Ab'yi örnek gösterdiDevlet Bakanı Cevdet Yılmaz, ''Kişi başına milli geliri dünya nasıl hesaplıyorsa biz de o şekilde hesaplıyoruz. Eğer bütün dünya yanlış yapıyorsa, uluslararası istatistikler, herkes yanlış yapıyorsa biz de yanlış yapıyoruz o zaman'' dedi.Yılmaz, Rekabet Kurumunun aylık düzenlenen sohbet toplantıları çerçevesinde verdiği ''Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler, Bölgesel Politikalar ve Rekabet'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, küresel krizin etkilerine değinerek, tüm bu süreçte Türkiye'nin gerçekten son derece iyi bir imtihan verdiğini ve ekonomi yönetimi performansıyla bu krizden örnek bir ülke olarak çıkmayı başardığını söyledi. Türkiye'nin krizden olumsuz etkilendiğini ancak bu etkilenmenin yapısal bir tahribat oluşturmadığını, konjonktürel bir etkilenmenin söz konusu olduğunu ifade eden Yılmaz, siyasi ve mali istikrarın bozulmadığını, finans sisteminde herhangi bir sorun yaşanmadığını, tek bir bankanın bile batmadığını, kamudan bankalara, firmalara kaynak aktarmak zorunda kalınmadığını kaydetti. Yılmaz, şöyle devam etti: ''Bizim yaşadığımız, daha çok konjonktürel etkiler şeklinde tezahür etti. Bunu da kendi aklımız ve kaynaklarımızla yaptık. Türkiye, bu krizi kendi aklı ve kaynaklarıyla yönetti. Hiçbir uluslararası kuruluştan kriz yardımı almadı. Ben bunu en büyük kazanç sayıyorum, Türkiye yeniden bir özgüven tazeledi. Dünyayı sarsan bu krizde Türkiye güven tazeledi ve bu krizi çok iyi yöneten, krizden en hızlı çıkan ülkelerden biri oldu ve sonuçlarını 2010 yılında gördük. Temeli 2009'da alınan kararlardı, Türkiye için doğru olan neyse onlar yapıldı. Mali dengeleri hiçbir şekilde bozmadık, geçici tedbirlerimizi zaman içinde kaldırdık, mali dengelerimizi sağlamlaştırıcı adımları diğer ülkelerden çok daha önce attık. Bunun meyvelerini de 2010'da gördük. 2010'daki başarı tesadüfi bir başarı değil, 2009'da alınan tedbirlerin sonuçları. 2010 yılı hem demokrasi hem hukuk devleti hem de ekonomik göstergeler açısından son derece parlak bir yıl oldu. Türkiye, önümüzdeki dönemde daha güçlü bir hukuk devleti, daha güçlü demokrasi olma yönünde kararlılıkla ilerleyecek. Bu, 2010'da net bir şekilde ortaya çıktı.'' Türkiye 2010'u parlak rakamlarla kapattı İhracat, enflasyon ve işsizlik rakamlarına değinen Yılmaz, işsizlikte 2009'da yüzde 14'lere çıkan oranı 2 puan düşürerek yüzde 12'lere çektiklerini söyledi. Geçen yıl Eylül'e kadar 953 bin kişinin iş bulduğunu belirten Yılmaz, bu makro göstergelerin bütçe rakamlarına da yansıdığını söyledi. 21. yüzyılda Türkiye'nin iddialı bir ülke olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti: Yılmaz, 26 bölgede 81 ili kapsayan ajanslar kurulduğunu, 24 ajansın şu gün itibariyle bölgesel planını hazırladığını, ajansların 49 tane teklif çağrısına çıktıklarını ve şu an çıkılan teklif çağrılarıyla 588 milyon liralık bir destek taahhüdü içine girildiğini kaydetti. Devlet yardımları Bugün devlet yardımları konusunda taahhüt niteliği taşıyan hususların AB ile üyelik müzakerelerinden değil, Gümrük Birliği Anlaşmasından kaynaklandığına dikkati çeken Yılmaz, ''Bu ayrımı iyi yapmak durumundayız. Müzakere süreci itibariyle olan hususlarda tabii ki delegasyon isteyebiliriz. Farklı bir yaklaşım gösterebiliriz. Ama Gümrük Birliğinden kaynaklanan yükümlülükler konusunda böyle bir şans yok. Zamanın hükümetleri o anlaşmalara imza atarken belli taahhütler altına girmişler'' dedi. Devlet yardımları otoritesinin sadece AB açısından değil, Türkiye açısından da çok önemli olduğuna işaret eden Yılmaz, ''Rekabet faslına baktığımız zaman bütün devlet yardımlarını toparlamamız gerekiyor. Maalesef Türkiye'de henüz böyle bir sistemimiz yok. Bunları toparlamak durumundayız. AB'ye üye olalım, olmayalım. Ama kim ne yapıyor, hangi devlet yardımımı yapıyor bunun envanterini ülke olarak çıkarmak durumundayız. AB olsun, olmasın devlet yardımları konusunda böyle bir otoriteye ihtiyaç olduğu kanısındayım'' diye konuştu. Özelleştirme sürecini en hızlı yapan hükümetlerden biriyiz 1 Doların altında geliri olan kalmadı Kişi başına 10 bin doların ortalama bir rakam olduğunu ifade eden Yılmaz, ''Herkese aynı şekilde 10 bin dolar düşmüyor elbette. Bunlar averaj rakamlar. 10 bin doların altında olan, üstünde olan insan var. Bütün ülkelerde bu böyle. Bu Türkiye'ye özgü bir durum değil'' dedi.
YORUM YAZIN
|
|