Bingöl'ün Kiğı ilçesinde bulunan ve 2006 yılında yanlış restorasyon iddialarıyla gündeme gele ve son olarak 2015 yılı Aralık ayında yaşanan depremde zarar gören Balaban Bey Camii'nde 2017 yılı içerisinde restore çalışmaları başladı. 600 yıllık Balaban Bey Camii Bingöl'ün en önemli tarihi kültürel varlıklarından biri olarak gösteriliyor.
Kiğılılar, ilçe merkezinde bulunan iki camiden biri olan tarihi Balaban Bey Camii'nin bir an önce ibadete açılmasını talep ediyor.
Restorasyon çalışmaları devam eden 600 yıllık tarihi Balaban Bey Cami hakkında İLKHA'ya konuşan Kiğı İlçe Müftüsü Metin Ayar, 2017 yılı Mayıs ayında, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Kiğı İlçesinde bulunan Balaban Bey Camii'nde restorasyon çalışmalarının başlatıldığını söyledi.
Halen çalışmaların devam ettiğini belirten Ayar; “Kiğı ilçemizde inşaat süreci, kışın erken başlamasından dolayı çok kısa sürüyor. 5 ay bir süre çalışma yapılabilir. Mayısın sonlarında başlayan çalışmaya Kasım ayının ortalarında ara verildi. Tarihi camimizin içinde ve dışında çalışmalar yapılıyor.” dedi.
“TARİHİ BALABAN BEY CAMİNİN İBADETE AÇILMASINI BEKLİYORUZ”
Balaban Bey Camiinin 1402 yılında yapılan tarihi bir cami olduğunu belirten Müftü Ayar, Kiğı merkezde bulunan iki camiden biri olan Balaban Bey Camiinin bölgenin en eski tarihli yapılarından biri olduğunu söyledi.
Ayar; “Camimiz Eskişehir Mahallesi halkına hitap etmektedir. Bu mahalledeki cemaatimiz 5 - 6 aydan bu yana merkezde bulunan diğer camide dini vazifelerini yerine getirmektedirler. Vakıflar Genel Müdürlüğünden beklentimiz bir an önce bu camimizin müftülüğe teslim edilmesidir ” ifadelerini kullandı.
“CAMİ TARİHİ DOKUSUNA UYGUN OLARAK YAPILMALI”
Caminin tarihi dokusuna uygun olarak yapılmasını temenni ettiklerini belirten Ayar, cami içinde ve dışında yapılan restorasyon çalışmalarının bitmesinden sonra Kiğı'nın güzel bir camiye sahip olacağını söyledi.
Ayar, sözlerine şöyle devam etti: “İnşallah aslına uygun bir şekilde, halkın da memnun olduğu bir çalışma ile cami tamamlanır. Bu camimiz Kiğı ilçemize, güzel eser olarak hizmet edecektir. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olan Cami'nin Akkoyunlu Pir Ali Bey tarafından 1401 yılında yapıldığı biliniyor. 2000 yılında tarihi camide incelemelerde bulunan Arkeologlar, 1734, 1767 ve 1960'lı yıllarda camide onarımların yapıldığını tespit ettiler. Caminin ana girişi kuzeyden verilmiş olup, çatısı kırma çatı şeklindedir ve sac malzeme ile kaplanmıştır. Duvarlarının köşeleri düzgün kesme taş, diğer bölümleri ise moloz taşlardan yapılmıştır. Batı ve güney cephelerinde 4, doğu cephesinde 2 pencere bulunmaktadır. Minare, kesme taştan olup konik bir yapıya sahiptir. Cami girişi kemerli kapıdandır. Üstünde kitabesi bulunmaktadır. Caminin batı tarafında mezarlık alan bulunmaktadır. Bu mezarlık alanda üzerinde Osmanlıca yazılar yazılı 12 dilimli mezar taşları dağınık bir şekilde yer almaktadır. Tarihi yapı, değişik zamanlarda yapılan onarımlarla günümüze kadar gelmiştir.” (İLKHA)
