KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
22 Ocak 2025 Çarşamba
°C

Alevi çalıştayı'nda akademik tartışma

Geçtiğimiz ay Alevi temsilcileriyle birincisi yapılan Alevi Çalıştayı'nın ikincisi İstanbul'da yapıldı. Toplantıda Alevilik üzerine akademik çalışmaların bilimsel düzeyi ve sorunlar tartışıldı

Alevi çalıştayı`nda akademik tartışma
11 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ 13:13
0
1037
0
AA aa
Yasin Aktay'ın köşe yazısı

Geçtiğimiz ay içinde Alevi söylem temsilcileriyle birincisi yapılan Alevi Çalıştayı'nın ikincisi İstanbul'da yapıldı. Bu seferki Çalıştay Alevilik üzerine akademik çalışmalarıyla temayüz etmiş bilim adamlarıyla yapıldı. Toplantıda Alevilik üzerine akademik çalışmaların bilimsel düzeyi, sorunları ve zorluklarının yanı sıra, bizatihi Türkiye üniversite hayatının akademik çalışmalar için genel sorunları tartışıldı.

Akademisyenlerin çalıştıkları alan dolayısıyla belli bir kimliğe sahip gibi görülmeleri (Alevilik çalışanların Alevi, Kürtlüğü çalışanların Kürtçü, İslam üzerine çalışanların dinci görülmeleri) gibi son derece basit ama o ölçüde de yaygın bir sorun Türk akademisinde derinleşmenin aynı zamanda büyük riskler içerdiğini anlatır. Ancak akademik hayatta derinleşmenin önündeki tek sorun kuşkusuz sadece bu da değildir.

Türk akademisinin şu veya bu nedenlerle kendi içine kapalılığı onun günlük hayat için ufuk açıcı bilgiler geliştirmesini de önlüyor. Fildişi kulesine çekilmiş akademi, bu kuleden yukarıya doğru bir yükselme veya derinleşmenin ortamını da sunamıyor, ne yazık ki. Üniversitenin ürettiği bilginin hayatın gerçekleriyle bir ilişkisini kurmak için apayrı bir çalışma yapmak gerekiyor.

Alevilik sorunu karşısında akademisyenler aslında bir vesileyle kendi sorunlarıyla yüzleşmiş oldular. Siyasetçinin akademisyenden daha ileri bir konumda olduğu düşüncesi Devlet Bakanı Faruk Çelik'in yaptığı konuşmaya neredeyse bütün katılımcıların yaptıkları atıflarla paylaşıldı. Gerçekten de Sayın Çelik'in hem açılış konuşmasında hem de kapanış konuşmasında ortaya koyduğu bakış açısı siyasetçinin akademisyene karşı isterse ne kadar avantajlı olabildiğini gösterdi. Tabi "isterse" diyoruz, çünkü siyasetçinin de her zaman akademisyenden daha ileride olduğunu söyleyemeyiz. Nitekim Alevilik meselesinde şimdiye kadar hiçbir siyasi parti buna benzer ne bir irade ne de bir yaklaşım ortaya koyabilmiş değildi.

Çelik'in konuşmasında gerçekten de altı çizilebilecek birçok husus vardı. Şu mesela: "Bastırılmış kimlikler toplumsal yapıyı olumsuz etkilemekte uzlaşma kültürünün gelişmesine engel olmaktadır. Herkesin kimliğini rahatça söyleyebileceği toplumsal sorunların aşılabileceği ortamı hazırlamak siyasetin sorumluluk alanındadır."

Bu, sorunu münhasıran Alevilikten ibaret görmeyen, çok daha geniş bir bakış açısından gören bir yaklaşım. Bu bakış katılımcılardan Erol Göka'nın da ifade ettiği gibi, Kürt sorununu Alevi sorununa belki oradan Başörtüsü sorununa bağlayan bir yola işaret etmeyi gerekli kılmaktadır.

Ancak yine Çelik'in kapanış konuşmasında ifade ettiği gibi, sorunun kuşkusuz devlet veya yasal mevzuatla ilgili yanları olduğu kadar, bazı toplumsal boyutları da vardır. Alevilerin karşılaştığı sorunlar sadece yasal mevzuat farklarından kaynaklanmıyor, çözüm için toplumsal kültürümüzde de yapılması gereken bir ayarın olduğu da kuşkusuzdur.

O yüzden belki kapanış konuşmasında söylendiği gibi "… yasal düzenlemeleri beklemeksizin idari tasarruflarla çözüme kavuşacak sorunlar" vardır. "Bunların gerçekleştirilmesi de siyasi iradenin yanında toplumsal desteği de zorunlu kılmaktadır" Bunlar son derece soğukkanlı durum tespitleridir. Bir belediyenin Alevilerin çoğunlukta yaşadığı sokaklara "Yavuz Selim" ismi vermekte ısrar etmesi, cem evi inşaatları için arsa tahsislerinin zorlaştırılması yasaların gerektirdiği bir durum değildir. Alevi ve Sünni kesimlerin birbirini farklarıyla daha iyi anlamasını sağlayacak bazı toplumsal yakınlaşmalar, tanışmalar belli vesilelerle yakalanabilir. Muharrem orucunun giderek daha fazla yaygınlaşması bu tanışmayı hızlandırabilir. Eminim birçok Sünni böyle bir orucun varlığını bile yeni yeni öğreniyordur.

Çalıştayda ne çok tartışılan konulardan biri de Aleviliğin tanımlanmasının kimler tarafından yapıldığı veya yapılabileceği konusudur. Örneğin Alevilik üzerine çalışan akademisyenler sadece olanı mı yansıtmaktadır yoksa aynı zamanda Aleviliğin tanımına müdahale mi etmektedirler?

Aslında bu konu akademinin derin felsefi mevzularına uzanan boyutlara da sahiptir. Akademik çalışmanın, doğası gereği tanımlayıcı bir özelliği vardır. Alevilikle bilimsel düzeyde ilgilenen her çalışmanın bu tanımlama özelliğinden dolayı yadırganması doğru da değil gerçekçi de değildir. Her akademik tanımlama, tabii ki, aynı zamanda değiştirici, dönüştürücü bir özelliğe de sahiptir. Hiç kimse hiçbir zaman değişmeyeceğim diyerek, kendi özünü sabit tutma iddiası taşıyamaz. Her türlü karşılaşma bir etkileşimi, her etkileşim de bir değişim potansiyelini taşıyor.

Esasen bu insan olmamızın da en önemli boyutlarındandır. Ancak ideolojiler genellikle "değişmezlik" yanılsamaları üreterek var olurlar. Alevilik çalışmaları da en nesnel haliyle bile bir durum resmi çektiklerinde o durumu değiştirmekten kendilerini alamazlar. Bunu isterse Aleviliğin içinden yapıyor olsun isterse de dışından.

Bilgi değiştirir. Karşılaşma ve tanışma değiştirir, ama tek bir tarafı değil, her iki tarafı da değiştirir. Bilgi ve insani ilişkinin, anlaşmanın, karşılıklı saygının içerdiği değişimden her iki taraf için sadece bereket hâsıl olur, başka bir şey değil.



YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
22.01.2025
12:11
Kartalkaya`daki ihmalin benzeri Bingöl`de! Hiçbiri yok!
Kartalkaya'daki ihmalin benzeri Bingöl'de! Hiçbiri yok!
Türkiye, Bolu'da Kartalkaya Kayak Merkezi'nde bir oteldeki yangın faciasında 76 kişinin yanarak can verdiği acı olayı konuşurken, Bingöl'de devlet eliyle yapılan Hesarek Kayak Merkezi'nde de benzer ihmaller olduğu ortaya çıktı! Olası bir yangında tutulacak su yok!
22.01.2025
11:25
İHH Arama Kurtarma Bingöl Ekibine Peach Töreni Düzenlendi
İHH Arama Kurtarma Bingöl Ekibine Peach Töreni Düzenlendi
Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta tarafından AFAD hafif seviye kentsel arama kurtarma alanında akredite olan Bingöl İHH arama kurtarma ekibine armaları takıldı.
22.01.2025
11:14
Bingöl`de 2024`te kaç ikiz ve üçüz dünyaya geldi?
Bingöl'de 2024'te kaç ikiz ve üçüz dünyaya geldi?
Aileler, erkek ve kız çocuklarına en çok bu isimleri verdi.
22.01.2025
10:58
Bingöl`de başarılı öğrenciler ödüllendirildi
Bingöl'de başarılı öğrenciler ödüllendirildi
Bisikletlerini teslim alan öğrenciler ve aileleri, verilen destekten duydukları memnuniyeti dile getirerek teşekkürlerini iletti.
22.01.2025
10:57
PKK/KCK operasyonu: 240 şüpheli yakalandı
PKK/KCK operasyonu: 240 şüpheli yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bingöl dahil 43 ilde PKK/KCK'ya yönelik düzenlenen ve son iki haftadır devam eden 'Gürz-39' ve Gürz-40' operasyonları ile 240 terör örgütü mensubu şüphelisinin yakalandığını açıkladı.
21.01.2025
15:45
12 Bingölspor Sur`u yıkmaya hazırlanıyor!
12 Bingölspor Sur'u yıkmaya hazırlanıyor!
İlkyarıyı lider kapatıp yeni transferlerle yoğun bir hazırlık süreci geçiren 12 Bingölspor, ikinci yarının ilk haftasında Sur Belediyespor'u konuk edecek. Şampiyonluk hedefine odaklanan yeşil beyazlı temsilcimiz, hazırlıklarını sürdürdüğü Sur maçını kazanıp 3 puanı taraftarına armağan etmek istiyor.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın