Bağlıisa ve çatak köyleri bilge köyü gibi olmasınSon zamanlarda Karlıova İlçesinde meydana gelen silahlı kavgalar ve ölümler; ilçe halkında kin, nefret ve çözümsüzlüğü tetiklemektedir. İnsanlar artık küçük bir olayda dahi silahlara davranmakta ve ölümlere sebebiyet vermekteler. Husumet ve kavgaların bir an önce sona ermesi için devlet erkânının ve bölgenin ileri gelenlerinin çözüm önerileri doğrultusunda bu sorunların çözüme kavuşturulması gerekiyor.Olayın Özeti (Köylülerin Görüşü Alınarak) Bingöl ili Karlıova ilçesine bağlı Bağlıisa ile Çatak köyleri arasında Haziran 2008'de arazi anlaşmazlığı nedeniyle husumet oluştu. Bunun neticesinde bir süre sonra silahlı çatışma çıktı ve çatışmada Çatak köyünden bir kişi yaralandı. Olaylar daha sonra daha da büyüyerek bir kan davası halini aldı. Çatak köylüleri bir kaç kez intikam için saldırıda bulunduysalar da şans eseri kimseye bir şey olmadı. Husumete neden olan arazi daha önce Bağlıisa köyünün kullanımındaydı. Yayla olarak kullanılıyordu daha sonra Solhan belediyesi tarafından el konuldu. Köylüler arazilerini geri almak için girişimlerde bulundu ve Solhan Belediyesi'ni mahkemeye verdiler. Fakat mahkemeyi kaybettiler. Arazi daha sonra Solhan Belediyesi tarafından Beritan aşiretine kiralandı. Yılarca Beritan aşireti araziyi kulandı ve bu arazi daha sonra devletin çıkardığı yeni bir yasayla Solhan Belediyesi'nden alınıp eski sahiplerine iade edildi. Arazide Çatak köylüleri de hayvanlarını o bölgeye götürerek otlattı, Bağlıisa köylüleri de izin vermedi ve bunun sonucunda tartışmalar çıkmış kısa süre içinde büyüyerek silahlı çatışmaya kadar gitti. İki köy arasında 1977'de de husumet oluşmuş ve çıkan silahlı çatışmada Çatak köyünden bir Bağlıisa köyünden de bir olmak özere iki kişi hayatını kaybetti. Bağlıisa köyünü Karlıova'ya bağlayan karayolu Çatak'tan geçiyor. Çataklılar yolu kapatmış durumda. Bağlıisa köyünden bir kişinin bile geçmesine izin verilmiyor. Bağlıisa köy sakinleri en temel ihtiyaçları için bile olsa Karlıova'ya gidemiyor, ihtiyaçlarını Varto ve Solhan'dan karşılıyorlar. Olayların daha da büyümemesi için cevre köylerden barış için girişimler oldu ama bir sonuca ulaşılmadı, İki köyün eli tetikte her an daha büyük bir olaya sebep olabilirler. Konu İle İlgili Bilgi Verenlerin Değerlendirmeleri İse Şöyle; Karlıova'nın İleri Nihat Bingöl: Geç kalınmış bir süreç yakın zaman da bir Bilge Köyü olayı yaşanırsa bizlerin vicdanı rahat olacak mı acaba, hepimiz bir önce daha büyük tatsızlıklar yaşanmadan bu olayı çözüme kavuşturmalıyız. Sayın bakanımızın ve milletvekillerimizin çözüm noktasında yardımcı olmalarını istiyoruz. Bu nokta da şahsım adına payıma düşen bütün sorumluluk ve görevlerini yerine getirmeyi de bir görev biliyorum. Karlıova'nın İleri Gelen Şahsiyetlerinden H.Mahmut Şahin: Barış sağlandı ancak tekrar olaylar başladı. Son olarak büyük bir olayın yaşanmasından korkuyorum. Son aylarda Mardin'de yaşadığımız acı olayın bir benzerinin burada yaşanmasında korkuyorum. Başta Sayın Bakanımız olmak üzere Kazım Bey ve Yusuf Beyin bir an önce bu olaya bir el atmaları ve bunun derhal çözmelerini ve bu yönde girişimleri başlamalarını istiyoruz. Çözüm noktasında bize düşen bütün katkıları sunmaya hazır olduğumuzu d belirtmek istiyorum. Şimdiden bu konuya el uzatanlara şükranlarımı iletiyorum. Karlıova'nın İleri Gelen Şahsiyetlerinden İş Adamı Mustafa Kaya: Kazım Bey ile birlikte bu konuda daha önce barış sağlandı ancak Kazım Beye verilen sözler yerine getirilmedi. Bu noktada artık bir güvenim kalmadı ama kesinlikle bir an önce barışın sağlanması gerekiyor. Nasıl olması konusunda da örf ve adetlerimizi bizi ve bölgemizi tanıyan kanaat önderlerinin girişimi ile bu işi sonuca varacağına inanıyorum. Bağlıisa Köyü Muhtarı Mustafa Dere: Yaşanan bu olay bölgemizin derin kanayan yaralarından biridir. İnsanlar dışarı çıkamıyor en temel ihtiyaçlarını dahi karşılamak için ilçe merkezine gidemiyorlar. Bunları her gün görmek ve bir şeyler yapamamak acı verici bir durum, biz bunları her gün yaşıyoruz. Burada kendi köyümde bir Bilge köyü vahşetinin yaşanmasına gönlüm razı olamaz bunun bir anca durdurulmasını istiyoruz. Sayın bakanımız ve vekillerimiz bu sesimize kulak vermeli ve bunu bir önce çözmeli, biz buradayız her türlü katkıyı sağlaya hazırız. Yeter ki bunu çözmek için bir girişimde bulunalım. Çözüm çözümsüzlük olmamalı Emekli Memur Selahattin Karakaya: Evet, olayın tarafıyız amcam şuanda yaralı ama yinede hepimiz bir an önce bir çözümün sağlanmasını ve barışın olmasını istiyoruz. Yarın sonu gelmeyecek bir felaket yaşanırsa kim verecek bunun hesabını? Yakın bir zamanda Mardin'de yaşanmadı mı böyle bir olay? Yetim kalan o çocukların hesabını hangi vicdan verecek? Bu olay kimseyi mutlu etmiyor. Bizler artık bu tür olayları yaşamamalıyız. Başta Kazım Bey olmak üzere bu olayın iç yüzünü biliyorlar. Ama artık bir barış ortamı sağlanmalı ve bizler burada huzur içinde yaşamalıyız. Çözüm noktasında Başta sayın bakanımız olmak üzere bütün devlet erkânı ve milletvekillerinden katkı bekliyoruz. Erkan Teymuroğlu: Mardin'deki olayın bir benzerini Bingöl'de görmek istemiyorsanız lütfen bu olayları çözmek için girişimlerde bulunun. Karlıova ve çevresi son zamanlarda çeşitli olaylarla çalkalanıyor. Bu olaya benzer bir olay da iki yıl önce Taşlıçay, Alpiran ve Bedran Köyü sakinleri arasında çıktı. İlçe merkezinde alacak verecek meselesi yüzünden çıkan tartışma kavgaya dönüştü, olayda Taşlıçay Köyü'nden iki kişi hayatını kaybetti. Taşlıçay köylüleri olaydan sonra intikam için iki üç kez saldırıda bulundu ama şans eseri kimseye bir şey olmadı. Üç köy arasındaki husumet hala devam ediyor. Tüm girişimlere rağmen barış sağlanamadı. Başka bir olayda Bahçe Köyü'nde iki kişi arasında çıkan tartışma silahlı çatışmaya döndü, iki kişi hayatını kaybetti. Sayın milletvekillerimizden isteğimiz bu tür olaylar için girişimlerde bulunmaları, olayların daha büyük boyutlara ulaşmaması için gereken hassasiyeti göstermeleridir. Barış için adım atılmasını istiyoruz, bölge halkını daha iyi tanıdıklarına ve sorunları kısa sürede hal edeceklerine inandığımız için Sayın Devlet Bakanımız Cevdet Yılmaz ve Sayın Milletvekillerimiz Yusuf Coşkun ile Kazım Ataoğlu'nu çözüm için göreve çağırıyoruz. İnsanlarımızı topluma kazandırmak, daha güzel bir gelecek hazırlamak, içimizdeki feodal yapıyı sonlandırmak ve barışı sağlamak için sizleri göreve çağırıyoruz. Peki, Ne Yapılmalı? Yukarıda görüşlerini aktardığımız değerleri şahsiyetlerin belirttiği şekilde herkes çözüm istiyor. Gerek olayın tarafları gerek ise bölge vatandaşları bir önce çözüm istiyor. Olayın gelinen noktada çok vahim olduğunu insanların evlerinden çıkamadığını ve en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma geldiği aşikârdır. Bu psikolojik durumda yaşanan bir kıvılcımın sonu gelmek bir yara açacağını da herkes bilmektedir. Ayrıca herkes bir Bilge köyü vahşetinin burada da yaşanmasından endişe etmektedir. Çözüm için zaman kaybetmeden bu işte gönüllü kişilerce küçük bir komite kurulmalı; bölgede devlet ve akil adamlarının çözüm önerileri neticesinde köylüleri ortak noktada birleştirip barış sağlanmalıdır. Çözüm yolu için oluşturulan komite öncelikle köylere gidecek, tarafları dinleyecek ve bunun neticesinde bölgedeki akil adamlara ve devler erkânına gerekli bilgiyi verecek. Öneriler sunulacak ve bütün bunların ışığında köylerden ve ailelerden birer temsilci şeklinde hakem heyeti kurulacak. Bu heyetin sunacağı çözümler neticesinde barış girişimleri sonuca ulaşır. Bu heyetin görevi bu olayı çözümlemekle bitmeyecek, bundan sonra yaşanacak olaylara hakemlik edecek ve bir misyon kazandırılarak onurlandırılacak. Bu bir birlikte yaşama projesidir İçimizde yaşadığımız sorunları çözemedikten sonra bölgemizdeki temel sorunların çözümünü beklemek doğru olmaz. Yıllardır bölgemizde yaşanan sorunların benzerlerini aslında kendi köyümüzde, çevremizde hatta içimde olduğunun farkına varalım. Birlikte yaşama projesini hayata geçirmeliyiz ki kendi içimizden köyümüze, köyümüzden ilçemize, ilçemizden ilimize ve ilimizden de bütün ülkeye yayabilelim. Murat Varol - Fatih Çiçek / Ankara YORUM YAZIN
|
|