İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nihat Aksoy, İmralı ile gerçekleşen görüşmelerle ilgili açıklama yaptı.
“2009 yılında belirlenen Kürt politikasının Kürt sorununu çözmekte başarısız olduğu ve bu politika ile de sorunların çözülemeyeceğinin nihayet anlaşılmış olmasını umuyoruz” diyen Aksoy, siyasal iktidarın yeni Kürt politikasına uygun olarak 2009'dan beri çeşitli bazı adımların attığını, Kürt kimliğinin tanınması noktasında bazı girişimlerde bulunduğunu hatırlattı.
Aksoy: “En son Kürtçe'yi seçmeli ders olarak eğitim müfredatına dahil etmek gibi. Ancak gelinen süreçte Kürt siyasal hareketinin muhatap alınmayıp, tek taraflı atılacak adımların çözüm getirmeyeceği görülmüştür. Dünyadaki örneklerden de anlaşılacağı gibi Kürt sorununun çözümü ancak sorunun muhatapları ile diyalog kurulup müzakere yapılarak çözülebilir. Çözüm sürecinde insan hakları temelinde bir bakış açısının ortaya konması Türkiye'de yaşayan herkesi asgari müştereklerde buluşturacak bir çözümü mümkün kılabilir” dedi.
Siyasal iktidarın onayı doğrultusunda devlet yetkililerinin İmralı Adası'nda Abdullah Öcalan'la görüşmeye başlamış olmalarının önemli olduğunu ifade eden Aksoy, görüşmelerin sürdürülmesi gereken bir girişim olduğuna dikkat çekti.
Öcalan üzerindeki tecridin kırılmasının dönüm noktası olduğunu vurgulayan Aksoy: “DTK Eş Başkanı Ahmet Türk ve BDP Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Ayla Ata Akat'ın Abdullah Öcalan'la görüştürülmesi, Öcalan üzerindeki tecridin kırılmasında önemli bir dönüm noktası da olmuştur. Öte yandan Orta doğuda yaşanan gelişmeler karşısında kendi ülkesindeki temel insan hakları ve demokrasi sorununu çözememiş bir Türkiye'nin inandırıcılığı kalmamış, Hükümetin uyguladığı dış politika ciddi eleştireler almıştır. Özellikle anti Kürt/anti Alevi politika sürdürülemez bir noktaya gelmiş, ülkede ve bölgede yaşayan Kürtler ve Aleviler ciddi bir endişe içerisine girmiştir. Sürdürülemez bu politikanın devam edemeyeceği ise açıktır”
“PKK'nin de kalıcı bir eylemsizlik ortamına girmesi gerekmektedir”
Akan kanın durması için çatışmasızlık ortamının sağlanması gerektiğini belirten Aksoy: “Kürt sorununda çözüm sürecinin gelişebilmesi için başlayan diyalog ve istişare ortamının müzakereye dönüşmesi gerekmektedir. Müzakerelerin başlayabilmesi, toplumda bir barış ortamının sağlanması, akan kanın durdurulması için ise kalıcı bir çatışmasızlık ortamının sağlanması gerekmektedir. Bunun için devletin her türlü askeri ve siyasi operasyonlarını durdurması, PKK'nin de kalıcı bir eylemsizlik ortamına girmesi gerekmektedir. Bununla birlikte açık veya gizli nasıl olursa olsun bir ateşkes ortamının sağlanması ve müzakerelerde uzlaşma sağlanması halinde PKK'nin silahlı güçlerini sınır dışına çekmesinin koşulları yaratılmalıdır. Kalıcı çatışmasızlık ortamının yaratılması ile birlikte ifade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması, ciddi bir demokratikleşme sürecinin yaşanması gerekmektedir” şeklinde konuştu.