, Gaziantep Sanayi Odası'nda (GSO), sanayicilerle bir araya geldi. Yatırımcılara çağrıda bulunan Yılmaz, 2010 sonuna kadar adeta bir kampanya yaptıklarını belirterek, "En maksimum düzeyde ne verebileceksek gerçekten burada vermeye gayret ettik. Benim tavsiyem 2010 sonuna kadar bundan faydalanın.' diye konuştu. Orta vadeli programda beklentilerinin 2010'un son çeyreğinde de pozitif bir rakam görmek olduğuna dikkati çeken Yılmaz, hatta sanayide çift haneli bir büyüme görülürse şaşırılmaması gerektiğini dile getirdi. Türkiye'de 2010 yılında kriz sonrası büyüme döneminin başladığını kaydeden Yılmaz, küresel krizin dünyada da Türkiye'de de etkilerini azalacağı bir döneme girildiğini söyleyen Yılmaz, en kötü günlerin geride kaldığını ifade etti. Yeni dönemde istihdamın en temel alanları olduğunu vurgulayan Yılmaz, istihdamı artırabilmek için de işgücü piyasasında daha esnek yapı kurmak gerektiğini aktardı.
Kalkınma Ajansları'nda özellikle sanayi ve ticaret odalarını yönetim kurulu üyesi yaptıklarını söyleyen Yılmaz, şöyle konuştu: "GAP Eylem Planı uygulanmasında sadece kamu yatırımları ile bir yere gidilemez. Özel sektör dinamizmi olmadan sürdürülebilir bir bölgesel gelişme sağlamak mümkün değil. Devlet bazı işletmeler de kurabilir, ama sonuçta başımıza bela olur, sürdürülebilir karlı işletmeler olmaz. İşletmeciliği bu bölgede yaygınlaştırmamız, daha dinamik bir bir toplum haline getirmemiz, bunun için de Doğu ve Güneydoğu'da bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç var. İnsanımızın sorunu hep kendi dışında gören, çözümü hep başkasından bekleyen bir zihniyetten çıkması lazım.'
Gaziantep'in teşvikten çok şikayetçi olduğunu anımsatan Yılmaz, "Son Teşvik Kanunu ile ileri bir adım atıldı, ilk defa bölgesel, sektörel, çağdaş, kümeleme anlayışı olan mekanizma oluşturuldu. Bunun eksik gediği olabilir zaman içinde düzeltilebilir, ama ana fikri çok doğru. İlk defa böyle sistematik bir teşvik sistemimiz oldu. Bunu hep birlikte korumalıyız. Belki bu sene küresel krizden dolayı yeterince kullanılamadı, ama 2010 ve sonrasında bu sistemin önemli oranda çalışacağına inanıyorum. Gaziantep eskiden hiç teşvik kapsamında değilken, üçüncü bölge gibi başkalarını kıskandıran bir yere sahip oldu. Üçüncü kategoride ciddi teşvikler var. 2010 sonuna kadar yatırımın yüzde 10'u tamamlanmak kaydıyla bu teşviklerden yararlanma imkanı var." diye konuştu.
Bingolonline Haber Servisi