Programa ilçe halkının yanı sıra Kiğı ilçesinin Belediye Başkanı Yılmaz Gündüz, HÜDA PAR İl Başkanı Hamdullah Tasalı ve davetliler katıldı.
Sunuculuğunu Ömer Aşkın'ın yaptığı etkinlik, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Mevlithanların okuduğu Mewlid-i Şerifle devam eden programda, Özlem Ajans ilahi sanatçılar ilahiler seslendirdi.
Programda bir konuşma yapan İlahiyatçı Salih Çelik, Hz Muhammed'in (s.a.v) hayatından kesitler anlatarak, vefatından sonra Müslümanların çektiği sıkıntılara vurgu yaptı.
Çelik, Hz Muhammed'in hayatından kesitler sunarak, “Allah Resulü Allah'ın dinini bizlere ulaştırmak için çok eziyet, sıkıntı ve zorluklar çekti. O'nun çektiği sıkıntılar hepimizin malumudur. Efendimiz Peygamber olduğunda etrafında hiç kimse yoktu. Allah'ın inayeti ve yardımız ile Allah'ın dinini yeryüzüne hâkim kılarak, görevini tam olarak yerine getirdi. ” dedi.
“BİZLER SAHABELER GİBİ ALLAH RESULÜNE TABİİ OLMALIYIZ”
“Bizler sahabeler gibi Allah Resulüne tabii olmalıyız.” diyen Çelik, “Allah Resulü Medine'ye hicret etiğinde Mekkelilerin emanetleri onun yanında bulunuyordu. Bu emanetlerin verilmesi için Hz Ali'yi görevlendiriyordu. Kendi yatağına Hz Ali yatmasını istedi. Hz. Ali hiç tereddüt etmeden yatmıştı. O yatakta yatmak basit bir mesele değildi. O yatağa yatmak ölümü göze almaktı. Çünkü Mekke'nin müşrikleri ve akılsızları efendimizin evinin etrafından bekliyordular. Bir fırsatını bulup onu şehit etmeye kesin karar vermişlerdi. Onun için Hz Ali ölümü göze alarak Hz Peygamberin yatağına yapmıştı. Allah Resulünün katıldığı bütün savaşlarda Hz. Ali de istisnasız katılmıştır. Hz Ali hiçbir zaman efendimizi yalnız bırakmıyor. Hayatın her alanında o vardı. Ne adına vardı? O sadece Allah adına vardı. Eğer Hz Ali'ye muhabbetimiz, sevgimiz varsa O'na ve sahabelere kardeş olmak istiyorsak, Kur'an ve Sünnette sımsıkı bir şekilde sarılacağız ve bu yolda ayrılmayacağız.” dedi.
"KIZ ÇOCUKLARI TOPRAĞA GÖMÜLÜYORDU"
Hz Muhammed gelmeden önce kadınlara hiçbir değer ve kıymet verilmediğini ifade eden Çelik, "Yeni doğan kız çocukları ayıp vesilesi sayılıyordu. Diri diri kız çocukları toprağa gömülüyordu. Babalar kız çocuklarına 'seni amcana ve dayına götüreceğiz' diye süsleyip kara toprağa gömüyorlardı. Dayı ve amcaya gitmenin adıydı diri diri toprağa gömülmek. Çocukların giydiği güzelim elbiseler onlara birer kefen oluyordu.” Şeklinde yaşanan vahşeti dile getirdi.
“KARDEŞLİĞİMİZİN MİSALİ ENSAR VE MUHACİR KARDEŞLİĞİ GİBİ OLMALIDIR”
Hz Muhammed Medine'ye yapılan hicretten sonra Ensar ve Muhacirleri birbirine kardeş yaptığını söyleyen Çelik, Ensar ve muhacir kardeşliği eşi ve benzeri olmayan bir kardeşlik örneği olduğunu belirterek, “Sözle kardeşlik olur mu? Olmaz. Kardeşliğin hakkını vermek lazım. Kardeşliğin bir hakkı ve hukuku var. Nedir o? kardeş kardeşi sever. Kardeş kardeşinin yolunda ve davasında taviz vermez. Kardeşliğimizin misali Ensar ve muhacir kardeşliği gibi olmalıdır.” ifadelerini kullandı. Program yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)
