Akp, üç sacayaklı savunma hazırlıyorAnayasa Mahkemesi, kapatma talepli iddianemeyi dün AKP'ye iletti ve dava süreci resmen işlemeye başladı. AKP'ye ön savunma için 30 gün süre tanındı. AKP'nin hukukçu kurmayları da savunma için kolları sıvadı. Cemil Çiçek başkanlığındaki 'hukuk timi', savunmayı; uluslararası referanslar, siyasi iddialara yanıtlar, maddi hata ve çelişkiler üzerine kuracakAKP'de bir yandan parti kapatmayı zorlaştıracak anayasa değişikliği teklifi üzerinde çalışılırken, diğer yandan ön savunma hazırlığı başladı. Anayasa Mahkemesi'ne yazılı olarak iletilecek ön savunma ve daha sonraki esas hakkındaki savunmayı hazırlamak üzere, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek başkanlığında komisyon oluşturuldu. Komisyonda Sadullah Ergin, Bekir Bozdağ, Dengir Mir Mehmet Fırat, Burhan Kuzu ve Ahmet İyimaya gibi hukukçu kurmayların yanısıra Ertuğrul Günay da çalışacak. Sözlü savunmayı da Çiçek'in yapması üzerinde duruluyor. Çiçek, FP'nin kapatılması davasında da Mehmet Ali Şahin'le birlikte sözlü savunma yapmıştı. HATA VE ÇELİŞKİLER MERCEK ALTINDA Anayasa Mahkemesi'nin, kapatma davasını kabulü üzerine harekete geçen ve savunmalarını üç bölüm halinde ele alan AKP'li hukukçular, birinci bölümde, uluslararası referanslar ve hukuk otoritelerinin görüşüyle parti kapatma normuna demokratik bakış açısını ele alacaklar. AKP'nin savunmasının ikinci bölümünü ise, ağırlıklı olarak, iddianamedeki siyasi iddialara yanıtlar oluşturacak. Savunmanın üçüncü bölümünde de, iddianamede yer alan olaylara dönük değerlendirmelere yer verecek. Bu amaçla, iddianamede maddi hata ve çelişki olarak görülen bölümler derlendi. AKP'lilerin savunmada kullanmayı düşündüğü bazı tespitler şöyle: 'ŞERİAT GÖNDERMESİ HAVADA' İDDİASI Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, AKP'nin kapatılması istemiyle verdiği iddianamesindeki en önemli savlardan biri, şeriata özgü, 'çok hukukluluğun egemen kılınmak istendiği' iddiası. Ancak, AKP'li hukukçulara göre, iddianamede, bunu destekleyecek nitelikte hiçbir icraat gösterilememiş. Bunun yerine, 'çok hukukluluğun üstü kapalı olarak canlı tutulmaya çalışıldığı' yazılmış. AKP'nin hukukçu kurmayları, böylece en temel iddianın subjektif bir zanla geçiştirildiği ve çelişkiye düşüldüğü görüşünde. BAŞSAVCI 378 VEKİLE YASAK İSTEYEBİLİRDİ AKP'nin iki grup başkanvekili hakkındaki tek suçlama ise, türban tanımıyla ilgili henüz çıkmayan yasa teklifine imza atmaları. Oysa aynı teklifin üst normu olan Anayasa teklifini 378 milletvekili imzaladı. Başsavcı hepsine yasak istese, parti kapatma sisteminin parlamentoyu feshe kadar giden boyutu görülecekti. CEZA HUKUKU AÇIĞINI KENDİSİ DE FARK ETTİ Kapatma delili olarak sayılan söz ve eylemlerden dolayı kesinleşmiş hiçbir mahkeme kararı bulunmuyor. Başsavcı da bu açığı fark ettiği için iddianamede, 'Eylemlerin aleniyet kazanmış, belli bir konuyu ihtiva etmesi yeterli olup, ceza hukuku kapsamında mutlaka suç olarak düzenlenmiş olması gerekmemektedir' diyor. YALANLAMALAR BİLE ALEYHTE KULLANILMIŞ Parti yöneticilerinin yalanlamaları bile aleyhe kullanılmış. Düşünce hürriyeti çerçevesinde kullanılan 'insanlık ayıbı, zulüm' gibi ifadeler hedef seçilmiş. Anayasa değişikliğine karşı yüksek mahkemeye ana muhalefetin başvuruda bulunduğu yazılmış. Oysa Anayasa değişiklikleri ana muhalefet statüsüyle değil, ancak 110 milletvekiliyle mahkemeye götürülebilir. Bu maddi hata, iddianamenin aceleyle hazırlandığını gösteriyor Hurriyet YORUM YAZIN
|
|