Solhan İlçesi Murat köyü Nurik Höyük'te yaklaşık 7 ay önce başlatılan kurtarma kazı çalışmaları tamamlandı. Elazığ Müze Müdürü Ziya Kılınç'ın Kazı Başkanlığında, Fırat ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyelerinin de destek verdiği 25 işçi, 4 Arkeolog, 2 uzmanın katılımıyla yapılan kazılarda M.Ö. binli yıllara ait olduğu tahmin edilen askeri karargâh, 50 adet envanterlik ve 23 tane de etütlük eser gün yüzüne çıkarıldı. Kazı çalışmalarının bu yıl için tamamlandığı bölgede çıkan malzemeler arasında tıbbi malzeme ve Urartu mezarlığında dönemin askerleri tarafından kullanılan kemer parçalarına ulaşıldığı bildirildi. Bölgede çalışmaların 2019 yılının Mart ayında tekrar başlamasının planlandığı aktarıldı.
2018 çalışmalarını tamamladıklarının belirten Elazığ Müze Müdürü ve Kazı Başkanı Ziya Kılınç;" Burası tescilli Nurik Höyük 1 alanı. Buradaki çalışmamız Kalehan Enerjinin suyun istila edeceği alanda kültür varlıklarını kurtarmaya yönelik bir çalışmadır. Yaptığımız yüzey araştırmasında suyun istila edeceği tüm alanlar taranmış, üzerinde bulunduğumuz höyük kültür varlığı olarak kayıtlara geçmiş ancak hemen 150 metre aşağıda yapmış olduğumuz yüzey araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış ve burası da tescillenerek buranın kazı çalışmaları da 2019 yılı için izinler alınarak arkeolojik planlamaya dahil edilmiştir. Nurik 2'deki çalışmalarımız kurul kararından ve bakanlığımızın izinlerinden sonra 2019 Mart ayında başlamayı planlıyoruz. Üzerinde bulunduğumuz bu alan ise 2 Nisan 2018 tarihinde başladı ve bugün itibariyle sonlandırdık” dedi.
"Mezarda Urartu askerlerinin beline taktığı kemer parçaları çıktı"
Alanda kazı çalışmalarının yüzde 95'lik kısmı tamamlandığına dikkat çeken Kılınç," Burada en son yapacağımız çalışma yüzeyin örtülmesi ve kurul kararından sonra su altında kalacak alanın nasıl korunacağına dair çalışmadır. O da işimizin yüzde 5'lik dilimini oluşturmaktadır. Yaptığımız 7 aylık çalışmada ise 50 adet envanterlik dediğimiz müze teşhirine koyacağımız eserler ve çok sayıda etütlük mahiyette eser parçası çıkarıldı. Bu eserlerden en ilginç olanı bir tıp aleti oldu. Yani burada bir hastaya müdahale edildiği, bir hastanın tedavisi için hekimin olduğu tespit ettik. Ayrıca şuan içinde bulunduğumuz Urartu dönemine ait mezarda da Urartu kemer parçalarını tespit ettik. Kemer parçaları bu yerin M.Ö. 8. Yüzyılda Urartular tarafından kullanıldığı ve bu mezarda gömüldüğü kanıtlanmış oldu. Bunu genellikle askerlerin beline taktığı Urartu kemerinden anladık. Bölge, başkenti Tuşba olan ve Malatya-Kayseri sınırlarına kadar uzanan özellikle 740'larda Malatya'nın da alınmasıyla bir imparatorluk şeklini alan Urartu'nun hâkimiyet kurduğu alanlardan birisidir” ifadelerini kullandı.
"Askeri karargâh olduğunu tespit ettik"
Bölgede yapılan çalışmalarla ilgili detay veren Kılınç; “Kesin olmamakla birlikte büyük olasılıkla yaptığımız görüşmeler ve bilimsel toplantılarda buranın bir askeri gözetleme kulesi, askeri karargâh olduğunu tespit ettik. Bunu 2-3 metre kalınlığındaki etrafını çevreleyen sur duvarlarından ve günlük mutfak malzemesi ve yerleşkeye ait fazla buluntu çıkmamasından anladık. Burada taşınabilir bütün eserler kurtarıldı taşınamayacak olan sur duvarları ise üzerleri örtülerek koruma altına alınacak” diye konuştu.