KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
09 Ocak 2025 Perşembe
°C

Amacımız türkiye'deki demokratik standartları ilerletmek

Devlet Bakan Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin demokratik standartlarının çok daha iyi bir şekilde geliştiğini söyleyerek, “Meclisten geçirdiğimizde son anayasa değişikliklerini bu amaca yönelik olarak yaptık.  Amacımız Türkiye'deki demokratik standartları daha da ilerletmek” dedi.

Amacımız türkiye`deki demokratik standartları ilerletmek
05 TEMMUZ 2010 PAZARTESİ 08:22
0
1514
0
AA aa
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, bir dizi toplantı ve incelemede bulunmak üzere Cuma günü saat 19.30'da Şırnak'tan helikopterle Bingöl'e geldi.

Bingöl'e gelen Bakan Yılmaz, hafta sonu bir dizi toplantı ve incelemelerde bulunduktan sonra saat 16.30'da İl Özel İdaresi'nde basın toplantısı gerçekleştirdi.

Gerçekleşen basın toplantısına Vali İrfan Balkanlıoğlu, AK Parti Bingöl Milletvekili Yusuf Coşkun, Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay ve çok sayıda partili katıldı.

Gündemle ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Yılmaz, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.

SİYASETİN GÖREVİ DEMOKRASİ İÇERİSİNDE HESAP VERMEKTİR
Siyasetin görevi demokrasi içerisinde hesap vermek olduğuna dikkat çeken Bakan Yılmaz, hesap vermeyen bir siyasetin hiçbir zaman demokratik bir siyaset olmadığını vurgulayarak, “Hesap verilebilir bir siyaset olması lazım. Biz her vesile ile toplumun değişik kesimleri ile bir araya gelip hem yaptığımız hizmetleri anlatıyoruz hem de toplumdan eleştiri bekliyoruz. Bir eksikliğimiz veya göremediğimiz bir boyut varsa, onların bu konuda bizi uyarmalarını ve bizden hesap sormalarını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

HUZUR VE GÜVEN ORTAMINI ÇOK ÖNEMSİYORUZ
Bu dönemde huzur ve güven ortamını da çok önemsediklerini kaydeden Bakan Yılmaz, “Görüşlerimiz farklı olabilir, siyasi anlayışlarımız farklı olabilir, oy verdiğimiz partiler farklı olabilir ama bazı konularda bir olmamız lazım. Aslında bazı konularda azami müşterekte bir olmamız lazım. Özellikle şiddete hep birlikte karşı çıkmamız lazım. Karşımızdaki insanın hakkına hukukuna tecavüz edici davranışlara hep birlikte karşı çıkmamız gerekir. Çünkü siz ne kadar doğru bildiğinize inanırsanız inanın, karşınızdaki de bir insan. O da kendince fikirleri ve düşünceleri olan, sizden farklı düşünse de o da sizin gibi bir insan. Dolayısıyla hiçbir insanın başka insana zorla fikirlerini dayatma hakkı yoktur. Hiçbir insanın karşısındaki insana hakaret etmeye hakkı yoktur. Bu prensiplere hep birlikte uyduğumuz sürece özgür bir tartışma ortamında her türlü eleştiriye açık olduğumuzu bir kez daha vurguladık. Hak arama yolları Türkiye'de açık. Türkiye'de siyaset kanalları da açık. Kimin ne sorunu varsa ne sıkıntısı varsa bunu ortaya koyabilir. Halkın desteğini isteyebilir. Bu konuda Türkiye geçmiş Türkiye değil. Aslında yeni bir Türkiye. Bir 10 senenin, bir 20 senenin Türkiye'si değil. Bugün demokratik standartları çok daha gelişmiş bir Türkiye'deyiz. İnşallah daha da devam edecek. Daha yüksek demokratik standartlara ulaşacağız. Zaten son anayasa değişikliklerini Meclisten geçirdiğimizde bu amaca yönelik olarak yaptık.  Amacımız Türkiye'deki demokratik standartları daha da ilerletmek. Bunu da bir süreç olarak görüyoruz. Böyle bir paket hemen hal onulabilecek bir mesele değil. Başından beri demokratik açılım süreci diyoruz. Paketi falan demiyoruz, süreci diyoruz. Bu süreç içerisinde adım adım demokrasimizi daha ilerilere taşıyoruz. Ve taşımaya da devam edeceğiz” dedi.

HALKIMIZ HANGİ ŞEKİLDE KARAR VERİRSE VERSİN BİZ ONA SAYGILIYIZ
12 Eylül 2010 tarihinde anayasa değişiklik paketi ile ilgili referandum yapılacağını hatırlatan Bakan Yılmaz, “Bu referandumda da önemli bir konuda halkımız karar verecek. Halkımız hangi şekilde karar verirse versin biz ona saygılıyız. Halkımız ‘evet' de diyebilir ‘hayır' da diyebilir. Bu halkımızın takdiridir. Ama halkın takdirinin dışında bir kararı tabi ki, doğru bulmuyoruz. Halkın iradesi hangi yönde olursa olsun, ona hep birlikte saygı duyacağız” diye ifade etti.

DAHA FAZLA DEMOKRASİYE VE KALKINMAYA İHTİYACIMIZ VAR
Ülke olarak daha fazla demokrasiye ve kalkınmaya ihtiyacın olduğuna vurgu yapan Bakan Yılmaz, “Hem ülke olarak hem de yerel olarak buna ihtiyacımız var. Dünyada bir kriz yaşanırken, dünya ülkelerini kasıp kavururken Türkiye çok çok iyi bir şekilde çıkıyor. 2010'un ilk 3 ayında 11,7 büyüdü Türkiye. Bu Avrupa'daki en büyük büyüme. Diğer ülkeler yanımıza bile yaklaşamadı. Bu bütün bir yıl boyunca da çok büyük bir büyümenin olacağını gösteriyor. Orta vadeli bir program hazırlıyoruz ve tahminlerimizi de yeniden şekillendireceğiz. Geçen sene 2010 için yüzde 3,3 büyüme tahmin etmiştik. Fakat bu tahmin, ilk çeyrekten başlayarak görülüyor ki biz tahminlerin çok çok daha üzerinde olacağız. Geçen yıldan bu yana 1,6 milyon insanımıza iş imkânı bulmuşuz. Fakat orada da çok daha büyük bir performans göstermeye devam edeceğiz. İşsizlik de bizim temel önceliklerimizden biridir. Bu konularda da gayret sarf edeceğiz. Fakat tüm bu konular huzur ve güven ortamı ile çok yakından ilgilidir. Gerek demokratikleşme, gerek kalkınma, gerek huzur ve gerekse de güven ortamı ile çok yakından ilgilidir.

HUZUR VE GÜVEN ORTAMINI BOZMAYA ÇALIŞANLAR, DEMOKRATİKLEŞMEYE VE KALKINMAYA ENGEL OLMAYA ÇALIŞANLARDIR
“Huzur ve güven ortamını bozmaya çalışanlar, aslında demokratikleşmeye ve kalkınmaya bir anlamda engel olmaya çalışanlardır” diyen Bakan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Ama biz kararlı bir şekilde halkımızın faydasına olacak bir şekilde bu sürece devam edeceğiz. Bunu Başbakanımız her vesile ile vurguluyor.  Türkiye gerçekten çok ciddi tecrübelerden geçmiş bir ülke. Bu yolundan da hiç kimse Türkiye'yi çeviremez. Böyle yaptığımız sürece hem bölgemizde hem de dünya da çok daha etkili ve güçlü bir ülke olacağız. Ve bunun nimetlerini de tüm insanımız tüm bölgelerimiz paylaşacak. Yeter ki biz birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi koruyarak devam ettirelim.”

SALON SİYASETÇİSİ OLMAMAK LAZIM
Siyasetçilerin salon siyasetini yapmaması gerektiğine dikkat çeken Bakan Yılmaz, “Elbette salonlarda toplantılar yapılacak ama salon siyaseti bizim anlayışımıza uymuyor. Biz halkla siyaset yapıyoruz. Gerek belediye başkanları, gerek milletvekilleri ve gerekse de bürokratlar halkın içinde olması lazım.  Halkın sorunlarını birebir halktan dinlemek lazım. Bazen siyasetin etrafını bir şey kapatabiliyor. O, çemberin içine hapsolursanız dünyayı o çemberden görmeye başlıyorsunuz. Bu da halkın eğilimlerinden sizi koparıyor. Dolayısıyla biz böyle bir duruma düşmek istemiyoruz. Biz halkla birebir temas kurmak istiyoruz. Sorunları halktan birebir dinlemek istiyoruz. Bunu yaptığımız zaman da çok güzel neticeler görüyoruz. İnşallah bunu yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

TERÖRDEKİ ARTIŞ DEMOKRASİYE ZARAR VERMEKTEDİR
Terör olaylarındaki artış demokrasiye zarar verdiğini vurgulayan Bakan Yılmaz, “Bir taraftan propaganda yapılıyor hizmetler eksik diye. Diğer taraftan da hizmetleri aksatacak şekilde bir takım hadiseler cereyan ediyor. Bu ikisini bir araya koyup düşünmek lazım. Bir taraftan demokrasiden insan haklarından bahsediliyor. Demokratik adımların atıldığı ileri standartlara geçildiği bir dönemde bir bakıyorsunuz bir takım olaylar cereyan ediyor. Demek ki biz bu tuzağa düşmememiz lazım. Bundan da anlaşılıyor ki, terör demokrasiden ve kalkınmadan hoşlanmıyor. Bunlara engel olmaya çalışan bir yaklaşım içinde. Kim ne yaparsa yapsın demokrasi ve kalkınma yolundan dönmememiz lazım. Bunlar halkımızın talebi. Bizim halkı esas almamız lazım. Halkın sorunlarını ve beklentilerini esas alıp yolumuza devam etmemiz lazım. Bunların tabi ki bitmesini istiyoruz. İnsanlar 30yıldır ne acılar çekildi ne bedeller ödendi ne maliyetler oluştu. Özellikle bu bölge bunları yaşadı. Bu bölgedeki insanlar en büyük zararı gördü. Artık bundan bir ders almak lazım. Özellikle Sivil Toplum Kuruluşlarına sesleniyorum: Bu işler sadece siyasetçinin işi değil. Sivil Toplum Kuruluşlarının da bu konularda ortaya bir duruş koymaları lazım. Bu işlere bunların da bir dur demesi lazım. Toplumsal sahiplenme ile biz bu işi bitirebiliriz. Demokratik bir Türkiye'de yaşıyoruz. Bütün bu adımların atıldığı bir ortamda neden bu terör artıyor diye sormamız lazım” ifadelerini kullandı.

OHAL ÖNERİSİNDEN YANA DEĞİLİZ
Devlet Bahçeli'nin bölgeye OHAL getirilsin önerisi ile ilgili açıklama yapan Bakan Yılmaz, “Ne olursa olsun biz yolumuza devam edeceğiz. OHAL önerisinden yana değiliz. Çünkü bu memlekette OHAL'in yaşandığı yıllar görüldüğü gibi sonuçları da görüldü. 90'lı yıllarda bunu hep birlikte gördük. OHAL'in gerçekten bir fayda getirmediğini gördük. AB ile müzakere eden demokratik standartlarını yükseltmiş Türkiye'de OHAL gerektiren bir şart görmüyorum. Ama güvenlik politikalarımızı daha etkin bir şekilde yürütülmesi yönünde çalışmalar yapılıyor. Demokrasi ve kalkınma yolunda adımlar atarken güvenlik konusunda da etkili bir şekilde devlet üzerine düşeni yapmak durumunda. OHAL'i gerektirecek bir durum görmüyoruz” şeklinde konuştu.

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın