2008 perspektifleriTürk-Amerikan ilişkilerinde bu yıl en çok "PKK'ya karşı siyasal süreç" konuşulacak. İşte ABD'deki uzmanların ortak görüşü: "Siyasi çözüm için AKP'nin atacağı her adıma ABD'den destek gelecek. Kısa vadede askeri işbirliği tamam ama orta vadede ABD siyasi çözümü düşünüyor."![]() Irak'ta savaş devam ederken ve bu ülkedeki ABD güçleri Türkiye'ye lojistik anlamda bağlıyken tasarının oylanmasını artık beklemiyor. Bu yıl Ermeni tasarısının tekrar Temsilciler Meclisi gündemine geleceğine inanılmıyor. Kimse, TÜRK-Amerikan ilişkilerinde, bu yılın "en çok" konuşulacak konusu "PKK'ya karşı" siyasi bir sürecin nasıl yaşama geçirileceği olacak. Hürriyet'in konuştuğu, konuyla ilgili uzmanlara göre, AKP'nin PKK'yı dağdan indirmek için "siyasi" anlamda atacağı adımlara Washington destek verecek. Son birkaç hafta içinde, hem ABD Dışişleri Bakanlığı'nın hem de Pentagon'un iki önemli yetkilisi "PKK'ya karşı siyasi çözüm istiyoruz" söylemini açıkça seslendirdi. Bu da, ABD'nin, AKP hükümetinin atacağı olası adımlara desteği olarak yorumlanıyor. Kaynaklara göre, Türk Genelkurmayı'nın, PKK'ya karşı düzenlenen operasyonlara ABD'nin destek verip vermeyeceği konusunda "ciddi" kuşkuları vardı. Bir uzman, aynen şöyle konuştu: "ABD'nin destek vermesi ve istihbarat sağlaması, Çuval Olayı ile gelen son dört yılın kötü tadını oldukça azalttı. PKK yok oldu mu? Hayır. Büyük darbe yedi mi? Hayır. Ancak burada bir sembolizm var ve önemli. PKK psikolojik anlamda büyük darbe yedi. Bu da çok önemli. Moral açısından da önemli." KAPSAMLI AF BEKLENTİSİ Bir başka uzman, ABD'nin, PKK konusunda kısa vadede Ankara ile askeri işbirliği yapacağını, ancak orta vadede "siyasi çözüm" düşüncesinin yaşama geçmesi için AKP hükümeti ile yakın işbirliği içinde olacağını ifade etti. Bir kaynak, "Bu, Washington'da da, Ankara'da da resmi düzeylerde konuşuluyor" dedi. Buna göre, AKP'nin, PKK'nın dağdan indirilmesi için "birtakım adımlar atacağı beklentisi" ABD başkentinde var. Kaynaklar, bu girişimin adının ne olacağının bilinmediğini, ancak nitelik olarak "kapsamlı bir af" anlamına gelebileceğinin altını çizdiler. Kaynaklar, "Bu süreçteki en büyük risk, PKK'nın önce barıştan yana görünüp sonra da bir noktada tekrar şiddete dönmesidir. ABD de, bu sürecin destekçisi olursa ve de bu süreç PKK'nın şiddete dönmesi nedeniyle kazaya uğrarsa AKP ve Washington sorumlu tutulur. Fatura da onlara çıkarılır. Risk de burada..." dediler. ABD, Türkiye için lobiye devam edecek Ermeni iddialarını içeren karar tasarısının tekrar gündeme geleceğine inanılmıyor. Teknik olarak, her an Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'nda oylanması ihtimali bulunmasına rağmen, kimse, Irak'ta savaş devam ederken ve bu ülkedeki ABD güçleri Türkiye'ye lojistik anlamda bağlıyken tasarının oylanmasını artık beklemiyor. Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki seçimlerin ardından, ABD'nin, BM çerçevesi içinde Kıbrıs için yeni bir girişimin başlatılmasına çalışacağı biliniyor. ABD, 2008'de de, her fırsatta, Ankara'dan, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını, dini azınlıkların şikayetçi oldukları sorunların çözülmesini, 301'in kaldırılmasını, AB ile entegrasyon için reformcu adımlara devam etmesini ve Ermenistan ile sınır kapısını açmasını da istemeyi sürdürecek. Washington, Türkiye'nin "AB üyeliği için lobicilik yapmaya" devam edecek. Beyaz Saray'da "hangi parti iktidarda olursa olsun" bu temel devlet politikası değişmeyecek. Hürriyet YORUM YAZIN ![]()
|
|