Şehirdeki talep, beklenti ve sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bingöl Kent Konseyi Başkanı Orhan Açıkbaş, kamu yatırımlarının planlama ve inşa süreçlerinde ciddi bir sıkıntı olduğunu, planlamaların gelecek öngörüsünden yoksun olduğunu, ayrıca verilen vaatlerle geçen süre zarfındaki somut gelişmelerin birbiriyle örtüşmediğini söyledi.
“ADA BAZLI BİR YENİLEMEYE GEÇMELİYİZ”
İmar konusunda belirli kararlarla sorunlu adımların önüne geçilse de özellikle yerinde dönüşümle sorunların farklı boyutlarda devamına sebebiyet verildiğini aktaran Açıkbaş, yerinde dönüşümde arsa bazlı değil, ada bazlı yeniliğin öncelenmesi gerektiğini vurguladı.
Yerinde dönüşümün sadece binalarda fiziksel bir değişim yarattığını aktaran Açıkbaş:
“Ada bazlı olunca kat sayısı, otopark ve yeşil alan hususları daha geniş ve kapsayıcı olabiliyor. Kentsel Dönüşüme tabi tutulacak mahallelerde artık kişi, arsasındaki binayı yıkıp aynı yere biraz daha büyük ölçekte yapı inşa etmemeli. Bir sorun varsa, bölgedeki diğer sorunlu yapılar da bu sürece dahil olarak ada bazlı bir yenilemeye gidilmeli. Bunun için yerel yönetimlerin gerekli adımları atması elzemdir. Aksi halde sorunlu binayı yıkıp yerine yenisini yapınca otopark, yeşil alan ve diğer ihtiyaçlara dair problemler yine devam edecek. Bu plansız yenilemeler şehrin geleceğinde ciddi problem olarak önümüze çıkacaktır”
“STADYUM VE CEZAEVİ MÜJDESİ VAR AMA SOMUT GELİŞME YOK”
Siyasi alanda verilen müjdelere de değinen Açıkbaş, Bingöl Şehir Stadyumu ve Cezaevi inşasına dair müjdeler verildiğini ancak somut bir gelişme olmadığını vurguladı.
Açıkbaş: “Kapalı cezaevi olmadığı için birçok insanımız çevre illere gitmek zorunda kalıyor. Bu ciddi bir külfet ve zahmettir. Sözde bu yıl tamamlanacaktı ama bu kez arsa problemi olduğu öne sürülüyor. İlla yerinde yapılmak zorunda değil, farklı bir alana nakletme durumunu çözmek de bu kadar güç olmamalı. İnsanlar yollarda harap oluyor. Artık siyasi irade ve mülki idare bu hususta bir somut adım atıp çözüm sağlamalı” diye konuştu.
Bingöl Şehir Stadyumunun yenileneceğine dair verilen müjdelere dikkat çeken Açıkbaş, müjde verildiğini ancak somut bir gelişme olmadığını söyledi.
Açıkbaş: “Bakanlık nezdinde bir görüşmeye dayanarak müjdeler verildi ancak ilgili kuruma henüz bir yazı dahi gelmiş değil. Ramazan ayı sonrası stadyum yıkılacak ama yenisi ne zaman, nereye, ne şekilde yapılacak belli değil. Bu tabloya bakınca bu işin de bayağı uzayacağını söylemek kötümser bir yaklaşım olmasa gerek.”
“ŞEHRİ BELİRLİ ALANLARA HAPSETMEK DOĞRU DEĞİL!”
Bingöl'ün nüfus bakımından büyükşehir statüsünde olmasa da şehrin 100 yıl daha bu şekilde kalacağı düşüncesiyle hareket edilmemesi gerektiğini vurgulayan Açıkbaş;
“Özellikle kamu yatırımlarında tuhaf bir şekilde yeni alanlara nakil yerine yine yerinde dönüşüm mantığıyla hareket ediliyor. Kamu yatırımlarını belirli bölgelere kaydırıp şehre nefes aldırmak yerine, sırf ulaşım bahanesiyle her kurum yerinde kalmayı yeğliyor! Örneğin, şehir stadyumu yenilenecek deniyor. Getirip aynı yerine yapılmasın! Şehrin biraz daha dışına taşıyıp mevcut alanları millet bahçesine çevirmek daha iyi olacaktır. 500 yataklı Yeni Devlet Hastanesini getirip o alana sıkıştırmak ne kadar doğru? Madem o alana inşa ediliyor, o zaman çevresindeki okulları farklı bölgeye taşısınlar. Ticaret eslek Lisesi farklı bir alana taşınınca ne gibi bir problem olacak? Ya hastane farklı bir bölgede yapılsaydı, olmuyorsa o zaman okulları daha geniş ve güzel alanlara nakletseydiler. Kamuda bir iş birliği olmadığı gibi yerel idarelerde bu anlamda bir baskı uygulayamıyor! Her yanımız betonlaşıyor, yeşil alanlarımız azalıyor, insanlar nefes alamıyor. Bugüne bakarak değil, geleceği görerek adım atılmalı”
“YEREL YÖNETİMLER İSTİŞAREDEN UZAK OLMAMALI”
Bingöl'de danışma ve istişarenin lokomotifi niteliğindeki Kent Konseyi ve diğer sivil toplum yapılanmalarının karar ve planlama süreçlerine dahil edilmesinin yararlı olacağını hatırlatan Açıkbaş:
“Herkes makamına oturup dünyayı kendi ekseninde görecek şekilde davranırsa, bu şehri geleceğe nasıl hazırlayacağız? Planlama yapılırken hem sivil yapılarla istişare edip yeni fikirler alınsa, hem de bu alanda kamuoyu desteği sağlansa fena mı olur? Gayemiz binaları yenilemekten ziyade bir zihniyet değişimini sağlayıp memleket sevgisi ve hizmet etme dürtüsünü güçlü kılmak olmalı. Bu hususta tüm siyasi ve kamu idarelerine çağrımızdır. Şehri sorunlarını çözmek ve geleceğe hazırlamak için sessizlik bozulmalı, memleket sevgisi sözde değil özde bir şekilde ortaya konmalı. Çözüm hususunda bizlere düşen ne varsa da bizler hazırız.”