Asker, köylü ve tüccarı zan altında bırakıyorDemokratik Toplum Partisi (DTP) Bingöl İl Başkanı Ömer Faruk Ersöz düzenlediği basın toplantısında jandarmanın, Solhan İlçesi civar köylerine tebliğ ve tebellüğ belgesi adı altında gönderdiği belgeyi tartışmaya açtı ve bu konudaki görüşlerini aktardı.![]() 1-Tanımadıkları kişilerin çoban veya bakıcı olarak işe alınmaması 2-Her ağıl ve çiftlik için, köpek beslenmesi zorunluluğu 3-Ağıl çevresinde yeterli derecede aydınlatma sisteminin getirilmesinin istenmesi 4-Ağıl veya çiftlik sahiplerinin kapı açıldığında alarm sisteminin kurulması ve korunması 5-Ağıl ve çiftliklerin tel ve çit ile çevrilmesi 6-Hayvanı satın almak isteyenlere Tam olarak tanımadan hayvanların satılmaması ve yerlerinin gösterilmemesi 7-Ağıl ve çiftlik civarında tanınmayan kişilerin ihbar edilmesi 8-Aynı ve yakın köylerde ağıl ve çiftliklerin birleştirilmesi 9-Çoban ve bekçilerde cep telefonu bulundurulması herhangi bir terslik halinde güvenlik kuvvetlerine haber verilmesi şeklinde anında ve mutlaka güvenlik kuvvetlerine bilgi verilmesi. Ersöz, hiçbir şekilde hukuki boyutu olmayan ve hayvan besleyicilerinin özgür iradelerine müdahale niteliği taşıyan bu uygulamaları Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı eliyle değil de jandarma eliyle yaptırılmasının istenmesini hayretler içerisinde izlediklerini vurguladı. Genelde AKP hükümetinin, yerelde ise ilimiz valisine bu temelde birkaç soru sormak istiyoruz diyen Ersöz, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü. 1-Devlet eliyle yapılması gereken alt yapı ve aydınlatma görevi şehir merkezlerinde metropollerde gerçekleştirilmiş midir? TEDAŞ, aydınlatma görev ve sorumluluğunu yerine getirmiş midir ki bu gibi külfet verici hizmetler köylüce karşılanmasını istemektedir. Yoksa köylümüz TEDAŞ kurumu mudur? 2-Ağıl ve çiftliklerde alarm sisteminin kurulmasının istenmesi traji-komik bir uygulama olup şunu merak ediyoruz :acaba devletin resmi kurumlarında hizmet sunumu yapılan yerlerde, okullarında bu gibi alarm sistemleri kurulmuş mudur ki, gariban köylümüzden ağılına alarm sisteminin kurulmasını istemektedir.? 3-Her çobanın köpek beslemesi ve cep telefonu bulundurması isteminin karşılanması durumunda bunun getireceği maliyet kişinin istem ve rızasına bakılmaksızın bu gibi şartların istenilmesi ne kadar gerçekçidir ve acaba dağ başında köylümüz neden cep telefonu bulundurma zorunluluğu ile karşı karşıya bırakılmaktadır? 4-Tanımadığı kişilere hayvan satımı yapılması istenilmemesi, ticari bir ilişki midir, acaba köylümüz hayvanını eşine dostuna mı satması gerekmektedir. Bu kişilerin ihtiyacı yoksa köylümüz hayvanını kime satacaktır? 5-Yabancıların derhal ve mutlaka 156 yani jandarmaya bildirimi istenilmektedir. Acaba devletçe bir güvenlik zafiyeti mi yaşanmaktadır? Tüm köylü haber alma elemanı mı edilmek istenmektedir? 6-Yakın köylerdeki ağıl ve çiftliklerin bir araya toplanılması istenilmekte olup bunun bütçesi nasıl, kimlerce karşılanacaktır? 7-Acaba bu işler Tarım ve Köyişleri Bakanlığının görev ve sorumluluğuna mı girmektedir yoksa jandarmanın mı? Görüldüğü gibi hiçbir hukuki gerekçesi ve altyapısı bulunmayan tamamen skandal diye tarif edebileceğimiz bir uygulamaya yeşil ışık yakılmıştır. Tüm köylüyü ve hayvan tüccarlarını zan altında bırakan bir yaklaşım ve tavır sergilenmektedir. Jandarmanın, derhal ineğimizin, keçimizin kuyruğunu bırakarak kendi mesleği ile meşgul olmasını istiyoruz. Aynı zamanda bu gibi yanlış uygulamalara sebebiyet verip rıza gösteren AKPnin de tarım ve hayvancılık politikasını tekrar gözden geçirerek yeni bir düzenlemeye gitmesi gerektiğini belirtiyoruz. BingolOnline/Bingöl Kent Haber YORUM YAZIN ![]()
|
|