Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu'yla yaptığımız röportajın tam metni...
Sayın Kazım Ataoğlu “2011 seçim süreci” ve “2007-2011 dönemi Bingöl'e yapılan yatırımlar” başlıklı iki kısımdan oluşan röportajımızın öncelikle birinci bölümünden yani “seçim süreci” bölümünden başlayalım. Aday adaylığı başvuruları sona erdi, siz de tekrardan aday oldunuz. Bu konuyla alakalı birkaç tane soru sormak istiyorum. Öncelikle neden bir daha aday adayı oldunuz?
Ben ilk defa 1991 yılında parlamentoya seçildim. İki dönem muhalefet, bir dönem de iktidar partisinde görev yaptım. Bu süre içerisinde pek çok tecrübe kazandım. Şu an Bingöl için en faydalı olabileceğim bir dönemde olduğuma inanıyorum. İlime ve ülkeme fevkalade hizmetler yapabileceğime, partime katkı sağlayacağıma inandığım için tekrar aday oldum. Ayrıca şimdiye kadar katıldığım bütün seçimlerden de başarı ile çıktım. Bu da benim için önemli bir faktördür.
Peki başvuru süresi sona erdi. Sonra Bingöl'de temayül yoklaması yapıldı. Aday adayları Ankara'da mülakata alındı. Bir taraftan anketler yapılıyor. Tüm bu süreci göz önüne aldığınız zaman, sizin karşınıza nasıl bir tablo çıkıyor?
AK Parti adaylarını tespit ederken çok hassas davranıyor. Bu da tabanın sesine kulak vermek demektir. Siyasi partiler en az hata ile aday belirliyor; bunu da en iyi AK Parti yapıyor. Temayül yoklaması, sonra mülakat, sonra anketler, sonra başka değerlendirmeler. Çok yönlü bir araştırmaya tabii tutuyorlar. Tüm bu dönemlerden sonra Sayın Başbakan 8-9 kişilik bir komisyon ile kimlerin aday olacağına karar veriyor.
Sizin de bildiğiniz gibi en geç 11 Nisan'a kadar, AK Parti'nin aday listesi YSK'ya bildirilmiş olacak. Tekrar aday olacağınızı veya aday olmadığınızı da hesaba katarsak, bu konuda içinizden ne gibi düşünceler geçiyor?
Bir kimse bir partiden aday adayı ise, her koşulda o partiye destek vermesi lazım. Siz o partiye müracaat ettiğinizde, her koşulda o partiye destek vermeyi kabul etmişsiniz demektir. Bingöl'de 42 aday adayı ve üç mevcut milletvekili, toplamda 45 kişi var; ama 3 kişi seçilecek. Diğer 42 kişinin de tüm gücü ile destek vermesi lazım. Ben aday olmadım benim işim bitti dememek lazım. O partinin menfaatleri ve seçim süreci için her koşulda o partiye destek vermek gerekiyor.
Peki, bir daha aday olacağınızı varsayarsak; bu yeni dönemde Bingöl için düşündüğünüz neler var?
Tarımsal alanlarda, sanayi alanında güzel bir Bingöl hayal ediyorum. Ilıcalar'da hastanesi ile daha geniş ve daha konforlu bir kaplıca yapısını hayal ediyorum. Diyarbakır-Genç-Bingöl üçgeninde büyük bir turizm potansiyelinin harekete geçeceğini hayal ediyorum. Bunları önümüzdeki beş yıl içinde yapacağız. Bingöl'den Diyarbakır'a giderken, geniş yollardan geçeceğimi hayal ediyorum. Genç ilçesini tamamen sulayacak bir projemiz var, bu 30 yıllık bir hayal ve gerçekleşmesine az bir zaman kaldı. Bingöl'e yapmak istediğimiz projelerimiz her zaman vardır ve her dönem bu projelerimiz için çalışmaya devam edeceğiz.
Adaylıkla ilgili soruları bitirmeden önce şunu da sormak istiyorum. Sizce AK Parti'nin aday seçerken kullandığı en önemli kriter hangisidir?
Bu soruya başbakanın ifadesi ile cevap vereyim. Birinci koşul sadakat. Yani seçildiğiniz partiye ne olursa olsun, her koşulda bağlı kalmak. İki katkı sunmak. Partiye katkı sunmak. Bu iki şey Sayın Başbakanın en çok dikkat ettiği hususlardır.
Biraz da yerelden söz etmek gerekirse; yerel basını takip etme imkanınız hangi ölçüdedir? Yerel basında sizin hakkınızda eleştirel bir haber çıktığında, ya da sizden övgü ile bahseden bir haber olduğunda bunu nasıl karşılıyorsunuz?
Yerel basına her zaman değer veriyoruz. Yerel basının güçlenmesinden yanayız. Yerel basın halkın önüne bir şey götürdüğü zaman bu işin sorumluluğunu taşımalı. Yaptığı haberlerde ve yayınlarda dikkatli davranması gerekir. Basın halkın sesidir, basın ne kadar güçlü olursa, halkın sesi de o kadar güçlü ve hür çıkar. Eleştirilerden hiçbir zaman rahatsız olmam. Milletvekili yönü ile herkes bizi eleştirebilir, eleştiriler hizmet ile alakalı olmalı.
Yerel basının size ulaşması veya sizin yerel basına ulaşmanız noktasında sizce bir eksiklik var mı?
Birbirimize ulaşma noktasında bir sıkıntı çekmiyoruz. Bu konuda bir sorunumuz yok. Burada bizim numaralarımız belli. Sekreterlerimiz var, iki üç hattımız bulunuyor. İsteyen kişi bize ulaşıyor. Biz de istediklerimize her zaman ulaşabiliyoruz. Her gazetenin bürosu, telefonu belli. Her zaman arayabiliyoruz.
Bingöl'e gittiğiniz zaman danışmanlarınızı yanınızda götürüyor musunuz?
Bingöl'e danışmanlarımı götürmüyorum. İlimiz zaten biz gittiğimiz zaman, bize bir program yapıyorlar. Çok şahsi talepleri olanlar, taleplerini bir kağıda yazıp bize veriyorlar. Bingöl'e de gittiğim zaman, orada bize yardımcı olan arkadaşlarımız var.
AK Parti döneminde Bingöl'de milletvekili adayları merkez-Solhan-Genç üçgeninde oldu. Bu aday belirleme şekli hizmet noktasına da yansıyor mu? Yani milletvekilleri Bingöl için hizmet ederken bölge esaslı mı düşünürler, yoksa genel olarak mı hareket ederler.
Hizmet noktasında hangi bölgeden seçildiğinizin bir önemli yoktur. Ama partinin daha çok oy almaşı için bu dengenin kullanılması bence önemlidir. Merkezde de Genç ve Solhan'ın on binlerce oyu var. Bunun için en ideal olan şey; Bingöl, Solhan, Genç üçgeni oluyor. Bizden önce de böyleydi. Bizim dönemimizde de böyle oldu. Bundan sonra da bu gözetilir diye düşünüyorum. Diyeceksiniz ki Karlıova'nın suçu ne? Karlıova'dan da elbette olabilir. Bu tamamen partilerin tercihidir.
Gelelim 2007-2011 yılları arasındaki döneme. 2007'de Sayın Cevdet Yılmaz ve Yusuf Coşkun ile beraber aday olduğunuzda dört büyük projeniz vardı.
Bizim adaylığımız kesinleştiği zaman, biz Bakan Bey ve Yusuf Coşkun ile oturduk. Bingöl'ün kaderini belirleyen hangi projeler olabilir, biz bunu oturduk, düşündük, taşındık. Bingöl için en fazla ihtiyaç duyulan dört büyük proje belirledik. Üniversite, duble yollar, havaalanı, doğalgaz.
Bunları tek tek ele alalım. Önce Bingöl Üniversitesi?
Üniversite çok büyük bir projeydi. Çok geniş kitleleri ilgilendiren bir projeydi. Bingöl Üniversitesi, beraberce kanunu çıkan 15 üniversite arasında birinci sıradadır. Bingöl Üniversitesi yayınlanan makale sayısı itibari ile de Türkiye'de iyi bir yerdedir. Üç binin üzerinde öğrencisi var, yüzlerce akademisyeni var. Üniversiteyi ilçelerimize de yayacağız, oralarda da yüksekokullar açacağız. Genç'te açtık, ama onlar eğitimlerini şu anda merkezde görüyorlar. Solhan ve Karlıova'da da yüksekokullarımız açılacak. Bir ilin gelişmesinde üniversite önemli bir yere sahiptir
Peki ya duble yollar?
Duble yollarda Doğu-Batı bitmek üzere. Kuzey-Güzey yani GAP ve Karadeniz'i birbirine bağlayan önemli bir projede var. Yaklaşık 400-500 milyonluk (trilyon) bir proje. Haziran, temmuz aylarında; Diyarbakır'dan biri Erzurum'a gittiği zaman en az 400 tane iş aracının çalıştığını görecek. Bingöl-Ilıcalar arası yapılıyor. Bingöl-Genç arası yapılıyor. Bingöl-Genç arasındaki içme suyu isale hattının ihalesi yapıldı. Diyarbakır'a giderken Tapantepe adlı bir yer var. Orayı tünelle geçme gibi bir düşüncemiz, bir projemiz var. Yaklaşık 100 milyon civarında bir maliyetle, üç dört kilometrelik bir yolla dağları delip bir tünel yapacağız. Tüm bunlar bittiği zaman ben iddia ediyorum ki Bingöl, yeni bir İpek Yolu'nun kavşak noktasında olacak.
Havaalanı hangi aşamada?
Havaalanı için çok büyük ilerlemeler sağlandı. Uçak seçimden önce inmeyebilir, ama seçimden sonra inecektir. Havaalanı bittiği zaman, havaalanı ile merkez arası dört dakika olacak. Yol da Kervansaray'dan geçmeyecek. Direk ovadan yol vereceğiz.
Son olarak da doğalgaz?
Doğalgazda aksilikler yaşandı. 6 ay boyunca BOTAŞ'ta imza atacak yetkili bulunamadı. Mühendislik çalışmaları bitti bitecek. Üç aşağı beş yukarı doğalgazın nereden geçeceği belirlendi. Erzurum'dan gelecek olan hat da şu anda belli. Doğalgazda da bizden kaynaklanan bir sorun yaşanmadı, bu yavaşlama da bizden kaynaklanmıyor.
Bingöl için başka hangi projeler hayata geçirildi?
Bingöl'de 5 tane büyük baraj yapılacak, sulama sorunu da büyük bir ölçüde çözülmüş olacak. Bu barajlardan dolayı demir yolu biraz yukarıya alınacak. Onun ihalesi yapıldı yapılacak. Yaklaşık bir yıldır demir yolunun akıbeti bekleniyordu. İhale aşamasına gelindi. İhaleden sonra eş zamanlı olarak devam edecek. Genç'ten geçecek mi geçmeyecek mi bazı tartışmalar oldu, Güzergah bakımından bir değişiklik yok, sadece yukarılara alınacak. Benim edindiğim bilgilere göre, yakın bir zamanda bunun ihalesi de yapılacak. Bingöl gerçekten büyük projelerin kavşak noktası olacak.
Hükümetin yürüttüğü KÖYDES ve BELDES projeleri de var. Bu dönemde Bingöl, bu projelerden hangi ölçüde yararlandı?
Cumhuriyet tarihe boyunca köylüye hizmet etme ve köylüye ulaşma bakımından, en önemli projeler BELDES ve KÖYDES projeleri oldu. Elektriksiz, susuz ve yolsuz köy kalmasın dedik. Daha sonra bu projenin içine arazi sulama kısmen ilave edildi. Sonra kısmen kanalizasyon ilave edildi. Geldiğimiz nokta itibari ile bizim köyde su yok diyecek bir köy yok. Ya da benim yolum yok diyecek bir köy kalmadı.
Sağlık ve eğitim konusu da var. Bu konuda Bingöl'de neler yapıldı?
Hem Türkiye hem de Bingöl, bu dönemde eğitim alanında altın yılını yaşadı. Merkezde ve ilçelerde yeni okullar açıldı. Yeni meslek liseleri eğitim vermeye başladı. Biz bunların çoğunun açılışını bile yapamadık. İlçelerimizde yeni yeni hastaneler yapıldı. Sağlık alanında ve eğitim alanında, araç gereç anlamında da çok iyi noktadayız. Bingöl merkezde de büyük bir hastanemiz yapılıyor. İki sene evvel Elazığ'a sevk edilen hasta sayısı bellidir. Şimdi bu rakamlara bir daha bakalım, iki yıl içinde nerden nereye geldik. Bakınız 2010 yılındaki toplam hasta sayısı 550 bin. Bunlardan dışarıya gönderilen hasta sayısı sadece 14 bin. Mesela 2011 Mart ayı rakamlarına bakalım. Mart ayında toplam 45 bin hastaya hizmet edildi ve bunların sadece 1500'ü Bingöl dışına gönderildi.
Zazaca konusunda daha önce Sayın Bakanımızın ve Yusuf Bey'in açıklamaları oldu. Ancak şimdiye kadar Zazaca konusunda sizin bir açıklamanız yok. Zazaca'ya bakış açınız nasıl?
Zazaca'nın kendisine has bir yapısı var. Dili tarif ederken, deniliyor ki dil; temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış gizli bir anlaşmalar sistemidir. Bu açıdan bakıldığında, bir konuşma dili olarak Zazaca'nın da çok eski yüzyıllara kadar eskilere gittiğini ve Zazaların da çok eski yüzyıllardan bu yana çeşitli coğrafyalarda yaşadıklarını biliyoruz. İlmi olarak Zazaların Kürtlerin bir kolu veya Zazaca'nın Kürtçe'nin bir lehçesi olduğuna dair çok kuvvetli deliller bulunmamaktadır. Ayrıca Zazaların Kürtlerden az da olsa, farklı bir kültürleri ve anlayışları olduğuna rastlanmaktadır. Biz de 13 Mayıs'ta Bingöl Üniversitesi'nin tertipleyeceği Zazaca ile ilgili sempozyumda, Zazaların ve Zazaca'nın dünü ve bugünü hakkında sunulacak tebliğlerden de bu konu daha da iyi anlaşılacaktır.
Sayın Vekilim böylesine yoğun bir gündeme ve döneme rağmen bize vakit ayırdığınız ve sorularımıza içtenlikle cevap verdiğiniz için teşekkür ederiz.
Ben de size teşekkür ediyorum.