Sünnetin 3-6 yaş arasında yapılmasının sakıncalı olduğu belirtildi.
Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Yeliz Kart,
"Çocukların cinsel kimliklerinin geliştiği 3-6 yaşlar arası sünnetin yapılmaması
gerekmektedir. Bu yaşlar dışında istenilen yaşta yapılabilir" dedi.
'Hipospadias' diğer adıyla 'peygamber sünneti' olarak
bilinen durumun söz konusu olması halinde sünnetin kesinlikle yaptırılmaması
gerektiğine dikkat çeken Dr. Kart, "Penis derisi uç kısımda penis başını saracak
kadar devam eder. Penis başı çevresindeki bu fazla gibi duran deri parçası
sünnet derisi olarak da anılır. Sünnet bu deri parçasının alınması ile penis
başının ortaya çıkması durumudur. Çocuklarda sünnet derisi geriye doğru
sıyrılamadığından temizliği zor olur. Sünnet işlemi ile sünnet derisinin
alınması kapalı alanları ortadan kaldırarak temizliği kolaylaştırır. Sünnetin en
iyi bilinen iki faydası penis başı enfeksiyonlarını (balanitis) engellemesi ve
idrar yolu enfeksiyonu (iltihabı) sıklığını azaltmasıdır. Bunun dışında sünnetin
penis kanseri riskini azalttığı, cinsel yolla bulaşan hastalıkları azalttığı,
eşlerde serviks (rahim ağzı) kanseri olasılığını düşürdüğü yönünde de yayınlar
yapılmış, ancak kesin olarak kanıtlanmamıştır. Sünnetin yapılma yaşından çok
yapılmaması gereken yaş vardır. Çocukların cinsel kimliklerinin geliştiği 3-6
yaşlar arası sünnetin yapılmaması gerekmektedir. Bu yaşlar dışında istenilen
yaşta yapılabilir" diye konuştu.
Sünnetin sonuçta bir cerrahi girişim olduğu, çocuğun
heyecanı ve korkusu da göz önünde bulundurularak genel anestezi altında
yapılmasının en uygun çözüm olarak ifade eden Dr. Kart "Sünnet sonuçta bir
cerrahi girişim olduğu için, çocuğun heyecanı ve korkusu da göz önünde
bulundurularak genel anestezi altında yapılması en uygun çözümdür.
Özellikle bir kaç aylıktan başlayıp, onlu yaşlara
gelene dek yalnızca bölgenin uyuşturulmasına dayanan lokal anestezi ile sünnet
yapılması çocuk için çok yıpratıcı olur. Onlu yaşlardan sonra da lokal anestezi
ile sünnet için sünnet olacak çocuk ile konuşulup, korku ve heyecan düzeyi
anlaşılarak karar verilmelidir. Çevresi tarafından korkutularak işlemi gözünde
büyüten bir çok büyük çocuk lokal anestezi yerine genel anesteziyi
yeğlemektedir. Sünnetin acı veya heyecan vererek, erkek eğitiminin bir parça
olduğu kanısından vazgeçilerek, çocuğun en rahat biçimde bu aşamayı geçmesi
sağlanmalıdır. Genel anestezi ile yapılan sünnetlerde lokal anestezi de
verilerek, hem genel anestezinin daha hafif olması, hem de sünnet sonrası
ağrının azaltılması sağlanmaktadır. Genel anestezi ile de sünnet hastaneye yatış
gerektirmeden günübirlik cerrahi şeklinde uygulanmaktadır. Sünnet yöntemi olarak
cerrahi yöntem yani kanama kontrolünün yapıldığı dikişli yöntem en uygundur. Bu
yöntemde kanama kontrolü yapıldığı ve dikişlerle yara dudakları bir araya
getirildiğinde sünnet sonrasında pansumanlara ihtiyaç olmaz. Yara iyileşmesi
hızlı ve rahat olur. Lazer olarak bilinen koterle kesme işleminde sonrasında
pansumanlar gerekir ve yara çok şiştiği için iyileşmesi zor olmaktadır" şeklinde
konuştu.
Sünnet yapılması düşünülen çocuğun işlem öncesinde
mutlaka bir çocuk cerrahisi tarafından muayene edilmesi gerektiğine dikkat çeken
Dr. Kart "Hipospadias yani peygamber sünneti olarak bilinen durum söz konusu ise
sünnet kesinlikle yaptırılmamalıdır. Sonuç olarak uygun olmayan şartlarda
yapılan sünnet çocuklar için ciddi psikolojik travma oluşturabilecek durumdur.
Çocukların en sağlıklı şekilde sünnet olması hastane ortamında steril şartlarda
ve çocuğun her türlü konforunun sağlandığı uzman ellerde mümkündür" açıklamasını
yaptı.
İHA