Anayasa demokratik standartların yükseltilmesinde en büyük engeldirPartisinin İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Türkiye buluşmaları' konulu toplantıya katılmak üzere Bingöl'e gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, “Anayasa demokratik standartların yükseltilmesinin önündeki en büyük engeldir” dedi.Elazığ'da helikopterle Bingöl'e gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz ve beraberindeki heyet ilk ziyaretlerini Bingöl Valiliği'ne yaptı. Bingöl Valiliği önünde tören mangası tarafından karşılanan Bakanlar ve beraberindekiler, Vali İrfan Balkanlıoğlu'nu makamında ziyaret ederek bir süre görüştükten sonra Bingöl Belediye Başkanlığı'na geçerek Başkan Serdar Atalay ile bir araya geldi. Çiçek, valilik ve belediye başkanlığı çıkışlarında bekleyen vatandaşlarla tokalaşıp sohbet etti. Bakan Çiçek ve Yılmaz ile beraberindeki heyet, belediye başkanlığı ziyaretinin ardından AK Parti İl Başkanlığı tarafından Belediye Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Türkiye buluşmaları' toplantısına katıldı. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantının ardından, Bakan Cemil Çiçek, gündemle ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. BİZİM TARİHİMİZLE İLGİLİ BİR SIKINTIMIZ YOK Son günlerde gündemin başında yer alan konuların başında yer alan Ermeni tasarısı hakkında konuşan Çiçek, Ermeni tasarısı ile ilgili olarak Dışişleri Bakanlığının ve Başbakanın yapmış olduğu açıklamalara katıldıklarını ifade etti. Saat 14.00'da basın mensupları ile bir araya gelen Çiçek, “Günümüz dünyasında acımasızca hasımane, barış sürecine katkı vermek yerine barış sürecini tıkayan, normalleşmeyi engelleyen tasarıların çok doğru olmadığını düşünüyoruz. Bizim tarihimizle ilgili bir sıkıntımız yok. Biz tarihimizle yüzleşmeye her zaman hazırız. Ama başta Ermeni diasporası da olmak üzere bazı ülkeler tarihin bu yönüyle yüzleşmek niyetinde değiller. Öyle olsalar bu işi tarih komisyonlarına bırakır ve bilim adamları bu işi karara bağlardı. Halbuki parlamentoların şu veya bu şekilde karar vermesi doğru değildir. Bu gün birçok ülke kendi varlıklarını başkalarının hakları üzerine inşa etmişlerdir. Kendi refahlarını başkalarının acıları üzerine inşa etmişlerdir. Onun için bunlar siyasi kararlardır. Bu gibi durumlar barışa katkıda bulunmaz. Ülkeler ve insanlar uluslar arası ilişkilerde fevri hareket etmemelidirler. Soğukkanlı davranabilmeli getirisini götürüsünü iyi hesap edebilmelidir. Bu uzun bir süreçtir ve Türkiye de epey mesafe almıştır. Hükümet olarak alınması gereken bir karar varsa dışişleri bakanlığı konuyla ilgili kararları alır” şeklinde konuştu. 82 ANAYASASI BİR VESAYET ANAYASASIDIR Hükümet olarak iktidara geldikleri günden beri üzeride en çok durdukları konunun Demokrasi olduğunu vurgulayan Çiçek 82 Anayasasının demokratikleşmenin önündeki en büyük engel olduğunu belirtti. Çiçek, “Bu günkü toplantımız demokrasi ile alakalıdır. Demokrasi bizim 2001 yılından beri üzerinde durduğumuz konudur. Bu işin önündeki en büyük engelde geriye dönüp baktığımızda 82 anayasası olarak gözükmektedir. Yani Ak Parti olarak anayasa değişikliği meselesi üzerinde durmamızın en büyük sebebi, bu anayasanın artık demokratik standartlara uymamasıdır. Bu anayasa demokratik standartların yükseltilmesinin önündeki en büyük engeldir. Anayasada olmaması gereken bir kısım hükümler 82 anayasasında var. 82 Anayasası bir vesayet Anayasasıdır. Seçilmiş insanların iş yapmasını engelleyen ve seçilmiş insanlar ne yaparsa kötü yapar mantığı üzerine kurulmuş bir anayasadır. Bu anayasa bu gün Türkiye'nin birçok sorununun temelidir. Ne kadar çabuk değişirse o kadar çabuk problemleri sorunları ortadan kaldırırız. Herkesin hem mutabık kalıp hem de hiçbir şey yapmak istemediği konu bu anayasadır. Bu anayasanın değişmesi gerektiğini herkes söylüyor, ama adım atılması gerektiğinde bu çabayı göremediğimiz zaman bu da bize üzüntü veriyor. Biz parti olarak 5 madde dışında tüm anayasanın ele alınmasından yanayız. Fakat bu değişikliği yapabilmek için gerekli desteği bulamıyoruz. Biz de ne kadarını yapabilirsek o kadarını değiştirmekten yanayız. Anayasanın 175. maddesindeki değiştirme usulüne uygun olarak anayasanın değişmesi gerekmektedir.” dedi. TÜRKİYE KRİZLERE KARŞI ARTIK BAŞARILI BİR ÜLKEDİR Uluslararası Para Fonu (IMF) ile devam eden görüşmelere son verildiği açıklamasının ardından. IMF ile stand-by anlaşması yapılmadı. Bu durumu Türkiye ekonomisinin gün geçtikçe ilerlemesine bağlayan Çiçek, Türkiye artık IMF reçetelerine muhtaç değildir. Dünyada bir kriz var Türkiye 2000 yılında ve 2001 yılında da kriz yaşadı. Şimdide dünyada yaşanan krizin Türkiye ye yansımaları var fakat arada bazı farklarda var. Şimdi yaşanan kriz bizim dışımızdan kaynaklanan bir krizdir. En başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere bu krizin kaynağı dışarıdadır biz değiliz. Halbuki 2000 ve 2001 yılındaki krizler Türkiye'den kaynaklanan krizlerdir. O zaman dünyada bir kriz yoktu, Türkiye de ise istikrarsızlık güvensizlik, kötü yönetim Türkiye'yi arka arkaya krizlere sürüklemiştir. 2000 ve 2001 yıllarındaki krizlerde çözümde dışarıdan geldi çözecek olan da dışarıdan geldi. Sayın Kemal Derviş'i hatırlarsınız” diye konuştu. 2009 yılındaki krizin dışarıdan geldiğini fakat çözümü bulan ve çözecek olanında kendileri olduğunu belirten Çiçek, Türkiye'nin kriz yönetimi itibari ile son yıllarda başarılı bir ülke olduğunu vurguladı. Bakan Cemil Çiçek, Bingöl Polisevi'nde katıldığı öğle yemeğinin ardından helikopterle Elazığ'a hareket etti. Bingölonline Haber Servisi YORUM YAZIN
|
|